Bilindiği gibi sıcaklık artışının göstergesi olduğuna inanılan cemre, birer hafta arayla havaya, suya ve toprağa düşüyor.
Bu yıl kurak kışın yaşanması nedeniyle “kışı görmeden bahar geldi” yorumlarına neden oldu.
Iğdır ve Azerbaycan yörelerinde Çillenin çıkışı çeşitli etkinliklerle kutlanmaktadır. Bu etkinliklerin başında da “kosa” çıkarmak gelmektedir. Değişik hayvan figürlerinin sergilendiği “Köse” oyununda genellikle bir gelin ve damat olur. Kadın kılığına girmiş bir gelin adayı erkeğe farklı sıkıntılar yaşatır. Bu senaryolar her eve gidilerek sergilenir ve evlerden para ya da un alınarak oyunun elamanları tarafından paylaşılır. Cemrenin düşüşü Anadolu’nun değişik yörelerinde de kutlanmaktadır.
“Kor halindeki ateş” anlamına da gelen cemre, ayrıca, Müslümanların hac sırasında Mina vadisinde attığı taşlardan meydana gelen yığını anlatmakta da kullanılır. Divan şairlerinin, cemre zamanlarında baharın gelmesi dolayısıyla önemli kişilere yazdıkları övgü şiirleri de “Cemreviye” olarak biliniyor.
Meteorolojik kapsamda ise cemre, takvimlerde ilkbahardan önce birer hafta aralıkla havaya, suya ve toprağa düştüğü inanılan ısıl güç veya sıcaklık yükselmesi olarak tanımlanıyor. Saatli Maarif Takvimi’ne göre, cemre düşüşleri genellikle fırtınalı geçiyor ve yurdun pek çok yerinde kar yağışı görülüyor. Üçüncü cemrenin ardından da baharın geleceği kabul ediliyor.
Arapça kökenli cemre, “ateş parçası”, “ateş halindeki kömür” anlamına geliyor ve ısınmayı ifade ediyor.
Eskilerin, kasım (kış) ve hızır (yaz) olmak üzere yılı ikiye ayırdıkları, kasımın 180, hızırın 186 gün sürdüğü belirtiliyor. Kasım günlerinin 8 Kasımda başladığı, Kasımın 46’sında “kırkgün” anlamına gelen “erbain”, 86’sında “50 gün” anlamına gelen “hamsin”in girdiği ve böylece kışın en soğuk zamanları sayılan 90 günün geçmiş olduğu kaydediliyor. Kasımın 105’inde (20 Şubat) birinci cemrenin havaya, 112’sinde (27 Şubat) ikinci cemrenin suya, 119’unda (6 Mart-Şubatın 29 çektiği dört senede bir 5 Martta) üçüncü cemrenin toprağa düştüğü, buna göre de önce havanın, sonra suyun, sonra da yerin ısındığı kabul ediliyor.
CEMREYE BİLİMSEL BAKIŞ
Bilimsel olarak değerlendiren meteoroloji uzmanları ise cemre konusunda şu bilgileri veriyorlar:
“Açık bir günde, atmosferin alt tabakasından geçen güneş enerjisi, yer yüzeyi tarafından yutulur. Dolayısıyla yer yüzeyi ısınır. Yüzeydeki hava ısındıkça, yüksektekinden daha az yoğun hale gelir. Isınan hava yükselir ve daha soğuk olan ise çöker. Yükselen hava genişler ve soğur. Su buharı, bulut damlacıkları şeklinde yoğunlaşarak, hal değişim ısısından dolayı, havanın ısınmasını sağlar.”
Bu arada, küresel ısınma nedeniyle kurak kışın yaşandığı bu yıl, cemrelerin düşmeye başlaması, “kışı görmeden bahar geldi” yorumlarına neden oluyor.
ESKİDEN KALAN BU GÖRENEKDE YAYCI KÖYÜNDE BÜLENT ÇALKILIÇ VE ÖZER GÜNEŞ TARAFINDAN DÜZENLENDİ DAVUL VE ZURNA KİRALIYAN İKİLİ EV Ev gezerek oyunlar sergiledi. Her gittikleri evde büyük coşkuyla karşılandılar. EVLERDEN PARA TOPLAYAN OYUNCULAR KÖYDEKİ FAKİR BİR Aile ye yardım ettiler. BU coşkuyu geleneği sergiledikleri için onlara sonsuz teşekkürlerimizi sunuyoruz.
