Konya’nın Bozkır ilçesinde asırlardır sürdürülen geleneksel yöntemlerle pekmez yapımı, yöre halkının sabır ve emeğiyle yaşatılmaya devam ediyor. Üzümlerden elde edilen şıra, günler süren özenli bir çalışmanın ardından sofralara tat katacak pekmeze dönüştürülüyor.
Bir gün akşamdan hazırlıkları tamamlanan şıra, sabah erken saatlerde büyük kaplardan küçük kaplara aktarılıp leğenlere boşaltılırken, kazanların altı yakılarak kaynatma işlemi başlatılıyor. Kaynama sürecinde üstte biriken tortular dikkatlice alınarak pekmezin berraklaşması sağlandı. İlk aşamanın ardından kazanlar temizlenerek yeniden ateşe konuldu. Bekletilen şıralar, tortularından arındırılarak kazana aktarıldı. Bu sırada dipte biriken toprak ve çamurlar ayrıştırılarak süzme işlemi gerçekleştirildi. Kazanda kaynayan pekmez, sabırla karıştırılarak kıvam alması için bekletildi.
Pekmezin tam lezzetine ulaşabilmesi için kısık ateşte yaklaşık 45 saat boyunca kaynatılması gerektiği belirtilirken, ustalar, fazla odun kullanılmaması gerektiğini, kısık ateşte yavaş yavaş pişirilen pekmezin daha sağlıklı ve lezzetli olduğunu vurguluyor.
Yöre halkı, bu uzun ve zahmetli sürecin sonunda ortaya çıkan pekmezin hem kış aylarında enerji verici bir besin kaynağı hem de kültürel mirasın önemli bir parçası olduğuna dikkat çekiyor. Geleneksel pekmez yapımı, sabır ve emeğin birleşimiyle bugün de yaşatılmaya devam ediyor.
Bozkır Dereiçi Mahallesi sakini Mustafa Ersoy, pekmez yapım sürecinin bölge halkı için sadece bir üretim değil aynı zamanda kültürel bir miras olduğuna dikkat çekti. Ersoy, "Pekmez yapmak sabır, emek ve gelenek meselesi. Biz çocukluğumuzdan beri bu işin içindeyiz. Dedelerimiz nasıl yaptıysa biz de aynı yöntemlerle sürdürüyoruz. En önemli nokta, şırayı yavaş yavaş kaynatmak ve acele etmemektir. 40-45 saatlik bu süreç sonunda ortaya çıkan pekmez hem sağlıklı hem de çok lezzetli oluyor. Kışın soframızdan eksik etmediğimiz en doğal gıdamızdır" dedi.
Yorumlar
Kalan Karakter: