Son yıllarda Türkiye’nin her kentinde açılmakta olan üniversitelerin amacı ise kurulduğu şehri ekonomik olarak kalkındırmak, sosyal olarak dönüştürmek ve topluma nitelikli insanlar kazandırmak, kurulduğu şehirde yaşayan insanlarla yakın temas içersinde olmalıdır. Unutulmamalıdır ki üniversite ve şehir halkı irtibat içerisinde olmazsa üniversite ne şehrin sorunlarından haberdar olup, bunlara dair bilgi üretebilir, ne de ürettiği bilgiyi geniş çerçevede halka sunabilir. Örneğin Iğdır Üniversitesi ve Iğdır Valiliği tarafından düzenlenen Uluslararası Ağrı Dağı Sempozyumu’na Bizim Iğdır Kültürünü Koruma ve Yaşatma Derneği Başkanı olarak Iğdır Valiliği’nin daveti üzerine katıldığımda sempozyuma sadece yabancı misafirler, Iğdır Üniversitesi’nin kendi öğretim görevlileri ve basın mensuplarının katıldığına, Iğdır halkından bu konularla ilgilenen insanların bile davet edilmediğine üzülerek şahit oldum. Daha sonra yine bir davet üzerine söz konusu sempozyum sonucunda yayınlanan kitabın tanıtım toplantısına iştirak ettiğimde maalesef bir kez daha salonda sadece kitap yazarları ve üniversite öğretim elemanları dışında kimse bulunmamaktaydı. Tanıtım toplantısında Iğdır halkının yeterli derecede toplantıya katılmamasının nedenini yetkililere basın mensupları önünde sorduğumda, organizasyondan kaynaklanan sorunlar sebebiyle böyle bir durumun oluştuğu yanıtını aldım.
Son günlerde de Iğdır’ın en köklü gazetelerinden biri olan Yeşil Iğdır Gazetesi’nin üniversite rektörlüğüne sokulmadığını öğrendim. Basın özgürlüğünün özümsenmesi gereken ilk yerlerden olan üniversiteden böyle bir yasak konulması son derece kuşkuyla bakılması gereken bir olaydır. Geçmişteki olaylar ışığında bu durum değerlendirildiğinde ise, yaşanan olayın tesadüf olmadığı açıkça görülmektedir. Kendi üniversitesini kucaklamak ve ona sahip çıkmak isteyen halk ile üniversite yönetiminin araya mesafe koymak istemesi derneğimizce kabul edilemez bir durumdur.
Dileriz ki bundan sonraki dönemlerde üniversite yönetimi Iğdır halkına ve basınına karşı önyargılarını bir tarafa bırakır ve halkın her bölümüyle işbirliği içerisinde daha güzel bir Iğdır yaratmak için çalışmalarına toplumu göz ardı etmeden devam eder.
Saygılarımla,
Bizim Iğdır Kültürünü Koruma ve Yaşatma Derneği Başkanı
Enver TÜRKOĞLU
Son günlerde de Iğdır’ın en köklü gazetelerinden biri olan Yeşil Iğdır Gazetesi’nin üniversite rektörlüğüne sokulmadığını öğrendim. Basın özgürlüğünün özümsenmesi gereken ilk yerlerden olan üniversiteden böyle bir yasak konulması son derece kuşkuyla bakılması gereken bir olaydır. Geçmişteki olaylar ışığında bu durum değerlendirildiğinde ise, yaşanan olayın tesadüf olmadığı açıkça görülmektedir. Kendi üniversitesini kucaklamak ve ona sahip çıkmak isteyen halk ile üniversite yönetiminin araya mesafe koymak istemesi derneğimizce kabul edilemez bir durumdur.
Dileriz ki bundan sonraki dönemlerde üniversite yönetimi Iğdır halkına ve basınına karşı önyargılarını bir tarafa bırakır ve halkın her bölümüyle işbirliği içerisinde daha güzel bir Iğdır yaratmak için çalışmalarına toplumu göz ardı etmeden devam eder.
Saygılarımla,
Bizim Iğdır Kültürünü Koruma ve Yaşatma Derneği Başkanı
Enver TÜRKOĞLU