Ekber Yeşil Halka kafa tutulmaz halkla bilek güreşi yapılmaz

Ekber Yeşil toplantıda, şunları söyledi: "Benim arkadaşlarıma söylediğim bir söz vardır. Bizler Iğdır'da yepyeni bir sayfanın mimarı olacağız inşallah. Memleketimizin bölücü olmayan her kesimiyle karşılıklı saygı ve sevgiye dayalı yaşam modeli imar edeceğiz."
    Bir gazeteye yaptığı açıklamada kendisini Kürt Azeri ayrımı yapmakla suçlayan Nurettin Aras hakkında sorulan soruya cevap veren MHP Belediye Başkan Adayı Ekber Yeşil şunları söyledi: “Bu arkadaş muhatap alınmak adına bir şeyler söyleyip duruyor. Tarzı gereği de hep sağda solda konuşuyor. Biz ona sözümüzü söyledik. "Gel kardeşim seninle ulusal bir kanala çıkalım. İl Başkanlarımızı da getirelim" dedik. İşçilerin alın terini sorduk. AKP İl Başkanına verdiği ihaleyi sorduk. Milletvekili Ali Güner'le beraberliğin temeli 22 Temmuz seçimlerinden önce mi atılmıştı diye sorduk. Belediye meydanında Iğdır'ın Kürtlerine dönerek "Allah'ımız bir, Kur'anımız bir, Peygamberimiz bir" dedikten sonra "ben Kürtten 500 oy bile beklemiyorum" sözünün siyaseten ne anlama geldiğini sorduk. Ali Güner'in arkasına sığınmasının onu kurtaramayacağını söyledik. Biz dedik ki ‘Bak kardeşim sen artık bu şehirde güvenirliliğini kaybetmişsin, artık söylediğin sözler kimse ye inandırıcı gelmiyor. Allah aşkına ama Allah aşkına gidin bu memleketin Kürdüne de sorun Azerisine de sorun bakın bu adamın söylediklerine kim inanıyor. Esnaf adını duymak istemiyor, işçinin gözünde kocaman bir sıfır olmuş. Geçen dönem söyledikleriyle bu dönem çelişki içinde.  Dün söylediklerini bugün inkar ediyorsun. AKP için Yezit-Muaviye partisi diyordun bugün çark ediyorsun. Dün Ali Ağrı için bizzat senin kullandığın sözleri şimdi sana söylediklerin de tek kelime edemiyorsun. Tayyar Oral'ın dükkanından aylarca dışarı çıkmıyordun, şimdi adamı Ermenilerle çıkar ilişkisi olmakla suçluyorsun. Güven Atam'la yaşadıkların bu toplumun hafızasından silinmemişken şimdi onunla kol kolasın. Ticaret Odası seçimlerinde ne yaptığını tüm Iğdır bilirken 9-0 mağlup olduktan sonra dudakları uçuklatacak şekilde çark etmişsin. Bir yöneticinin ağzından çıkanı kulaklarının duyması denen bir şey vardır. Sen uluorta her yerde her şeyi konuş ondan sonrada bunları yüzüne vuranlarla düşman ol. Kürt- Azeri kavgasının en ateşli savunucusunun sen olduğunu sağır sultan duymasına rağmen şimdi bize sahte timsah gözyaşları döküyorsun. 10 Yıllık Belediye iktidarında kaçtane Kürt memurun, müdürün var diyoruz havaya bakıyorsun. Dün söylediklerini inkar ediyorsan bugün söylediklerine nasıl inanalım söylermisin?
     İnsan biraz dik olmalı. Koltuk uğruna her şey yapılmamalı, koltuk için her şey mübah olmamalı. Toplumun vicdanı denen bir şey vardır. O mekânlar daimi olmakla beraber her şey geçicidir. Benim arkadaşlarıma söylediğim bir söz vardır: Bizler Iğdır'da yepyeni bir sayfanın mimarı olacağız inşallah. Memleketimizin bölücü olmayan herkesi miyle karşılıklı saygı ve sevgiye dayalı  yaşam modeli imar edeceğiz. Bu arkadaşımız geçtiğimiz on yıl içerisinde maalesef çok kötü bir anlayış geliştirmiş. Sadece kendi iktidarının gereğini yapmış, bir dönem Kürt düşmanlığı yaparak koltuğunu pekiştirmiş, bağımsız olmuş, AKP'li olmuş.
Şimdi ise kendi çıkmazlarında boğulmakta. Allahaşkına Iğdırın Kürdüne-Azerisine-Ahıska-Balkan Türklerine bir sorun bakalım hangi sinde bu arkadaşımıza karşı bir güven vardır. Dün doğru dediğine bugün yanlış demiş. Demesine demiş birde toplumun inanmasını beklemiş. Bu benim münevver Iğdır halkımın hafızasına yapılmış bir hakarettir. Bunun kabul edilmesi mümkün değildir. Engin alan köyüne gidip orada bir yoksul insanımıza yapılan evi sormamızı istiyor. Hiç tasalanmasın Iğdır'ı karış karış, ev ev geziyoruz. Hemen hemen her gün değerlendirme toplantılarımız olmakta. Iğdır'da neler olduğunu onun tahmin edeceğinden de öte biliyoruz. Her konuda dosya lar hazırlanmakta. Belediyenin yaptırdığı evleri de biliyoruz onları yapan işçileri de… Ocak ayında döşenen parke taşlarınıda biliyoruz, ihalesini de, onları döşeyen işçilerin o soğukta ısınamayan yüreklerini de… Bakın; temiz olmalısınız. Bir kova temiz suyu bir damla murdar su necis kılmaktadır. Yapılan evlerin çimentosundan onları yapan işçilerin alın terine kadar eğer kul hakkı yoksa biz bunu alkışlarız, aksi halde de bu kul hakkını gasbedenin kursağından çıkarırız.
    Bir diğer konu da; Nurettin Aras yanında göremediği için genç lerimizi  soruyormuş. Onların omuzlarında yükseldiği için özle mesi doğaldır. Onları Kürt halkımıza şikayet ederken "Şu Kurtlar var ya şu kurtlar, başımıza ne geldiyse bunların yüzünden…" derken onları nasıl tahrik ettiğini kendisi çok iyi bilmesine rağmen şimdi "onların birbirlerine düşürülmesinden korkuyorum" diyor. Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu. Geçen dönemde İstanbul’dan buraya oy getirmek için yaptığı duygu sömürüsünü bu arkadaş ne çabuk unutmuş. 7 Kasım mahallesinde sandık başlarına gençleri yazarken yaptığı konuşmalardan nasılda çark etmiş ki şimdi bize akıl verme cüretini gösteriyor.
Gençler size küskündür, gençler size dargındır. Gençleri istismar ettiniz onların saf samimi duygularıyla ulaştığınız her hedef sonrası onlara birer tekme indirdiniz. Bakın şimdi yalnız kaldınız işte. O gençler ki bırakın Iğdırı, memleket onların omuzlarında yükselmekte. Vatan onların canları pahasına ayakta kalmakta. Onlar dün olduğu gibi bugünde Iğdırımızın bölünmez bütünlüğünün, çağdaş medeniyetinin, mukaddesatının ve bayrağının yılmaz bekçileridir. Onlar bizim gözümüzün nurudur. 
     Onlar Halkın ve haklının yanındadırlar.
      Halka kafa tutulmaz, halkla bilek güreşi olmaz… Siz bunu denediğiniz için şimdiki çıkmazınızdasınız işte...” dedi.