Sevgili arkadaşım Servet Baydemir’in oğlunun düğün merasimi için gittiğim Ankara’da fırsat oldu; şehrimizin milletvekili, iş insanı ve lideri Cantürk Alagöz ile bir araya gelerek hem hasbihal ettik hem de söyleşi yaptık.
Cantürk Başkana sorum şu oldu:
“Milletvekilliğinde iki yıl geride kaldı. Bu süreyi değerlendirirseniz nasıl yanıt verirsiniz?”
Cantürk Alagöz kendinden emin bir şekilde şöyle dedi:
“Birincisi, yaptığımız yatırımlar 60 yıldır yapılamayan ve ilimizin 50 yıl sonrasına yetecek yatırımlardır.
Mesela Zengezur Koridoru’nun açılacağından bahsederken Iğdır’ın nüfusunun artacağını söylüyoruz. Mevcut hastanemiz, yarınlarda artmasını düşündüğümüz hasta taleplerine elbette yetmeyecektir. Yapılmakta olan 400+200 yataklı hastane ve şimdiki hastane, şehrimizin 50 yıllık ihtiyacına cevap verecek kapasitede olacaktır.
Hakeza, Ünlendi Barajı 60 yıldır ne başladı ne de bitti. Ünlendi Barajı bugünlerde su tutmaya başlıyor. Bu şu demek: Iğdır Ovası’nın hem içme suyu hem de tarım sulama suyu ile ilgili tüm ihtiyaçlarına cevap verecektir. Bir de ayrıca Tuzluca Depolama Barajı var. Bu baraj kapalı boru sistemi ile tarlalara ulaşacak, kısmen meralarda sulama yapacak ve barajın etrafı Iğdır’a nefes aldıracak bir vahaya dönüşecektir.
Bunlar hayal ürünü falan değil; inşaatı kısa sürede başlayacak olan, istimlak ve diğer işlemleri tamamlanan işlerdir. Nasıl ki yüzlerce iş makinası aylarca Iğdır’da şehrin tamamında kanal temizliği yaptıysa, köylümüzün hizmetinde olduysa, bu da aynı hızla devam eden yatırımdır.
İki yıla 60 yıldır yapılamayanı sığdırmak ve Iğdır’ın gelecek 50 yıllık sorunlarına çözüm olacak yatırımlara imza atmak hiç kolay işler değildir.
Küçük yatırımları emin olun unutuyorum bile. Yani okul, öğretmen evi, kültür sarayı, Haydar Aliyev Parkı, stadyum, belki 50 ayrı spor dalında irili ufaklı tesis, 20 adet semt sahası yapılacak; belediyelere çeşitli ödenekler, iş makineleri, özel idareye sayısız iş makinası gibi yüzlerce yatırım yapılmış durumda. Gelen talepleri de yine ilgili bakanlıklara götürerek gereğini yapmaktayım.
Mesela 70 kilometrelik Ağrı Dağı korhan yaylası güvenlik yolu inşa edildi. Küçük Ağrı Dağı’na kadar uzanan devasa bir yol; Rus kışlası denilen yere kadar gidiyor. Bu yol güvenlik yolu olarak inşa edilse de aynı zamanda Ağrı Dağı’nın yaz ve kış turizmine giden yoludur. Yol henüz stabilize olmasına rağmen binlerce Iğdırlı yazın sıcağından kaçıp Ağrı Dağı’nın serin havasında vakit geçirmiştir. Yol asfalt yapılınca nasıl bir çekim merkezi olacağını hep beraber göreceğiz.
Tren yolu ve çevre yolu hepimize malum. Tren yolu Iğdır’a yalnızca yük taşımacılığı için hizmet vermeyecek; aynı zamanda yolcu taşımacılığı hizmeti de sunacaktır.
Iğdır’ın yarını çok parlaktır. Bu yarınlar size uzun yıllar gibi gelmesin. Hem Zengezur, hem Ermenistan Alican, hem de Azerbaycan ile her gün ileri seviyede gelişen kardeşliğimiz, şehrimizin kaderini değiştirecektir. Yeter ki biz doğru yerde duralım, doğru adımlar atalım ve şehrimizin kalkınmasını istemeyen, sürekli fitne tohumları ekerek yıpratmaya çalışanlara prim vermeyelim.
Azerbaycan ve Nahçıvan ile görüşmelerimiz devam ediyor; serbest bölge ve ortak yatırımlar çok ileri seviyede konuşuluyor. Çin ile görüşmelerimiz devam ediyor; birkaç yatırımcıyı Iğdır’a getireceğim. Bu yatırımlar da öyle küçümsenecek düzeyde olmayacaktır.
