• Künye
  • İletişim
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri
Anasayfa
  • Genel Haber
  • Kültür & Sanat
  • Gündem
  • Siyaset
  • Sağlık
  • Spor
  • Eğitim
  • Resmi İlanlar
  • Duyurular Haberler
  • Ara
SON DAKİKA:
13:12
Kerbelâ’dan Çanakkale’ye Tüm Şehitlerimize Selam Olsun
12:36
Iğdır’da Patlayan Su Borusu Haftalardır Boşa Akıyor
11:43
Rektör Gürel’den Yeni Dekan ve Müdürlere Ziyaret
11:42
Alagöz Holding Iğdır Spor’da İlk Etap Kamp Sona Erdi
09:21
Gün, Haydar Aliyev Fen Lisesi’ni Ziyaret Etti
09:20
TUNCER,  EL ELE, OMUZ OMUZA ANKARA’DAYDIK!
09:12
“Biçerdöver Yangınlarına Dikkat!”
08:21
Türk Kültürü ve Mirası Vakfı’ndan MEK’e Değerli Yayınlar Hediye Edildi
Video Galeri Foto Galeri Yazarlar Üye Paneli
A
Büyüt
A
Küçült
Yorumlar
  1. Haberler
  2. Genel Haber
  3. DİLİMİZ GELECEĞİMİZDİR
Genel Haber
Yayınlanma: 30 Eylül 2009 - 10:11

DİLİMİZ GELECEĞİMİZDİR

Ziya Zakir ACAR       Dilim benim, ana dilim, Güzel Türkçem: “Anamın sütünde, vatanımın havasında, ekmeğimde, suyumda seni gördüm.