SERKAN AYDIN
IGDIR YAYCI KÖYÜ
Bu yıl kurak kışın yaşanması nedeniyle “kışı görmeden bahar geldi” yorumlarına neden oldu.
Iğdır ve Azerbaycan yörelerinde Çillenin çıkışı çeşitli etkinliklerle kutlanmaktadır. Bu etkinliklerin başında da “kosa” çıkarmak gelmektedir. Değişik hayvan figürlerinin sergilendiği “Köse” oyununda genellikle bir gelin ve damat olur. Kadın kılığına girmiş bir gelin adayı erkeğe farklı sıkıntılar yaşatır. Bu senaryolar her eve gidilerek sergilenir ve evlerden para ya da un alınarak oyunun elamanları tarafından paylaşılır. Cemrenin düşüşü Anadolu’nun değişik yörelerinde de kutlanmaktadır.
“Kor halindeki ateş” anlamına da gelen cemre, ayrıca, Müslümanların hac sırasında Mina vadisinde attığı taşlardan meydana gelen yığını anlatmakta da kullanılır. Divan şairlerinin, cemre zamanlarında baharın gelmesi dolayısıyla önemli kişilere yazdıkları övgü şiirleri de “Cemreviye” olarak biliniyor.
Meteorolojik kapsamda ise cemre, takvimlerde ilkbahardan önce birer hafta aralıkla havaya, suya ve toprağa düştüğü inanılan ısıl güç veya sıcaklık yükselmesi olarak tanımlanıyor. Saatli Maarif Takvimi’ne göre, cemre düşüşleri genellikle fırtınalı geçiyor ve yurdun pek çok yerinde kar yağışı görülüyor. Üçüncü cemrenin ardından da baharın geleceği kabul ediliyor.
Arapça kökenli cemre, “ateş parçası”, “ateş halindeki kömür” anlamına geliyor ve ısınmayı ifade ediyor.
Eskilerin, kasım (kış) ve hızır (yaz) olmak üzere yılı ikiye ayırdıkları, kasımın 180, hızırın 186 gün sürdüğü belirtiliyor. Kasım günlerinin 8 Kasımda başladığı, Kasımın 46’sında “kırkgün” anlamına gelen “erbain”, 86’sında “50 gün” anlamına gelen “hamsin”in girdiği ve böylece kışın en soğuk zamanları sayılan 90 günün geçmiş olduğu kaydediliyor. Kasımın 105’inde (20 Şubat) birinci cemrenin havaya, 112’sinde (27 Şubat) ikinci cemrenin suya, 119’unda (6 Mart-Şubatın 29 çektiği dört senede bir 5 Martta) üçüncü cemrenin toprağa düştüğü, buna göre de önce havanın, sonra suyun, sonra da yerin ısındığı kabul ediliyor.
CEMREYE BİLİMSEL BAKIŞ
Bilimsel olarak değerlendiren meteoroloji uzmanları ise cemre konusunda şu bilgileri veriyorlar:
“Açık bir günde, atmosferin alt tabakasından geçen güneş enerjisi, yer yüzeyi tarafından yutulur. Dolayısıyla yer yüzeyi ısınır. Yüzeydeki hava ısındıkça, yüksektekinden daha az yoğun hale gelir. Isınan hava yükselir ve daha soğuk olan ise çöker. Yükselen hava genişler ve soğur. Su buharı, bulut damlacıkları şeklinde yoğunlaşarak, hal değişim ısısından dolayı, havanın ısınmasını sağlar.”
Bu arada, küresel ısınma nedeniyle kurak kışın yaşandığı bu yıl, cemrelerin düşmeye başlaması, “kışı görmeden bahar geldi” yorumlarına neden oluyor.
ESKİDEN KALAN BU GÖRENEKDE YAYCI KÖYÜNDE BÜLENT ÇALKILIÇ VE ÖZER GÜNEŞ TARAFINDAN DÜZENLENDİ DAVUL VE ZURNA KİRALIYAN İKİLİ EV Ev gezerek oyunlar sergiledi. Her gittikleri evde büyük coşkuyla karşılandılar. EVLERDEN PARA TOPLAYAN OYUNCULAR KÖYDEKİ FAKİR BİR Aile ye yardım ettiler. BU coşkuyu geleneği sergiledikleri için onlara sonsuz teşekkürlerimizi sunuyoruz.
SERKAN AYDIN
IGDIR YAYCI KÖYÜ