Zira Allah tebarek ve teala Kur’an-ı Kerim’de buyuruyor ki: “Allah yolunda öldürülenleri asla ölü saymayın; çünkü onlar Rableri katında diridirler ve rızıklanmaktadırlar” İslamiyet’te de ilk şehitler özellikle Peygamber efendimizin amcası şehitlerin serveri Hamza Efendimizi derinden üzmüş ve o büyük şehidi ömrünün sonuna kadar saygıyla anmıştır. Aslında şehide gerçek değer veren uğruna canını verdiği varlıktır. Ezcümle İmam Hüseyin a.s Allah ve İslam uğruna verdiği canıyla ebedileşti, müminlerin kalbinde yer aldı. Bu kalpleri teshir etmesi gün geçtikçe artmaktadır. Bu gün dünyamızda O hazrete matem tutulmayan ülke kalmamış, O hazretin yolunu devam ettirenler O’nun mesajını tüm asırlara taşıyacaklardır. İslam ümmeti olarak bizim vazifemiz O hazreti ziyarette bulunup kıyamını canlı tutmaktır. İmam Hüseyin’in a.s ziyareti her zaman iyidir. Ama bazı zamanlar özel sevabı vardır. Ezcümle Cuma akşamları, kadir geceleri Arife günü, Aşure günü ve Erbain ziyaretleridir. Erbain ziyareti hakkında İmam Hasan ASKERİ a.s şöyle buyurmuştur: “Müminin alameti beştir. 1-Günde (on yedisi farz otuz dördü sünnet olmak üzere) elli bir rekât namaz kılmak 2-Erbain ziyareti yapmak 3-Sağ ele yüzük takmak 4-Secdede alını toprağa koymak 5-Namazlarda Bismillahirrahmanirram’i yüksek sesle demek.
Bizede İmam Hüseyin’in a.s ziyaretini nasip ettiği için Allah’a hamd ediyoruz. Iğdır’ımızdan Muharrem ayında özellikle Erbain için yüzlerce insan ziyarette bulundular ve bulunmaktalar. Allah hepsinin ziyaretini kabul etsin, dileklerine kavuştursun ve sağlıkla vatanlarına ailelerine kavuşsunlar. İnşallah.
Irak’ta yaşayan Şialar her yıl Erbain ziyaretini yapmak için evlerinden, şehirlerinden yaya hareket eder, günlerce yaya yürüyerek Erbain günü kendilerini Kerbela’ya ulaştırır ve İmam Hüseyin a.s ile ahitlerini tazeler ve o hazrete lebbeyk derler. Şia olmak ne kadar mukaddes bir duygu, Erbain ziyareti için görürsün büyük, küçük, yaşlı, kadın, erkek ve çocuklar ellerinde bayraklar desteler halinde ağıtlar yakarak sineler vurarak yılmadan yorulmadan, sıcak demeden soğuk demeden, korku ve ürperme bilmeden maşuklarına doğru yürürler. Hele birde bu âşıkların yaya olarak istikametleri olan köy ve şehir halklarını göreceksin! Nasıl da aşkla yollarda İmam Hüseyin âşıkları ve ziyaretçilerinin dinlenmesi yemesi içmesi ve ihtiyaçlarını gidermesi için çadırlar kuruyor, yemekler hazırlıyor, ellerinde ve evlerinde olanları onlara sunuyorlar. Bizim de yararlandığımız bu ihsan ve ikramların yaşattığı duygu anlatılmaz ancak yaşanır.
Bir tarafta bu güzelim duyguları yaşayan İslam ümmetine bu ziyaret ve ibadeti haram eden okun yaydan çıktığı gibi İslam’dan çıkan sapık selefi ve vahhabiler. İslam dünyasına ve Ünsanlığa utanç veren El-Kaide mensupları aynen zamanın Yezitleri olmuş, bu temiz duygularla maşukunun ziyaretine giden insanları onca sıkı denetim ve tedbirler alınmasına rağmen canlı intihar bombalarıyla patlatarak göğe uçuruyorlar. Kim bilir bunlar böyle yapmasalar belki de insanlar İmam Hüseyin a.s ve evlatlarının böyle hunharca katledilişlerine inanmazlardı. Bu dinden çıkmış sapık grubun yaptıkları terör eylemleri yüzünden 177 kişiden oluşan biz Iğdır kafilesi iki mazlum imamın (İmam Ali NAKİ ve Hasan ASKERİ a.s) ziyaretlerinde bulunamadık. Allah bu ziyaretin tekrarını nasip etsin.
Erbain’de Kerbela’da bulunma şansı olmayanlar, uzaktan ziyaret etmeleri için imamlarımız kanalıyla gelen şu ziyareti okusunlar: İmam Hüseyin’i ziyaret ettiğini niyet eder ve şöyle der: Selam olsun Allah’ın velisine ve habibine. Selam olsun Allah’ın dostuna ve seçtiğine. Selam olsun Allah’ın halis kuluna ve halis kulunun oğluna. Selam olsun mazlum ve şehit Hüseyn’e. Selam olsun bela ve hüzünler esirine ve gözyaşlarıyla katledilene.
Allah’ım! Şahadet ederim ki o (Hüseyin) senin lütfün ve ikramınla kurtuluşa eren velin ve velinin oğludur, seçkin kulun ve seçkin kulunun oğludur. Sen kendisine şehadetle lütufta bulundun; saadete has kıldın, soyunun temiz olmasıyla seçtin, onu yüce kişilerden bir kişi, önderlerden bir önder ve İslam’ı savunanlardan bir savunucu kıldın, kendisine bütün peygamberlerin mirasını verdin, vasilerden kılıp yaratıklarına hüccet ettin: o da halka hücceti tamamladı ve ümmete mazeret bırakmadı, yumuşaklıkla nasihat etti ve kullarını cehaletten ve dalalet şaşkınlığından kurtarmak için senin yolunda kanını akıttı. Dünyanın aldattığı ve payını (ahretini) değersiz alçak metasına ve ahretini en değersiz paraya satan, hava ve hevesine dalan ve alçalan kimseler onun aleyhine birleştiler ve ona sitem ettiler. Onlar öyle kişilerdir ki seni ve peygamberini öfkelendirdiler ve kullarından ateşi (cehennemi) hak eden omuzlarında ağır günah yükünü taşıyan, şekavet ve nifak ehli kimselere itaat ettiler. O (Hüseyin) da sabır ve tahammül ederek senin yolunda onlarla cihat etti; nihayet sana itaat yolunda kanı döküldü ve saygınlığını çiğnemek mubah bilindi.
Allah’ım! Onlara şiddetli bir lanetle lanet et ve onları acılı bir azapla azaplandır. Selam olsun sana ey Resulullah’ın oğlu. Selam olsun sana ey vasilerin efendisinin oğlu. Şahadet ederim ki sen Allah’ın emini ve emininin oğlusun. Saadetli yaşadın ve beğenilmiş olarak geçip-gittin, adsız, sansız, mazlum ve şehit olarak dünyadan göçtün.
Şahadet ederim ki Allah sana vaat ettiği şeyi gerçekleştirecek, sana yardım etmeyip seni alçaltanı helak edecek ve seni katledeni azaplandıracaktır. Şahadet ederim ki sen Allah’ın ahdine vefa ettin, ölüm gelip seni buluncaya kadar Allah yolunda cihat ettin; seni katledenlere Allah lanet etsin, sana zulmedenlere Allah lanet etsin, bunu duyup razı olanlara Allah lanet etsin.
Allah’ım! Seni şahit tutuyorum ki ben onun dostuyla dost ve onun düşmanıyla düşmanım. Anam-babam sana feda olsun ey Resulullah’ın oğlu! Şahadet ederim ki sen yüce sülblerde ve tertemiz rahimlerde bir nurdun. Cahiliyet devri tüm necasetleriyle seni kirletemedi ve cahiliyetin zifiri karanlıkları sana cahiliyet elbiselerinden giydiremedi. Şahadet ederim ki sen dinin direklerinden, Müslümanların dininin rükünlerinden ve müminlerin sığınaklarındansın. Şahadet ederim ki sen iyi, takvalı, beğenilmiş, arınmış, hidayet edici ve hidayet üzere bir imamsın. Şahadet ederim ki senin evlatlarından olan imamların hepsi takva nişanesi, hidayet bayrakları, sağlam kulp (tutacak) ve dünya ehline Allah’ın hüccetidirler. Şahadet ederim ki ben size ve sizin dönüşünüze (ricat edeceğinize) inanıyorum, dinimin ahkâmına ve amelimin sonuçlarına yakinim vardır. Kalbim sizin kalbinize teslimdir ve işlerim sizin işlerinize tabidir. Allah izin verdiği an yardımım size hazırdır. O halde ben sizinleyim, sizinle; düşmanınızla değil. Allah’ın rahmeti sizin üzerinize, sizin ruhlarınıza, cesetlerinize, hazırınıza, gizlinize, zahirinize ve batınınıza olsun; duamı icabet et ey âlemlerin Rabbi”
İmam Hüseyin a.s adına yapılan ziyaretleri, duaları, ihsanları ve yakılan ağıtları, okunan mersiyeleri tüm İslam âleminden özellikle Iğdır halkından kabul etsin. Allah’ım bu halk senin sevgili peygamberinin torununa yas tuttular, sende onları yasa boğma mutlu, kutlu, refah ve huzurlu yaşam ver onlara. Âmin.
