DTP İl Başkanı Ahmet Barbaros, açıklamasında, Uzun zamandır
çatışmasızlık sürecinin yaratmış olduğu Barış sürecine maalesef ki AKP
iktidarı tarafından hiçbir olumlu adımın atılmadığını görüyoruz. AKP
iktidarı bu süreçte iyi niyetli olduklarını açıklayarak Kürt sorununun
ismini önce demokratik sorun olarak değiştirdi, daha sonra milli birlik
sorunu olarak yanlış ve sorunu çözümsüzlüğe itecek tavır ve
davranışlarda bulunmuştur.
Yine bu süreçte partimizin yerel yöneticilerine karşı Anti Demokratik ve Hukuk dışı operasyonlarla gözaltı ve tutuklamalar devam etmektedir. Parti yöneticilerimiz Şırnak’ın Beytüşebap ilçesinde insanlığa yakışmayan bir şekilde kafaları ezilerek katledilmişlerdir.
Çatışmaların sona ermesi, kalıcı barışın tahsis edilmesi için yol haritasının biran önce kamuoyuna ve halka açıklanması gerekmektedir. Yol Haritası 35 yıldır süren çatışmaların ve bütün sorunların çözüm noktasıdır, demokrasinin Anahtarıdır. Kürt sorunu çözülmek isteniyorsa ancak yol haritası ile çözülmesi mümkündür. Bu olumsuzluklara rağmen halen geç kalınmış değildir. Barış Perdesinin kapanması istenmiyor ise kürt sorunu Mecliste Demokratik müzakere ve çözüm sürecinin başlatılması ve Kürt Halkının muhatapları ile, aydınlar ve iktidarın Diyalog kurarak Çözüm sürecini biran önce başlatmaları gerekmektedir.” görüşlerine yer verdi.
Oturma Eyleminde gazetecilerin sorusunu cevaplandır Iğdır Belediye Başkanı M.Nuri Güneş Kürt sorununu ve Ermenistan sınır kapısının açılmasını değerlendirerek şu görüşlere yer verdi. “ Türkiye kendi tarihi ile gerçekleri ile yüzleşmek zorundadır. Tek çıkar yol budur Kürt sorunu bu haliyle çözülemez, biz bu çözüm önerilerini aslında bir çözümsüzlük önerisi adı altında nitelendiriyoruz. Ermeni sorunu hakkında öz güç olarak, ülke olarak uzaklaştığımızın farkındayız, yıllardan beri Ermenistan’la sorunlarımız var biz bunu sağduyumuzla, aklımızla, ilimle çözmeliyiz. Sonuç ne olursa olsun biz toplumsal kaynaşmayı devletlerin bir biri ile dost, iş birliği içinde olmasını istiyoruz. Azerbaycan’ın hassasiyetleri olabilir Türkiye’nin bildik hassasiyetleri olabilir ama unutmayalım ki biz Yunanistan’la ilişkilerimize on yıl öncesine kadar ders kitaplarında kabul edilmez cümleleri ile karşılaşıyorduk, o cümleler, o yaklaşım şimdi çıkarıldı. Benzer şeyin Ermenistan ile olmayacağını kimse iddia edemez. Ermenistan kapısı açılmalıdır.
Toplumsal kaynaşmaya, teknolojinin hizmetini insanlara sunmak yerine ekolojininde önüne geçmiş oluyoruz. Kapının açılması toplumun hizmetine açılmış olur savaşın açılmasına değil. Böylece bu kangrenleşmiş yarada ortadan kalkmış olacak. “ dedi.
Yine bu süreçte partimizin yerel yöneticilerine karşı Anti Demokratik ve Hukuk dışı operasyonlarla gözaltı ve tutuklamalar devam etmektedir. Parti yöneticilerimiz Şırnak’ın Beytüşebap ilçesinde insanlığa yakışmayan bir şekilde kafaları ezilerek katledilmişlerdir.
Çatışmaların sona ermesi, kalıcı barışın tahsis edilmesi için yol haritasının biran önce kamuoyuna ve halka açıklanması gerekmektedir. Yol Haritası 35 yıldır süren çatışmaların ve bütün sorunların çözüm noktasıdır, demokrasinin Anahtarıdır. Kürt sorunu çözülmek isteniyorsa ancak yol haritası ile çözülmesi mümkündür. Bu olumsuzluklara rağmen halen geç kalınmış değildir. Barış Perdesinin kapanması istenmiyor ise kürt sorunu Mecliste Demokratik müzakere ve çözüm sürecinin başlatılması ve Kürt Halkının muhatapları ile, aydınlar ve iktidarın Diyalog kurarak Çözüm sürecini biran önce başlatmaları gerekmektedir.” görüşlerine yer verdi.
Oturma Eyleminde gazetecilerin sorusunu cevaplandır Iğdır Belediye Başkanı M.Nuri Güneş Kürt sorununu ve Ermenistan sınır kapısının açılmasını değerlendirerek şu görüşlere yer verdi. “ Türkiye kendi tarihi ile gerçekleri ile yüzleşmek zorundadır. Tek çıkar yol budur Kürt sorunu bu haliyle çözülemez, biz bu çözüm önerilerini aslında bir çözümsüzlük önerisi adı altında nitelendiriyoruz. Ermeni sorunu hakkında öz güç olarak, ülke olarak uzaklaştığımızın farkındayız, yıllardan beri Ermenistan’la sorunlarımız var biz bunu sağduyumuzla, aklımızla, ilimle çözmeliyiz. Sonuç ne olursa olsun biz toplumsal kaynaşmayı devletlerin bir biri ile dost, iş birliği içinde olmasını istiyoruz. Azerbaycan’ın hassasiyetleri olabilir Türkiye’nin bildik hassasiyetleri olabilir ama unutmayalım ki biz Yunanistan’la ilişkilerimize on yıl öncesine kadar ders kitaplarında kabul edilmez cümleleri ile karşılaşıyorduk, o cümleler, o yaklaşım şimdi çıkarıldı. Benzer şeyin Ermenistan ile olmayacağını kimse iddia edemez. Ermenistan kapısı açılmalıdır.
Toplumsal kaynaşmaya, teknolojinin hizmetini insanlara sunmak yerine ekolojininde önüne geçmiş oluyoruz. Kapının açılması toplumun hizmetine açılmış olur savaşın açılmasına değil. Böylece bu kangrenleşmiş yarada ortadan kalkmış olacak. “ dedi.