DTK Başkanı Ahmet Türk, Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Iğdır
Milletvekili Pervin Buldan ve yazar Altan Tan ile birlikte kente gelen
Aysel Tuğluk, BDP tarafından bir düğün salonunda düzenlenen toplantıda
konuştu.
Konuşmasında, Kürt sorununun çözümü için 1993 yılında bir iradenin ortaya çıktığını ancak o dönem yapılan çeşitli provakatif eylemlerle sürecin zaafa uğratıldığını kaydeden Tuğluk, 2000'li yıllarda Abdullah Öcalan'ın yakalanmasıyla tekrar bir çözüm sürecine girildiğini ancak bunda da devletin ''barışı bir zaafiyet gibi algıladığı'' için sorunun bugüne kadar devam ettiğini belirtti.
Kürt sorununun çözümünde bir kaç kez sonuca çok yaklaşıldığını ancak bu fırsatların iyi kullanılamadığını ifade eden Tuğluk ''2011 yılı çok önemli gelişmelerin olabileceği bir yıldır'' diye konuştu.
''Şu anda çözüm için hem iç hem de dış koşullar var'' diyen Tuğluk, Türkiye'de artık her kesimin bu sorunun silahla değil siyasal yollarla çözülmesi noktasında birleştiğini savundu.
Çözüm için devlette ve hükümette çok umut verici gelişmelerin yaşanmadığını öne süren Tuğluk, ancak, devletin yürüttüğü Kürt halkının liderleriyle görüşülmesinin umut verici olduğunu ve bu görüşmelerin devam etmesi gerektiğini bildirdi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ''Tek millet, tek devlet, tek bayrak ve tek vatan'' söylemini de eleştiren Tuğluk, Başbakan'ın ''Tek millet'' kavramının ''bir çılgınlık, felakete davetiye çıkarmak'' olduğunu ileri sürdü.
Konuşmasında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na da yüklenen Tuğluk, Kılıçdaroğlu'nun CHP'nin başına geçmesiyle birlikte Kürt halkının değişim yönünde umutlandığını ancak CHP Genel Başkanının ''iki dil ülkeyi böler'' açıklamasıyla büyük bir hayal kırıklığı yaşattığını kaydetti.
Aysel Tuğluk'un konuşmasının ardından yazar Altan Tan ve DTK Başkanı Ahmet Türk de birer konuşma yaptılar. Türk, konuşmasının tamamını Kürtçe yapmayı tercih etti.
Öte yandan salona özerklik ve ana dil konularında afişler asılması dikkat çekti.
Konuşmasında, Kürt sorununun çözümü için 1993 yılında bir iradenin ortaya çıktığını ancak o dönem yapılan çeşitli provakatif eylemlerle sürecin zaafa uğratıldığını kaydeden Tuğluk, 2000'li yıllarda Abdullah Öcalan'ın yakalanmasıyla tekrar bir çözüm sürecine girildiğini ancak bunda da devletin ''barışı bir zaafiyet gibi algıladığı'' için sorunun bugüne kadar devam ettiğini belirtti.
Kürt sorununun çözümünde bir kaç kez sonuca çok yaklaşıldığını ancak bu fırsatların iyi kullanılamadığını ifade eden Tuğluk ''2011 yılı çok önemli gelişmelerin olabileceği bir yıldır'' diye konuştu.
''Şu anda çözüm için hem iç hem de dış koşullar var'' diyen Tuğluk, Türkiye'de artık her kesimin bu sorunun silahla değil siyasal yollarla çözülmesi noktasında birleştiğini savundu.
Çözüm için devlette ve hükümette çok umut verici gelişmelerin yaşanmadığını öne süren Tuğluk, ancak, devletin yürüttüğü Kürt halkının liderleriyle görüşülmesinin umut verici olduğunu ve bu görüşmelerin devam etmesi gerektiğini bildirdi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ''Tek millet, tek devlet, tek bayrak ve tek vatan'' söylemini de eleştiren Tuğluk, Başbakan'ın ''Tek millet'' kavramının ''bir çılgınlık, felakete davetiye çıkarmak'' olduğunu ileri sürdü.
Konuşmasında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na da yüklenen Tuğluk, Kılıçdaroğlu'nun CHP'nin başına geçmesiyle birlikte Kürt halkının değişim yönünde umutlandığını ancak CHP Genel Başkanının ''iki dil ülkeyi böler'' açıklamasıyla büyük bir hayal kırıklığı yaşattığını kaydetti.
Aysel Tuğluk'un konuşmasının ardından yazar Altan Tan ve DTK Başkanı Ahmet Türk de birer konuşma yaptılar. Türk, konuşmasının tamamını Kürtçe yapmayı tercih etti.
Öte yandan salona özerklik ve ana dil konularında afişler asılması dikkat çekti.