Kültür & Sanat
Yayınlanma: 15 Nisan 2013 - 06:02
Bize birkaç deli gerek
Son zamanlarda öyle şeyler yaşadık ki, doğru ile yanlış, iyiyle kötü, akılıyla akılsız, milletle ırk, savaşla barış, kazanmakla kaybetmek, milliyetçilikle faşizm, hepsi birbirine karıştı. Dikkat ettiyseniz akılıyla akılsız dedim ‘’akıllıyla deli’’ demedim. Çünkü delilik öyle her babayiğidin harcı değil. Delilik kendin olma hali, kim ne der, ne düşünür kaygısı taşımadan sen olma hali, saf, yalın ve masum… Öyle herkeste bulunmayan özellikleri vardır delinin. Sıradan değildir, kimseye benzemez. Farklıdır, cesaret sahibidir, yüreklidir. Yaratıcıdır, hayalgücü geniştir. Çıkar ilişkisi kurmaz.Onun için doğru veya yanlış düşünceleri kendine aittir, başkasının ağzı ile konuşmaz kirlenmemiş, temiz, doğaldır. Delilik böyle bir şey şeyse, ‘’akil adamlığı’’ demek ki bunların tam tersi. Akil adamlar listesini gördükten sonra akıllı olmak akıl karı değil gibi. Akil adam listesini oluşturanlar, önce mağdur edebiyatı yaptılar, demokrasi dediler, tek devlet, tek millet, tek bayrak dediler yerlerini sağlamlaştırdılar. Sonra açılım dediler, barış süreci dediler, Sayın Öcalan dediler. Derkende Atatürk milliyetçiliğini ayaklar altına aldılar, Atatürk’ün fotoğraflarına dahi tahammül gösteremediler, okullardan, meydanlardan kaldırdılar, yetmedi, Türkiye Cumhuriyeti ibaresi de onlara batmaya başladı. Peki vatandaş ne dedi? Bir kısmı ; - dut yemiş bülbül oldu. - kendi beyni ile düşünemeyen koyun sürüsüne döndü. -düşünme, sorgulama, yetilerini kaybetti. -TV dizilerindeki karekterlerin hayatları kendi hayatlarından daha önemli oldu. Bir kısmı ise ; Sosyal medyada tepkisini ortaya koymaya, sesini duyurmaya çalıştı. -Adının önüne T:C ibaresini koyarak siz silerseniz, biz yüreklerimize kazırız dedi. -Atasına sahip çıktı, hepimiz Mustafa Kemal’iz dedi. - Yandaş medyanın yazmadığı yazıları, eleştirileri sosyal medyada paylaştı. -Sokakta polis engeline takıldı, sanal ortamın özgürlüğünü kullandı. Yeterli mi değil, ama bir şekilde aynı düşünceyi paylaşanların yolları kesişiyor. Tıpkı 10 milyona yakın kişininT.C.yi sosyal medyada kullanarak ses getirmesi gibi. Bu nedenle; - artık, partiler üstü düşünme zamanı, -artık, Atatürk ve ilkelerine sahip çıkma zamanı, - artık, ülkemize, milletimize geleceğimize sahip çıkma zamanı, -artık kişisel düşünceler ve çıkarlardan arınıp, toplumsal çıkarları düşünmenin zamanı, -artık birlik, beraberlik zamanı. Barışa hayır demek mümkün mü? Elbette BARIŞ, elbette demokratik ortamda özgür, eşitlikçi ve kardeşçe yaşam hakkı. Önemli olan neyin karşılığı. 1925 Nobel Edebiyat Ödülü Sahibi, Bernard Shaw’ın dediği gibi. ‘’ Bize birkaç deli gerek, şu akıllıların yol açtığı duruma bak.’’ Sevgiyle daima Neşe Sofuoğlu
Kültür & Sanat
15 Nisan 2013 - 06:02