Biz beklerdik ki Iğdır’a geldiğinde Eğitimcilerle oturup eğitimin ve Iğdır’ın sorunlarını konuşup tartışsın.
- 17 aydır tedavi giderleri ödenmiyor.
- Ne zamandır yönetici atama yönetmeliği yayınlanmasına rağmen birçok ilde atama yapılmıyor.
- Liseler 4 yıla çıkarılmış olup yeni konulan Tarih 3 dersinin müfredatı belli değil. Tarih 4 ders kitapları da daha gönderilmemiş. Oysa eğitim öğretim yılı bitmek üzere.
- Ders kitaplarının ihtiyacı olmayana da bedava dağıtılarak, geri dönüşümünün olmaması, bazı okul idarelerinin fazlasıyla kitap istemesi Devlet’i zarara uğratmaktadır.
- Öğretmen atamalarının yetersizliği, atanan az sayıdaki öğretmeni de sözleşmelilerden seçerek halka ve eğitimcilere kabarık rakamlarla sayı oyunu yapmaları.
- Defalarca eğitim çalışanlarının durumunun düzeltilmesinden kamuoyuna açıklamalarda bulunup sözünün arkasında durmaması.
- Okullara kamera sistemi ni getirip sonrada öğrenci psikolojisini bozuyor diye bu uygulamanın yanlış olduğunu savunarak kamera sistemini kaldırmak istemeleri.
- Memur maaşlarının her geçen gün alım gücünün düşmesi, dövize karşı erimesi ve çalışan maaşlarının iyileştirilmemesi.
- Öğretmen atamalarında Din Kültürü öğretmenlerinin çoğunlukla tercih edilip, diğer kurum ve kadrolara yerleştirilerek, Üniversite mezunları arasında eşitsizliğe neden olunması.
- Yeni açılan Üniversitelerde YÖK ile işbirliği yaparak kendilerine yakın adamları kadrolaştırmaları Iğdır’da da görülmüştür. Kağıt üzerinde var olan Iğdır Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’ne 9 kişilik Öğretim elemanı kadrosu açılıyor. Alınan Öğretim elemanları öğrenci olmadığı için Rektör yardımcılığı, Dekan ve Dekan Yardımcısı gibi kadrolarda kullanılmaktadır. Oysa Iğdır Üniversitesinin Ziraatçı, İktisatçı gibi öğretim elemanlarına ihtiyacı vardır.
Bu yapılanlara karşın korku toplumu yaratılarak eğitimci hakkını arayamaz olmuştur. Böyle yönetim ne Sultan Abdulhamit’in istibdat yönetiminde olmuş, ne de İnönü’nün tek partili döneminde.
Ali İPEK.
Türk Eğitim-Sen İl Temsilcisi.
- 17 aydır tedavi giderleri ödenmiyor.
- Ne zamandır yönetici atama yönetmeliği yayınlanmasına rağmen birçok ilde atama yapılmıyor.
- Liseler 4 yıla çıkarılmış olup yeni konulan Tarih 3 dersinin müfredatı belli değil. Tarih 4 ders kitapları da daha gönderilmemiş. Oysa eğitim öğretim yılı bitmek üzere.
- Ders kitaplarının ihtiyacı olmayana da bedava dağıtılarak, geri dönüşümünün olmaması, bazı okul idarelerinin fazlasıyla kitap istemesi Devlet’i zarara uğratmaktadır.
- Öğretmen atamalarının yetersizliği, atanan az sayıdaki öğretmeni de sözleşmelilerden seçerek halka ve eğitimcilere kabarık rakamlarla sayı oyunu yapmaları.
- Defalarca eğitim çalışanlarının durumunun düzeltilmesinden kamuoyuna açıklamalarda bulunup sözünün arkasında durmaması.
- Okullara kamera sistemi ni getirip sonrada öğrenci psikolojisini bozuyor diye bu uygulamanın yanlış olduğunu savunarak kamera sistemini kaldırmak istemeleri.
- Memur maaşlarının her geçen gün alım gücünün düşmesi, dövize karşı erimesi ve çalışan maaşlarının iyileştirilmemesi.
- Öğretmen atamalarında Din Kültürü öğretmenlerinin çoğunlukla tercih edilip, diğer kurum ve kadrolara yerleştirilerek, Üniversite mezunları arasında eşitsizliğe neden olunması.
- Yeni açılan Üniversitelerde YÖK ile işbirliği yaparak kendilerine yakın adamları kadrolaştırmaları Iğdır’da da görülmüştür. Kağıt üzerinde var olan Iğdır Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’ne 9 kişilik Öğretim elemanı kadrosu açılıyor. Alınan Öğretim elemanları öğrenci olmadığı için Rektör yardımcılığı, Dekan ve Dekan Yardımcısı gibi kadrolarda kullanılmaktadır. Oysa Iğdır Üniversitesinin Ziraatçı, İktisatçı gibi öğretim elemanlarına ihtiyacı vardır.
Bu yapılanlara karşın korku toplumu yaratılarak eğitimci hakkını arayamaz olmuştur. Böyle yönetim ne Sultan Abdulhamit’in istibdat yönetiminde olmuş, ne de İnönü’nün tek partili döneminde.
Ali İPEK.
Türk Eğitim-Sen İl Temsilcisi.