Şunu net bir şekilde söyleyebilirim: Iğdır’ın tarım sorunu kalmamıştır. Sağlık sorunu da hastanenin bitimiyle birlikte kökünden çözülecektir.
Eğitimde yapılan yatırımlar emin olun Iğdır’ı ihya etmiştir.
Kişisel taleplerin yapılabilir olanları sistematik bir şekilde takip edilmekte ve yapılabilenler yerine getirilmektedir.
Stadyum büyütülüyor, Iğdır tam donanımlı bir stadyuma kavuşuyor.
Üniversitede yaptığımız rektör seçimi yerinde bir seçim olmuştur. Toplumumuzun tüm katmanlarını bağrına basan, bilimi ön planda tutan, üniversite ile halkı bütünleştiren bir rektörümüz var.
Yani halkımız birlik içinde olduğu sürece emin olun hiç kimse bizim bileğimizi bükemez.
Şu an Iğdır şantiye alanına dönmüş durumda. Emin olun mecliste, iş dünyasında, çeşitli yerlerde sürekli karşıma çıkan konu budur. Siyasetçiler ‘yatırımları Iğdır’a götürüyorsun’ diyor; iş dünyasına da ‘yatırımlarınızı Iğdır’a götürün’ diyorum.
Tekrar etmekten hiç gocunmam: Ben Iğdır aşığıyım. Şehrimi, insanımı seviyorum. Allah bana güç kuvvet verdiği sürece de şehrimle bir arada olacağım. Bakın, birileri benimle ilgili ne düşünür bilmem. Allah bana bir güç vermişse, ben ölümlü dünyada bunu halkıma kullanırım. Ama suistimal edenlere de ‘dur’ derim. Bende şucu bucu yoktur. Ben insan odaklı bir kişiliğe sahibim. İyi insanlar her zaman başımın tacıdır.”
Vekil, İş İnsanı, Kulüp Başkanı
Iğdır Milletvekili olmak elbette güzel bir ayrıcalık. Sonuçta halk sizi tercih ederek vekil tayin etmiştir. Aynı zamanda bir iş insanısınız; ülkede sayılı iş insanlarından birisiniz. Ve Iğdır’ın ismini ülke gündemine oturtan Alagöz Holding Iğdır FK’nın başkanı unvanına da sahipsiniz. Bu yoğunluk sizi yoruyor mu?
Cantürk Alagöz:
“Yorulmuyorum desem yalan olur.
Uykusuzluk en büyük baş belamdır.
Vekillik kutsal bir emanettir. Bana inanıp oy veren, teveccüh gösterenlere her zaman minnet duyar, layık olmaya çalışırım.
Hani derler ya, meyve vermeyen ağaca taş atılmaz. Eğer ben çalışmıyor olsaydım eminim kimse eleştirmezdi. Çok az sayıda eleştiren olduğunu varsaysam bu da çalıştığımızın göstergesidir. Olsun, hiç tasa etmem. Hz. Ali’ye soruyorlar: ‘Sana kötülük edene sen niye iyilik ediyorsun?’ Hz. Ali şöyle cevaplıyor: ‘O kötülük etmekten bıkmıyor da ben niye iyilik etmekten bıkayım?’
Yorulurum, unuturum, gözümden kaçar, vakit bulamam ama asla kulak ardı etmem.
Mesaimi şöyle bölmüşüm:
Bir günümün yüzde sekseni Iğdır, yüzde onu holding, yüzde onu da Iğdır FK. Emin olun bu yüzde 20’lik alandan çaldığım da oluyor.
Sonuçta insanlar ümit bağlamış, taleplerinin çözümünü bekliyorlar. Ben de yetişmeye çalışıyorum. Mesela çiftçilerimiz alım sıkıntısı yaşamaksızın mısırlarını teslim ediyorlar. Geçen yıl ve önceki yıllarda buğday, mısır satışı büyük bir olaydı. Yapmış olduğum 50 bin tonluk lisanslı silolar köylümüzün güvencesidir.
Bu ve buna benzer birçok dokunuş, halkımızın istekleri doğrultusunda yapılmış işlerdir.
Dedim ya, ölümlü dünya… Kimse ebedi değil, ben de değilim. Var olduğumuz sürece alacağımız dualar bizim için en önemli şeylerdir. Bunun farkındayım, bu düşüncemden de asla vazgeçmem. Dedem, ninem, amcam; hepsinin mezarı Iğdır’dadır. Doğal olarak ben de Iğdır’a aşığım ve hep de böyle kalacağım.”
Şehrimizin lideri, iş insanı ve Milletvekili Cantürk Alagöz’e nazik kabulleri ve yaptığı açıklamalardan ötürü teşekkür ederiz.
Cabbar Şıktaş
Yorumlar
Kalan Karakter: