Çarpıcı Kadın Algısı anketi

 

       "Neden okumadınız" sorusuna, "Kadınlar okumaz" diyen kadınların çoğu da kendilerine yöneltilen şiddet konusunda kaçamak cevap verirken, kadınlar şiddeti sadece kaba dayak olarak tanımlıyor. Ayrıca ankette evde erkeğin belirleyiciliği kadınların beyanlarına da yansıdı. Iğdır Belediyesi Eş Başkanı Avukat Şaziye Önder, kadının bu algısını değiştirmeyi amaçladıklarını söyledi. 

           Azeri, Kürt, Türk ve Terekemeler'in yoğun olarak yaşadığı Iğdır'da, halklar içerisinde kadınların sosyo-ekonomik durumları ve yaşam koşullarını araştırmak ve çözüm üretmek amacıyla Iğdır Belediyesi tarafından başlatılan anket çalışması devam ederken, kadını yaşama dahil etmek için başlatılan ankette, çarpıcı sonuçlar ortaya çıkmaya başladı. Kentin 14 mahallesinde bin 500 kadınla görüşülen ankette 21 soru yöneltiliyor. Sosyologların öncüğünde kadınların nasıl yaşadığı, taleplerinin ne olduğu, siyasal tercihlerini yaparken neye göre yaptıkları, şiddet görüp görmedikleri, zorla evlendirilip evlendirilmedikleri gibi sorular yönetilerek, kentte kadın kimliğini oluşturmak ve alternatif çözüm üretmek hedefleniyor. Ankette öne çıkan verileri değerlendiren Iğdır Belediyesi Eş Başkanı Av. Şaziye Önder, Iğdır'da kadınların kimliğine ilişkin 4 Şubat günü anket çalışması başlattıklarını söyleyerek, sosyologların öncülüğünde tüm mahalleleri gezerek, kadınların yaşadığı acıları paylaşarak çözüm arayışına girdiklerini dile getirdi. 

          Kadınların baskı altında olduğuna vurgu yapan Önder, “Kendim de bu anket çalışmasına katıldım. Kadınlar her ne kadar rahat olduklarını ve baskı altında olmadıklarını ifade etseler de çok baskı altında olduklarını gözlemledim. 

          ‘Neden okumadınız’ sorusuna ‘Kız çocukları okumaz’ diyorlar. ‘Evdeki kız çocuğunu neden okutmadınız?’ sorumuza ise ‘Kızımız artık büyümüştü. Ağabeyi kıskançtı, izin vermedi. Toplum çok iyi değil biz de okutmadık’ gibi cevap veriliyor” dedi. Kadınların belirli feodal yargı çerçevesinde şekillendirildiğini dile getiren Önder, “Kadınlar, toplumsal cinsiyet açısından çok feodal ve tamamen erkeğin zihniyetine dair bir bilinçle yönlendiriliyor. 14 mahallemizde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Kürtlerin yoğunlukta olduğu mahalledeki anket çalışmasını bitirdik. Şimdi de Azerilerin ve diğer halkların yaşadığı mahallelerde çalışmalarımızı yürüteceğiz. Amacımız bu kadınların sorununu açığa çıkarmak kadar çözüm bulmaktır da” diye belirtti.

‘Birçok kadın şiddeti dövmek olarak anlıyor’

Kürtlerin yoğunlukta yaşadığı mahallelerdeki kadınların pek dışarı çıkmadığı ve siyasal tercihlerinin de erkeklerin 

tercih ettiği biçimde ele aldığını dile getiren Önder, “Bizler her sokakta görüştüğümüz kadınların yaşadığı sorunları ele alarak ona göre çözüm gücü olmayı hedefledik. ‘Kadın çalışmaz’ algısı ağırlıklı kentimizde olsa da bizler kadınları kentin ekonomisine katmak için bir başlangıç yaptık” dedi. 

Anket çalışmasıyla birlikte kadınların yaşadığı sorunlara da çözüm bulduklarını söyleyen Önder, şöyle devam etti: “Kadınlar ‘Şiddet görüyor musunuz?’ sorusuna genellikle kaçamak cevaplar veriyorlar. Bir çok kadın şiddeti dövmek olarak anlıyor. Evden çıkamamaları, siyasal tercihlerini kendileri yapamamaları, kız çocuklarını okutmamaları da birer şiddettir. Ama bunları şiddet olarak göremiyorlar. Bunları bilince çıkarmak ve anket sonuçlarına göre kadınları toplumda daha görünür kılmak için 

çalışmaya başlayacağız.” diye konuştu,

‘Erkeğin isteğiyle şekillenen kadın hayatını değiştireceğiz’

Ankette öne çıkan sorulara değinen Önder, kadınların “Ev içi sıkıntılarını paylaşıyor musunuz?” sorusuna, “Kesinlikle sıkıntıları kimseyle paylaşmıyoruz” cevabını verdiğini söyleyerek, “Genel yargı dışarıda konuşmayan kadın sevilen kadın yaklaşımı var. Her kadın da öyle yaparak yaşamlarını sürdürüyor. ‘Nasıl evlendiniz’ soruna ise genellikle ‘Kayınpederim beni gördü beğendi’, ‘Akrabayız’, ‘Babam evet dedi ben de kabul ettim’ cevabı veriliyor. 

Genellikle bu evlilikler de çocuk yaşta gelişen evlilikler oluyor. Mahallede yaşayan kadınların daha çok öne çıkması gerekiyor. Elitleşen kadın anlayışını yitirmek ve yerelden örgütlenerek büyümeliyiz. 

Bu bilinçle pratik adımlar atmak için ön açıcı ve yol haritası oluşturmak amacıyla başladığımız anket çalışmasıyla mahallelerde, kadınların ekonomiye katılımını sağlayarak, hep beraber çalışmaya başlatacağız. Hep bir erkeğin isteğiyle şekillenen kadın hayatının artık değiştireceğiz” diye konuştu.