Eğitim-Bir-Sen Kadınlar Komisyonu Başkanı Göksu YILMAZ, Güçlü kadın güçlü toplumun habercisidir. Dilinden , dininden , inançlarından ve kılık kıyafetinden dolayı mağdur edilen kadın değil her yönüyle topluma yön veren güçlü kadınlar geleceğimizi de güçlendirecektir.
Tarihten bu güne dek her alanda farklı dayatmalara maruz kalmış kadınlarımızın varolabilme mücadelesinde; önce bir olmanın gücünü hissetmelerini sağlayarak, bu mücadelelerinde her zaman yanlarında olduk , kadınlarımızın örgütlendiklerinde ne kadar güçlü olabildiklerini gösterdik. ”dedi.
Başkan Göksu YILMAZ, Kadınlarımız 1982 anayasasının ; kendisinin ne giyeceğine, nasıl giyineceğine, devletin karar verdiği bir dayatmayla karşı karşıya. Böyle çağ dışı bir sürecin son bulması için sendikamızın da bağlı olduğu Memur-Sen Konfederasyonumuzun başlattığı ülke genelinde 12 Milyon 300 Bin imzaya halkın destek verdiği “Özgürlük İçin 10 Milyon İmza” Kampanyasıyla bu ucube ve çağ dışı yönetmeliğin bir an önce yürürlükten kaldırılmasını bekliyoruz. Böylelikle kadın ve erkeğin kendi iradelerini ortaya koyabilecekleri özgürlükçü bir ülke olmayı umuyoruz.
Kadınları birikim ve üretimleriyle değerlendirmek yerine görünüşleri ile değerlendiren özürlü bakış açısının kendi görüşünü tüm toplumun görüşü gibi sunduğunu ve herkesi kendi saplantılarına sadakat yarışına soktuğunu ifade ederek, “Din ve vicdan hürriyetini kendi kafalarındaki dar koridorlara sıkıştıran bu yaklaşım; inançları gereği başını örten kadınları eğitim ve çalışma hayatında mengeneye almış ve ürettikleri ‘kamusal alan’ yalanıyla tecrit etmiştir. ‘Kamusal alan yalanı’ son bulmalı ve kadınlar çalışma hayatının tüm alanlarında kategorize edilmeden, engellenmeden, özgürce yerini alabilmelidirler.
‘ Kadın insandır; bizler insan oğlu’ diye seslenen bir toplum nasıl olur da kadınlarını töre cinayetlerine , tacizlere, şiddete, ucuz işçiliğe, ayrımcılığa , eğitim hakkından mahrum bırakılmaya , sömürülmeye kurban edebilir.
Başkan YILMAZ, Sosyal, kültürel değişimin karmaşık toplum yapısı içinde bir mihenk taşı olarak kadının hayat içinde konum ve saygınlığını muhafaza etmek önemlidir. Dışarıda iş kadını, çalışan, içeride evinin hanımı, çocuğunun annesi olarak kadın, toplum düzenimizin en saygın varlığıdır. ‘Cennet annelerin ayakları altındadır’ anlayışı ile biz kadına sevgi, saygı ve hürmetle yaklaşırız. Kadınlarını zelil eden toplumlar zillete düşer.
Bize göre, bu bozulmaya ödün vermeksizin kadın hayatın her kademesinde yer almalıdır. Kadın, hayati görevi göz ardı edilmeksizin desteklenmeli, korunmalı, tahkim edilmelidir. Çünkü kadını korumak toplumu korumaktır; tüm canlılığı, coşkusu, nezaheti, inceliği ile bugünü ve yarını korumaktır.
Eğitim-Bir-Sen olarak, böyle bir günü, kadınların sorunlarına odaklanma açısından bir fırsat olarak görürken, kadınları ve sorunlarını adeta bir güne hapseden anlayışı da sağlıklı bulmadığımızı belirtiyor; başta kadın çalışanlar olmak üzere, bütün kadınların ‘8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü, sorunlarının çözümüne vesile olması temennisiyle bir defa daha kutluyoruz.” şeklinde konuştu.
Haber: Zeki Şıktaş