Birlik Başkanları Sorunlarını Dile Getirdi

     Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği Başkanı Öztürk Kaylan ve Koyun Keçi Birliği Başkanı Mustafa Malgaz gazetemizi ziyaret ederek genel sorunları için yetkililerden çözüm istedi.    Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği Başkanı Öztürk Kaylan ve Koyun Keçi Birliği Başkanı Mustafa Malgaz, Genel sorunları hakkında şunları kaydetti; “Hayvancılık sektörünün gittikçe çok daha önem kazandığı günümüzde bu öneme paralel olarak sektörde çeşitli ve önemli sorunların yaşandığı da bir gerçektir.    Iğdır hayvancılık sektörü açısından kış sezonunda oldukça elverişli bir yapıya sahiptir. Hem yetiştirilen yem bitkilerinin çeşitli ve bol oluşundan, hem de mevsimsel şartlar açısından kış sezonu oldukça uygun şartlara sahiptir. Fakat yaz sezonu iklimsel olarak oldukça elverişsizdir. Özellikle en yüksek sıcaklığın yaklaşık 39 °C, ortalama sıcaklığın ise yaklaşık 25 °C olduğu yaz aylarında hayvancılık ilimizde oldukça verimsizdir. Küçükbaş hayvancılıkta neredeyse imkansızdır.” dedi.             Iğdırlı  yetiştiriciler olarak biz 1992'ye kadar (il statüsüne sahip oluncaya kadar) kış aylarında hayvanlarımızı işletmelerimizde saklamaktaydık. Yaz ayları yaklaştığında ise sıcaklığın aşırı yükselmesinden dolayı hayvanlarımızı o zamanlar (1992'den önce) bağlı olduğumuz İlimizin (Kars'ın) diğer ilçelerinde bulunan yaylalara çıkarıyorduk. Esas olarak bahsettiğimiz bu döngüye sıkı sıkıya bağlı olan ilimiz hayvancılık sektörü, Iğdır il olduktan sonra yaylaya çıkma açısından 2(iki) ciddi sorunla karşı karşıya kalmıştır.     Bunlardan ilki güvenlik sorunu olarak karşımıza çıkmıştır. Güvenlik nedeniyle pekçok yaylaya çıkışımıza izin verilmemesiyle birlikte yazın 35-36 °C 'yi bulan sıcaklıklarda hayvanların telef olmasıyla birlikte pekçok yetiştirici hayvancılığı bırakmıştır. Ancak ülkemizde son yıllarda vuku bulan gelişmeler sonucunda güvenlik açısından olumlu gelişmeler yaşanmış ve bu sorun oldukça gerilemiştir.    İkincisi ve en önemlisi olarak karşımıza çıkan sorun ise herhangi bir yasal engel bulunmamasına rağmen çeşitli keyfi uygulamalarla hayvanlarımızın -1992 öncesinde aynı il sınırlarında olduğumuz- komşu il yaylalarına çıkışlarının engellenmesidir. Yasal ve mantıklı herhangi bir dayanağı olmadığından dolayı zorlamayla bulunan resmi gerekçelerin yazılı olarak değil sadece sözlü olarak belirtildiği engellemelerin ilimiz hayvancılığını büyük bir felakete götürdüğü açık bir gerçektir.    Hükümetimizin de üzerinde en fazla çalıştığı alanlardan birisi olan milli ekonomi bir bütün olarak değerlendirilmektedir. Devletimizin elinde olan yerel kaynaklar, milli ekonominin dahada gelişmesi için kullanılırken bunun yerel kullanımdan fazla kalan kısımlarının çevre illere kullandırılması hem mantığın hem de kanunların gereğidir. Kars ve Ardahan illerinde bulunan yaylaların ekonomimize katkısı, oralardan başka bir yere gitme şansı olmayan bizlerin de gitmesiyle çok daha fazla artacaktır.    Özet olarak; ilimizin hayvancılık sektörü varolduğundan beri bağlı olduğu ilin (Kars'ın) yaylalarına çıkması üzerine kuruludur. Iğdır'ın il olmasıyla birlikte yaylalar il sınırlarımız dışında kalmıştır. İl olmasından sonra yaylalara çıkışlarımızın keyfi, resmi olmayan nedenlerden dolayı engelenmesi Iğdır'da hayvancılığı oldukça büyük bir sorunla karşı karşıya getirmiştir. Milli ekonominin bir bütün olarak değerlendirildiği günümüzde ekonomik değerlerin sadece bulunduğu ile saklanması ve bu değerin fazlasının heba edilmesi mantık dışı bir davranıştır. Kars ve Ardahan illerine resmi olarak gidişimizde bir sorun yok gibi görünüyorsa da uygulamada çok ciddi sıkıntılar mevcuttur.    Belirtilen hususlarda komşu il yönetiminin bütün birimlerinin gerekli hassasiyeti göstererek mağduriyetimizin giderilmesi konusunda gereğini yapacaklarından en ufak bir tereddütümüz yoktur.    Bu konuda mağduriyetimizin ilgili yerlere ivedilikle belirtilmesi hususunda siz büyüklerimizin desteklerine ihtiyaç duymaktayız.” şeklinde konuştu.