Şeyh Arslan BAŞARAN
Bizede İmam Hüseyin’in a.s ziyaretini nasip ettiği için Allah’a hamd ediyoruz. Iğdır’ımızdan Muharrem ayında özellikle Erbain için yüzlerce insan ziyarette bulundular ve bulunmaktalar. Allah hepsinin ziyaretini kabul etsin, dileklerine kavuştursun ve sağlıkla vatanlarına ailelerine kavuşsunlar. İnşallah.
Irak’ta yaşayan Şialar her yıl Erbain ziyaretini yapmak için evlerinden, şehirlerinden yaya hareket eder, günlerce yaya yürüyerek Erbain günü kendilerini Kerbela’ya ulaştırır ve İmam Hüseyin a.s ile ahitlerini tazeler ve o hazrete lebbeyk derler. Şia olmak ne kadar mukaddes bir duygu, Erbain ziyareti için görürsün büyük, küçük, yaşlı, kadın, erkek ve çocuklar ellerinde bayraklar desteler halinde ağıtlar yakarak sineler vurarak yılmadan yorulmadan, sıcak demeden soğuk demeden, korku ve ürperme bilmeden maşuklarına doğru yürürler. Hele birde bu âşıkların yaya olarak istikametleri olan köy ve şehir halklarını göreceksin! Nasıl da aşkla yollarda İmam Hüseyin âşıkları ve ziyaretçilerinin dinlenmesi yemesi içmesi ve ihtiyaçlarını gidermesi için çadırlar kuruyor, yemekler hazırlıyor, ellerinde ve evlerinde olanları onlara sunuyorlar. Bizim de yararlandığımız bu ihsan ve ikramların yaşattığı duygu anlatılmaz ancak yaşanır.
Bir tarafta bu güzelim duyguları yaşayan İslam ümmetine bu ziyaret ve ibadeti haram eden okun yaydan çıktığı gibi İslam’dan çıkan sapık selefi ve vahhabiler. İslam dünyasına ve Ünsanlığa utanç veren El-Kaide mensupları aynen zamanın Yezitleri olmuş, bu temiz duygularla maşukunun ziyaretine giden insanları onca sıkı denetim ve tedbirler alınmasına rağmen canlı intihar bombalarıyla patlatarak göğe uçuruyorlar. Kim bilir bunlar böyle yapmasalar belki de insanlar İmam Hüseyin a.s ve evlatlarının böyle hunharca katledilişlerine inanmazlardı. Bu dinden çıkmış sapık grubun yaptıkları terör eylemleri yüzünden 177 kişiden oluşan biz Iğdır kafilesi iki mazlum imamın (İmam Ali NAKİ ve Hasan ASKERİ a.s) ziyaretlerinde bulunamadık. Allah bu ziyaretin tekrarını nasip etsin.
Erbain’de Kerbela’da bulunma şansı olmayanlar, uzaktan ziyaret etmeleri için imamlarımız kanalıyla gelen şu ziyareti okusunlar: İmam Hüseyin’i ziyaret ettiğini niyet eder ve şöyle der: Selam olsun Allah’ın velisine ve habibine. Selam olsun Allah’ın dostuna ve seçtiğine. Selam olsun Allah’ın halis kuluna ve halis kulunun oğluna. Selam olsun mazlum ve şehit Hüseyn’e. Selam olsun bela ve hüzünler esirine ve gözyaşlarıyla katledilene.