Genel Haber
30 Eylül 2009 - 10:11
Yorumlar
Yazdır
A
Büyüt
A
Küçült
Yorumlar
DİLİMİZ GELECEĞİMİZDİR
Ülkemin yeşilliğinde, çayırında, düzünde, Ağrı’nın zirvesinde, Aras’ımda seni gördüm. Elimde, günümde, dersimde, kitabımda seni sevdim.
Tarihimin iniş yokuşlarında halkımın gözbebeği gibi koruduğu dilim, Türk Dilim. Anamın hazin hazin ninnilerinde arzulu arzulu okşamalarında kanıma işledin. Babamın yiğitlik sohbetlerinde ruhuma doldun.”
    Bir milleti tarih sahnesinden indirmek isteyen güçler, ilk önce o milletin dilini hedef alır. Milletlerin, sonsuza dek varlıklarını sürdürebilmelerinin can damarı olan dilleri tahrip edilince, nesiller arasında milletin devamı için vazgeçilmez olan değerlerin nakli imkânsız hale gelir. Bir kuşak sonra, kültürel iletişim kesilir.  Milli kimlik yeni kuşaklara ulaştırılamaz. Sonra, o milletin bütünlüğü ve kültürünün tüm sembolleri tarihten silinip gider. Çünkü bir milletin varlığının temel unsuru; onun kültürü ve sesi olan dilidir.
    Dil, bir kültürün canlı organizmalarını oluşturan varlığının, tek tek fertlerle ifadesidir. İnsan dilini terk edince, temsil ettiği kültür ve milli kimlik de tarih sahnesini terk eder. Bu gerçeği Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk çok iyi bilmekteydi. Dil ve kültür alanında Atatürk'ün ilk büyük atılımı Yazı İnkılâbıdır. Osmanlı Devleti'nde 19. yüzyılın ilk yarısından itibaren tartışılmaya başlanan ve çeşitli denemelere rağmen bir türlü sonuç alınamayan yazı sorunu, Atatürk'ün kararlı ve isabetli uygulama­sıyla sonuca ulaşmıştır. Yazı İnkılâbı müjdesini verirken söyledikleri, yazının yanı sıra Türkçeye verdiği değeri göstermesi bakımından son derece önemlidir:
"Güzel dilimizi ifade etmek için yeni Türk harflerini kabul ediyoruz. Bizim ahenk-tar, zengin lisanımız yeni Türk harfleriyle kendini gösterecektir."
Atatürk, dile bakışını ve dil konusunda yapılması gerekenleri Dil İnkılâbı’ndan iki yıl önce, Sadri Maksudi Arsal'ın Türk Dili İçin adlı kitabına yazdığı sunuşta ifade etmiş­tir. Her satırı anlam yüklü bu sözler düşünülerek, üzerinde dikkatle durularak okunduğun­da Yüce Atatürk'ün dile verdiği önem ve Türkçe için yapılması gerekenler konusundaki düşüncesi açıkça görülür:
    "Millî his ile dil arasındaki bağ çok kuvvetlidir. Dilin millî ve zengin olması, millî hissin inkişafında başlıca müessirdir. Türk dili, dillerin en zenginlerindendir; yeter ki bu dil şuurla işlensin.
Ülkesini, yüksek istiklâlini korumasını bilen Türk milleti, dilini de yabancı diller boyunduruğundan kurtarmalıdır."
    "Millî şuurun ayakta kalabilmesi ve uyanık bulunması için dil ve tarih uğrunda çalışmaya mecburuz." diyerek dil ve tarih konusundaki duyarlılığını dile getiren ve başlangıçtan beri dil ko­nusuna önem veren Atatürk, Türkçe ile ilgili çalışmalar yapmak üzere Türk Dili Tetkik Cemiyetinin kurulması için 11 Temmuz 1932 akşamı talimat vermiştir.  12 Temmuz 1932 günü de Çanakkale Milletvekili Samih Rifat'ın başkanlığındaki yönetim kurulu üyeleri gerekli belgeleri İçişleri Bakanlığına suna­rak o zamanki adıyla Türk Dili Tetkik Cemiyetinin kuruluşunu gerçekleştirmişlerdir.
Cemiyetin kuruluşunun hemen ardından  dil kurultayı toplandı. Kurultay, 26 Eylül 1932 Pazartesi günü saat 14.00'te Türk Dili Tetkik Cemiyeti Başkanı Samih Rifat Beyin konuşmasıyla açılır. Başta Atatürk olmak üzere Türkiye Cumhuriyeti'nin devlet yönetimi tam kadro hâlinde Dolmabahçe Sarayı'nın Muayede Salonu'nda yerlerini alarak toplantıya katılmışlar.
    Dil uzmanlarının, Türkçe öğretmenlerinin yanı sıra Abdülhak Hâmit Tarhan, Samipaşazade Sezai, Halit Ziya Uşaklıgil, Reşat Nuri Güntekin, Ali Canip Yöntem, Fuat Köprülü, Hüseyin Cahit Yalçın, Celâl Sahir Erozan, Ruşen Eşref Ünaydın gibi Türk ede­biyatının tanınmış şair ve yazarları ile gazeteciler Kurultay'a bildiriler sunmuşlardır.
Birinci Türk Dili Kurultayı 5 Ekim 1932 gününe kadar sürmüştür. Atatürk ve devlet erkânı dokuz gün süresince oturumları başından sonuna kadar iz­lemiştir. Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Kazım Paşa ve Millî Eğitim Bakanı Reşit Galip de bu süre içerisinde Kurultay'ın başkanlık divanında görev yapmışlardır.
    İkinci ve Üçüncü Türk Dil Kurultayları da Atatürk'ün öncülüğünde Dolmabahçe Sarayı'nda yapılmıştır. 24–31 Ağustos 1936 tarihleri arasında toplanan ve yabancı bilim adamlarının da katıldığı Üçüncü Türk Dil Kurultayı'nda işlenen Güneş-Dil Teorisi ile Dil İnkılâbı’na yeni bir evre başlatmıştır. Türkçenin söz varlığına girmiş, yaygınlaşmış, an­lamını herkesin bildiği sözler, Türkçe kabul edilmiştir.
