Kültür & Sanat
Yayınlanma: 03 Aralık 2012 - 06:37
Denize Kıyısı Olan İnsan
İlk yazıma öyle güzel tepkiler aldım ki, ayaklarım yerden kesildi, okuyan, yazmaya devam etmem için yüreklendiren herkese ama herkese binlerce teşekkür ediyorum. En çok teşekkürüm de kendi ifadesiyle yazıyorum ‘’sizde bu ışık var, bu ışığı görüyorum ‘’ diyerek bana bu yolu açan genel yayın yönetmenimiz Sn. Cabbar Şıktaş’a. Yaşamda karşımıza çıkan insanların, yaşadığımız olayların, sorunların, acıların, hayal kırıklıklarının, hatta mutlulukların tesadüf olmadığına, hepsinin bir nedeni, hatta hayatın bir sınav olduğuna inananlardanım. Evrenin amacı bizi hep bir adım daha ileri taşımak, kişisel gelişimimizi arttırmak, tekamüle bir adım daha yaklaşmamız için ışık tutmaktır. İşte neredeyse 60 yıllık bir geçmişe sahip olan, adını güzel memleketimden alan ‘’Yeşil Iğdır Gazetesi ‘’ ile tanışmam da bence tesadüf değildi. Hele zamanlama, olağanüstüydü. Hayatta da ne istersen, nasıl inanırsan, neyi düşünürsen, karşılaşacağın şeyler aynı olacaktır. Hep yakınırız; niye ben, niye bütün bunlar benim başıma geliyor, Allah’ım suçum neydi, hep mi olumsuzluklar beni bulacak diye. Evet, sizi bulacak, bundan hiç kuşkunuz olmasın. Düşündüğünüzden, hayal ettiğinizden, bilinçaltınızla istediğinizden farklı bir hayat yaşayacağınızı mı sanıyordunuz? Yaşadığınız her şeyin sebebi sizsiniz, farkında olarak veya olmayarak yaşadıklarınızı hayatınıza siz çektiniz. ‘’ İyi düşün, iyi olsun’’ diye boşuna söylenmemiş. Bunları şimdi niye yazdım, kendimi bildim bileli insan psikolojisini merak etmişimdir. Bu konu da şanslıydım, gerek iş, gerekse özel hayatımdaki kişiler ‘’ şahsına münhasır ‘’ zor insanlardı.. Tabii o zamanlar yaşayabilmek için önce hayal etmek ve istemek gerektiğini, sonra isteklerinizi gerçekleştirmek için çaba göstermek gerektiğini, çekim yasasını, kuantum fiziğini bilmiyordum. Ah kafam ah, meğer düşünme yapımdan dolayı o kişileri hayatıma ben çekiyormuşum. ‘’Vallahi bilerek değildi, bilseydim yapar mıydım?’’ Her neyse ‘’o yüce insanları’’ anlamaya çalışmak kendimi anlamımı, çözmeye çalışmak kendimi çözmemi sağladı. Bunun için teşekkür ediyorum, ancak yine de “benden uzak Allah’a yakın olsunlar.’’ Şimdi her şey bitti ben Nirvana’ya mı erdim. Nerde… Hayat gibi, değişimde, gelişimde devam ediyor. Yalnız şimdi; -daha hoşgörülü olmayı, hayata daha güzel bakmayı, - önce kendimi mutlu etmeyi, ben mutlu olursam çevremi mutlu edebileceğimi, -insanlardan çok şey beklememeyi, beklentilerin gerçekleşmemesinin, hayal kırıklığı yarattığını, -her insanın dibe battığını, dibe batmadan yukarı çıkılmadığını’’ öğrendim, öğrenmeye de devam ediyorum. Şimdi denize kıyım var benim, sizin de Denize Kıyınız olsun, tuzlu su yaraları daha çabuk iyileştiriyor. Eğer doğru yolda ilerler, ilahi desteği alırsanız, size kim, ne karşı koyabilir? Şükran dolu bir yürek dünyadaki bütün zenginliklere herkesten daha yakındır. İnsanın dönüp dolaşıp geleceği yer kendisi, ya bal eyler gönlünü yada zehirler kendini. Sevgiyle daima. Konu ile ilgili olarak okuduğum, sizlerin de keyifle okuyacağınıza inandığım iki kitap önerim olacak. Büyü Dükkanı./ Yeşim Türköz ( Önceki günlerde gazetemizde tanıtımını yapmıştım) Bilinçaltının Gücü/ Zihinsel ve Bedensel iyileşme/ Joseph Murphy Neşe SOFUOĞLU
Kültür & Sanat
03 Aralık 2012 - 06:37