Allah’ım! Şahadet ederim ki o (Hüseyin) senin lütfün ve ikramınla kurtuluşa eren velin ve velinin oğludur, seçkin kulun ve seçkin kulunun oğludur. Sen kendisine şehadetle lütufta bulundun; saadete has kıldın, soyunun temiz olmasıyla seçtin, onu yüce kişilerden bir kişi, önderlerden bir önder ve İslam’ı savunanlardan bir savunucu kıldın, kendisine bütün peygamberlerin mirasını verdin, vasilerden kılıp yaratıklarına hüccet ettin: o da halka hücceti tamamladı ve ümmete mazeret bırakmadı, yumuşaklıkla nasihat etti ve kullarını cehaletten ve dalalet şaşkınlığından kurtarmak için senin yolunda kanını akıttı. Dünyanın aldattığı ve payını (ahretini) değersiz alçak metasına ve ahretini en değersiz paraya satan, hava ve hevesine dalan ve alçalan kimseler onun aleyhine birleştiler ve ona sitem ettiler. Onlar öyle kişilerdir ki seni ve peygamberini öfkelendirdiler ve kullarından ateşi (cehennemi) hak eden omuzlarında ağır günah yükünü taşıyan, şekavet ve nifak ehli kimselere itaat ettiler. O (Hüseyin) da sabır ve tahammül ederek senin yolunda onlarla cihat etti; nihayet sana itaat yolunda kanı döküldü ve saygınlığını çiğnemek mubah bilindi.
Allah’ım! Onlara şiddetli bir lanetle lanet et ve onları acılı bir azapla azaplandır. Selam olsun sana ey Resulullah’ın oğlu. Selam olsun sana ey vasilerin efendisinin oğlu. Şahadet ederim ki sen Allah’ın emini ve emininin oğlusun. Saadetli yaşadın ve beğenilmiş olarak geçip-gittin, adsız, sansız, mazlum ve şehit olarak dünyadan göçtün.
Şahadet ederim ki Allah sana vaat ettiği şeyi gerçekleştirecek, sana yardım etmeyip seni alçaltanı helak edecek ve seni katledeni azaplandıracaktır. Şahadet ederim ki sen Allah’ın ahdine vefa ettin, ölüm gelip seni buluncaya kadar Allah yolunda cihat ettin; seni katledenlere Allah lanet etsin, sana zulmedenlere Allah lanet etsin, bunu duyup razı olanlara Allah lanet etsin.
Allah’ım! Seni şahit tutuyorum ki ben onun dostuyla dost ve onun düşmanıyla düşmanım. Anam-babam sana feda olsun ey Resulullah’ın oğlu! Şahadet ederim ki sen yüce sülblerde ve tertemiz rahimlerde bir nurdun. Cahiliyet devri tüm necasetleriyle seni kirletemedi ve cahiliyetin zifiri karanlıkları sana cahiliyet elbiselerinden giydiremedi. Şahadet ederim ki sen dinin direklerinden, Müslümanların dininin rükünlerinden ve müminlerin sığınaklarındansın. Şahadet ederim ki sen iyi, takvalı, beğenilmiş, arınmış, hidayet edici ve hidayet üzere bir imamsın. Şahadet ederim ki senin evlatlarından olan imamların hepsi takva nişanesi, hidayet bayrakları, sağlam kulp (tutacak) ve dünya ehline Allah’ın hüccetidirler. Şahadet ederim ki ben size ve sizin dönüşünüze (ricat edeceğinize) inanıyorum, dinimin ahkâmına ve amelimin sonuçlarına yakinim vardır. Kalbim sizin kalbinize teslimdir ve işlerim sizin işlerinize tabidir. Allah izin verdiği an yardımım size hazırdır. O halde ben sizinleyim, sizinle; düşmanınızla değil. Allah’ın rahmeti sizin üzerinize, sizin ruhlarınıza, cesetlerinize, hazırınıza, gizlinize, zahirinize ve batınınıza olsun; duamı icabet et ey âlemlerin Rabbi”
İmam Hüseyin a.s adına yapılan ziyaretleri, duaları, ihsanları ve yakılan ağıtları, okunan mersiyeleri tüm İslam âleminden özellikle Iğdır halkından kabul etsin. Allah’ım bu halk senin sevgili peygamberinin torununa yas tuttular, sende onları yasa boğma mutlu, kutlu, refah ve huzurlu yaşam ver onlara. Âmin.
Şeyh Arslan BAŞARAN
