Orman ve Su İşleri Bakanlığı Iğdır İl Şube Müdürü Mete TÜRKOĞLU, İnsanların yanlış tutum ve davranışları yüzünden ormanlık alanların azalması çevreye duyarsızlığı “Nasıl olsa Tabiat kendini yeniler” mantığı ile hareket etmesi nedeniyle doğanın tahrip olduğu ve hayatın devamını kolaylaştıran doğal dengenin bozulması canlıların yaşaması için gerekli besin zincirinin tek halkasının bile kopmasının bütün canlıların yaşam dengesini bozduğu, Kurt, Tilki, Çakal gibi yaban hayvanlarının yok edilmesi yada azalması Doğada fare ve domuz zararlılarının artmasına neden olacağı, bir şekilde canlıların Ekosistem de karşılıklı etkileşim içinde olduklarını ve birbirlerinin dağılışını yaşam ortamını etkilediği, mesala bir bölgedeki ot oburların varlığı bitkilere, et oburların varlığı da ot oburlara bağlı İnsanların yaşamlarını sürdürebilmesi için yaşadıkları çevrede, temiz su ve havanın, verimli toprakların, besinlerin ve diğer gereksinimlerinin karşılandığı, kullanacağı çeşitli maddelerin bulunması gerekir. Yaşam için gerekli madde ve koşullar, çevrenin etkenleri ile bitki ve hayvanlar tarafından sağlanır.”dedi.
Türkoğlu, Bu canlıların tamamına biyoçeşitlilik denir. Bu çevredeki biyoçeşitlilik arttıkça o çevrenin ekolojik hizmetleri de o oranda artar. Bu nedenle biyolojik çeşitlilik arttıkça, ekosistemlerdeki madde dolaşımı ve enerji akışları daha etkin halde gerçekleşir. Bunun aksine ekosistemdeki biyolojik çeşitlilik azaldığında, ekosistem hizmetlerinde azalma olur.''
Yaşadığımız dünyada besin zincirinin halkası olan hayvanların yaşam alanlarını insan eliyle yok edilmekte çoğu insanın iğrenç olarak nitelendirdiği ve korktuğu Akbabaların ekosistemdeki yararları o kadar çoktur ki doğada ölen hayvan leşlerini yiyerek hem yaşamlarını sürdürürler hemde çürümeden kaynaklı bakteri artışı ile salgın hastalıkları önlerler. Kümes hayvanlarını kuşların popülasyonlarındaki azalma kene, danaburnu gibi zararlıların, ya da fareler ortadan kalktığında bununla beslenen yılan, tilki, çakal, yırtıcı kuşlar, baykuş gibi hayvanlar açlıktan ölür. veya tersi bir durumda, ortamdaki yılan, tilki, çakal, yırtıcı kuşlar, baykuş gibi hayvanlar ortamdan kaldırılırsa köyler ve kentler fare istilasına uğrar. Fare ve sıçanların çoğalmasıyla tarladaki sebzeye, meyveye verilen zarar arttığı gibi, veba, kuduz, beyin zarı iltihaplanması, kolera gibi birçok hastalıkların yayılmasına sebep olurlar bunların önüne geçmek için çevremizdeki hayvan dostlarımızın yaşam alanlarını düzeltmek ve onların yaşamlarına yardımcı olacak her türlü sorumluluğu paylaşmalıyız.”şeklinde konuştu.
Türkoğlu, Bu canlıların tamamına biyoçeşitlilik denir. Bu çevredeki biyoçeşitlilik arttıkça o çevrenin ekolojik hizmetleri de o oranda artar. Bu nedenle biyolojik çeşitlilik arttıkça, ekosistemlerdeki madde dolaşımı ve enerji akışları daha etkin halde gerçekleşir. Bunun aksine ekosistemdeki biyolojik çeşitlilik azaldığında, ekosistem hizmetlerinde azalma olur.''
Yaşadığımız dünyada besin zincirinin halkası olan hayvanların yaşam alanlarını insan eliyle yok edilmekte çoğu insanın iğrenç olarak nitelendirdiği ve korktuğu Akbabaların ekosistemdeki yararları o kadar çoktur ki doğada ölen hayvan leşlerini yiyerek hem yaşamlarını sürdürürler hemde çürümeden kaynaklı bakteri artışı ile salgın hastalıkları önlerler. Kümes hayvanlarını kuşların popülasyonlarındaki azalma kene, danaburnu gibi zararlıların, ya da fareler ortadan kalktığında bununla beslenen yılan, tilki, çakal, yırtıcı kuşlar, baykuş gibi hayvanlar açlıktan ölür. veya tersi bir durumda, ortamdaki yılan, tilki, çakal, yırtıcı kuşlar, baykuş gibi hayvanlar ortamdan kaldırılırsa köyler ve kentler fare istilasına uğrar. Fare ve sıçanların çoğalmasıyla tarladaki sebzeye, meyveye verilen zarar arttığı gibi, veba, kuduz, beyin zarı iltihaplanması, kolera gibi birçok hastalıkların yayılmasına sebep olurlar bunların önüne geçmek için çevremizdeki hayvan dostlarımızın yaşam alanlarını düzeltmek ve onların yaşamlarına yardımcı olacak her türlü sorumluluğu paylaşmalıyız.”şeklinde konuştu.