    Karamanoğullarının üçüncü hükümdarı Karamanoğlu Mehmet Bey, millet olarak yaşamanın ilk şartı olarak, dil birliğinin sağlanması gerektiğine inanıyordu. Kendi dilini ve kültürünü hor görüp başka kültürlere özenenlere karşıydı. 1277 yılında yayınladığı fermanla Türkçe den başka bir dil konuşulmasını yasaklamıştı.
    Öncü lider Mehmet Bey'in yaktığı bu ateş, dünyanın en uzun ömürlü imparatorluğunu kuran Osmanlı'da, güzel dil Türkçenin devlet dili olmasına zemin hazırlamıştır.
Böylece Fuzûli'nin, "Ey Arap, Acem ve Türk milletlerine feyiz veren Rabbim! . . Sen Arap kavmini dünyanın en fasih konuşan kavmi yaptın, Acem hatiplerinin sözlerini İsa'nın nefesi gibi cana can katan bir güzelliğe ulaştırdın! Ben, Türküm ve Türkçe söylemek istiyorum, benden iltifatını esirgeme Tanrım." Diye ettiği duayı Yüce Allah kabul etmişti.
    Fikir ve edebiyat şahsiyeti Kemal Paşazade Sait Bey; bir şiirinde
Arapça isteyen Urban’a gitsin,
Acemce isteyen İran’a gitsin,
Frenkler Frengistan’a gitsin
Ki biz Türk’üz bize Türkçe gerek. Demiştir.
            Büyük üstat Şehriyar, Türk’ün Dili isimli şiirinde;
Türk’ün dili tek sevgili, istekli dil olmaz
Aynı dile katsan bu esil (asil) dil esil olmaz
Türk’ün meseli, folkloru dünyada tektir
Hem yorgan, kent içre meseldir-mitil olmaz.
Pişmiş kişi şiirinde gerek dad-duzu olsun
Kent ehli (köylüler) bilirler ki doşapsız (hoşaf) heşil olmaz. Diye seslenmiştir.
Türkçemize son yıllarda Batı dillerinden, özellikle de İngilizceden, bir kelime akını olduğu gerçektir. Başlangıçta birkaç kelime ile sınırlı olan kelime girişi, zamanla Türkçemizi istila etme şekline dönüştü.
Kelimelerin bir bölümü teknolojiyle birlikte geldi. Yeni bulunan ve yeni üretilen aletler, ülkemize gelirken adını da birlikte getiriyordu: air-conditioner, disket, faks, kamera, kompakt disk, monitör, printer, radyo, televizyon, tubeless, video, walkman… Dilimizin tabii gelişmesi içerisinde bu aletlerin çok az bir kısmına karşılık bulunabilmişti: buzdolabı, bilgisayar, derin dondurucu. Buna karşılık yabancı kaynaklı kelimelerin dilimize girişi her geçen gün biraz daha artıyordu. Yeni bulunan ve üretilen aletlerin adları girmekle kalmadı, bu aletlerin çeşitli özellikleri, parçaları, kullanıcıları ile ilgili kelimeler de dilimize girmeye başladı, hatta bu kelimelerden fiiller türetildi: air-conditoned araba, kaset,  diskjokey (kısaltılmış şekli) İngilizce söylendi dicey, videojokey (vj, vicey), fakslamak, hardware, software, zapping, zaplamak, zoomlamak...
Dilimiz geleceğimizdir. Bu gerçeği Türk Gençliği çok iyi görmelidir.
Türk Dil Bayramı olarak kutlanan 26 Eylül Gününün Ülkemize hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum.
  • YORUMLAR
adlı kullanıcıya cevap x
İlginizi Çekebilir
Iğdır'da uyuşturucu operasyonu: 1 kişi tutuklandı
Iğdır'da uyuşturucu operasyonu: 1 kişi tutuklandı
Kerbelâ’dan Çanakkale’ye Tüm Şehitlerimize Selam Olsun
Kerbelâ’dan Çanakkale’ye Tüm Şehitlerimize Selam Olsun
Iğdır’da Patlayan Su Borusu Haftalardır Boşa Akıyor
Iğdır’da Patlayan Su Borusu Haftalardır Boşa Akıyor
TUNCER,  EL ELE, OMUZ OMUZA ANKARA’DAYDIK!
TUNCER,  EL ELE, OMUZ OMUZA ANKARA’DAYDIK!
Son Haberler
Iğdır'da uyuşturucu operasyonu: 1 kişi tutuklandı
Iğdır'da uyuşturucu operasyonu: 1 kişi tutuklandı
Karapınar'da hububat hasadı devam ediyor
Karapınar'da hububat hasadı devam ediyor
Futbol turnuvasında kavga çıktı
Futbol turnuvasında kavga çıktı
Balıkesir'de vatandaşlar kıyı işgaline karşı eylem yaptı
Balıkesir'de vatandaşlar kıyı işgaline karşı eylem yaptı
MHP Erzurum Milletvekili Kamil Aydın, Porto'da Agitpa genel kuruluna seslendi
MHP Erzurum Milletvekili Kamil Aydın, Porto'da Agitpa genel kuruluna...
KIZ MESLEK LİSESİNDE YENİ ÖĞRETİM YILI İÇİN TÖREN DÜZENLENDİ
KIZ MESLEK LİSESİNDE YENİ ÖĞRETİM YILI İÇİN TÖREN DÜZENLENDİ

Ana Sayfa
Genel Haber
Kültür & Sanat
Gündem
Siyaset
Sağlık
Spor
Eğitim
Resmi İlanlar
Duyurular
Haberler
Köşe Yazarları
Foto Galeri
Video Galeri
Biyografiler
Üye Paneli
Günün Haberleri
Arşiv
Gazete Arşivi
Hava Durumu
Gazete Manşetleri
Nöbetci Eczaneler
Namaz Vakitleri
  • Duyurular
  • Eğitim
  • Genel Haber
  • Gündem
  • Haberler
  • Kültür & Sanat
  • Resmi İlanlar
  • Sağlık
  • Siyaset
  • Spor
  • Foto Galeri
  • Video Galeri
  • Köşe Yazarları
  • Biyografiler
  • Üye Paneli
  • Günün Haberleri
  • Arşiv
  • Gazete Arşivi
  • Hava Durumu
  • Gazete Manşetleri
  • Nöbetci Eczaneler
  • Namaz Vakitleri

  • Rss
  • Künye
  • İletişim
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri

Sitemizde bulunan yazı , video, fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır.
İzinsiz veya kaynak gösterilemeden kullanılamaz.