Gerçek yaşamdan alıntılı, Azerbaycan Türkçesi ile süslenmiş, birçok bölümünde mecazi anlatımlar dolu hikayeler demeti. Günlük yaşamda bir köy topluluğunda kullanılan lakaplı isimler okuyucuya garip gelse bile kendi ortamında normal sayılan konuşma ve davranışlar hikayeye ayrı bir farklılık katmış.
Edebi bir lisanla doğayı, tabiatı, çevreyi anlatması ise müellifin bu işte ağırlığını hissettirmiş. Uzun soluklu bir roman olmayışı ve
değişik konular işlenmesi okuyucuyu yormuyor. Yetim Meherrem, Zurnaçı Gulem, Nahırçı Abbas gibi hikaye kahramanlarının yanı sıra Hacı, Molla, Kelbayı mahlaları ve bunlara atfen yazılan bölümlerde yapılan latifeler dikkat çekmekte. Öykü Kitabının hazırlanmasında tanıdık bir isim değerli hemşehrimiz öğretim elemanı İrfan Murat Yıldırım'da emek harcamış. Emekleri, göz nurları, fikirleri, paraları ile Iğdır'ımıza yeni yazarlar kazandırmak ve kültürümüze katkıda bulunmak için uğraşanları kutluyorum. Bu öykü ve benzeri çalışmaların devamınıngelmesi dileği ile okuyucuya Babamın Sesi kitabını okumalarını öneririm. Yazar Dr. Mehmet Kum beyi yeni ve böyle güzel çalışmalarında tekrar okumak dileğiyle tebrik ediyorum..
Emir Şıktaş
Kültür & Sanat
Yayınlanma: 14 Ekim 2015 - 00:00
Dr Mehmet Kum'un İlk Kitabı Babamın Sesi
Yaşam boyunca ilkler güzeldir, masumdur, sevgilidir. Dr. Mehmet Kum'un ilk kitabı Babamın Sesi'ni de ben öyle değerlendirdim.
Kültür & Sanat
14 Ekim 2015 - 00:00
İlginizi Çekebilir