• Künye
  • İletişim
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri
Anasayfa
  • Genel Haber
  • Kültür & Sanat
  • Gündem
  • Siyaset
  • Sağlık
  • Spor
  • Eğitim
  • Resmi İlanlar
  • Duyurular Haberler
  • Ara
SON DAKİKA:
15:11
Iğdır Üniversitesinde Rektörlük Devir Teslim Töreni Gerçekleştirildi
12:22
10 ADRESE EŞ ZAMANLI OPERASYON
12:19
Meteor Holding Yönetim Kurulu Başkanı Özgür Can’dan Gazetemize Ziyaret
12:18
Dualar, aziz şehidimiz için...
09:07
Iğdır’da Sokak Hayvanlarına Yeni Yuva
08:32
Iğdır'da Türkiye-Azerbaycan Kardeşliği Coşkuyla Kutlandı
08:02
Alihan Samedov ve Parviz Mammadzada Karakoyunlu Ata Ocağı'nı ziyaret etti. 
07:54
Aziz Gün, İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne Asaleten Atandı
01:00
Azerbaycan Heyetinden Vali Turan’a Ziyaret
Video Galeri Foto Galeri Yazarlar Üye Paneli
A
Büyüt
A
Küçült
Yorumlar
  1. Haberler
  2. Genel Haber
  3. ERMENİ DOĞASINDAN GELEN GELENEKLER SOYKIRIMDAN VANDALİZME
Genel Haber
Yayınlanma: 12 Aralık 2016 - 00:00

ERMENİ DOĞASINDAN GELEN GELENEKLER SOYKIRIMDAN VANDALİZME

         Soykırım. Nedenleri ve amaçlarından bağımsız olarak bu sonuç yaratılıştan itibaren beşeriyet için en tehlikeli ve dehşetli cinayettir.   

Genel Haber
12 Aralık 2016 - 00:00
Yorumlar
Yazdır
A
Büyüt
A
Küçült
Yorumlar
ERMENİ DOĞASINDAN GELEN GELENEKLER SOYKIRIMDAN VANDALİZME

          Önceki yüzyıllarda olduğu gibi 20. yüzyılda da soykırımların sayısı az değildir. Ermenilerin günümüz Türkiye’sinde, İran’da ve Kafkasya’da yaptıkları soykırımlar 20. yüzyıl soykırımlarından en acımasız katliamlar arasındadır. 
    Kanunsuz kurulan silahlı Ermeni birliklerinin sadece Birinci Dünya Savaşı sırasında Osmanlı topraklarında Türk-Müslüman halka karşı yaptıkları katliamlarda acımasızcasına katledilen Türk-Müslüman sayısı 20. yüzyılda kasıtlı bir biçimde toplu olarak öldürülen insanların toplam sayısından fazladır. 
    Fakat eski Azerbaycan topraklarında kurulan şuanki Ermenistan bölgesinde ve bu devletin işgal ettiği Azerbaycan topraklarında böylesi katliamlar hala devam etmekte. Ancak Ermeni vandallar günümüzde sahip oldukları ülkede ve işgal ettikleri Azerbaycan topraklarında soykırım yapacak insan bulamıyorlar. Çünkü Ermenistan artık mono-etnik bir ülke, orada artık sadece ermeniler yaşıyor. Şimdiyse bu soykırım, yapısal ve tarihi kültürlerini kapsamaktadır.
Kısacası doğaları gereği oluşan gelenekleri: soykırımdan vandalizme doğru giden yolda devam ediyorlar. Harabeye çevrilmiş tarihi anıtlar, camiler, mezarlıklar, viran edilmiş şehir ve köyler...
          Azerbaycan’ın Ermeni silahlı birlikleri tarafından işgal edilmiş topraklarında vandalizmin izlerine her adımda rastlamak mümkündür. Ayrıca geçtiğimiz dönemde işgal altında olan topraklarımızda -Azerbaycan topraklarının ormanları yakıp yıkılarak yok edilmiştir. Nehirler ve kapalı su alanlarına on binlerce radyoaktif atıklar atılarak, topraklarımız nükleer atıkların mezarlığına dönüşmüştürülmüştür. Altın, bakır ve diğer demir dışı metallerden oluşan madenler vahşice yağmalanmıştır. Doğal maden suları başka isimlerle ambalajlanarak satışa çıkarılmıştır.
          AZERTAC’a sunulan fotoğraflarda Ermenilerin işgal altında bulundurdukları topraklarımızda yaptıkları vahşilikler açıkça görülmektedir. Bu fotoğraflar Azerbaycan’ın işgal olunmuş çeşitli bölgelerinde – Dağlık Karabağda, Sederek ilçesinin Kerki köyünde, Zengilan ilçesinin Memmedbeyli köyünde, Laçın ve Kelbecer ilçelerinde, Cebrayıl ilçesinin Xelefli ve Qumlaq köylerinde ve diğer yerlerde çekilmiştir. Fotoğraflarda Şuşa Kalesi’nin, Şuşa Camii’sinin, meşhur Gövher Ağa Camii’nin, Azerbaycan mezarlıklarının, Yerevan şehri yakınlarındaki Ağdede Mezarlığı’nın şuanki durumu da dahil olmak üzere, Ağdam’daki Çay Evi’nin, Taş Anıt’ın önceki ve şuanki manzarısı yansıtılmıştır.
         Bakınız, bunlar kendini dünyaya mazlum gibi tanıtmaya çalışan Ermenilerin vahşilikleri. Fotoğraflarda: Esgeran Kalesi (1-4), Şuşa Camii (5-14), Gövher Ağa Camii (15-20), Azerbaycan mezarlıkları (21-26), Sederek ilçesinin Kerki Köyü (27-33), Zengilan ilçesinin Memmedbeyli köyü (34-39), Laçın ilçesi (40-52), Kelbecer ilçesi (53-55), Cebrayıl ilçesinin Xelefli köyü (56- 59), Cebrayıl ilçesinin Qumlaq köyü (60-66), Ağdede Mezarlığı (Yerevan şehri yakınlarındaki) (67-118), Ağdam Çay Evi (119-120), Taş Anıt (121-124). Konunun devamı olarak bir olguya daha dikkat çekerek yeniden ermeni vahşiliklerinin yarattığı beşeri zararlar hakkında okuyucularda bir algı yaratmak istiyorum. Ermeni vahşiliklerinden doğan gelenekler: soykırımdan vandalizme giden yolun önemli kurucusu sahte “Büyük Ermenistan” ideolojisidir. Oysa ki sahte iddialar temelinde ortaya çıkan bu ideoloji, Ermeni halkı da dahil olmak üzere dünyadaki Ermenileri de kendi kölesi haline getirmiştir. Ki bu iğrenç iddia Ermenistan-Azerbaycan, Dağlık Karabağ sorununun barış yoluyla çözülmesine, Türkiye ile ilişkilerin kurulmasına, Gürcistan’la çift yönlü eşit bir ilişkinin oluşmasına izin vermiyor.
    Şimdiyse “Büyük Ermenistan” ideolojisinin bir parçası olan Ermeni terörizmi hakkında bir kaç olguya bakalım: Ermeni terörizmi Ermenilerin kendi temsilciliklerini de es geçmemiştir. Ermeni terör örgütlerine maddi yardımda bulunmayı reddettikleri, aynı zamanda Ermeni milliyetçilerinin bölücülük faaliyetlerine ve silahlı saldırılarına karşı geldikleri için; 1903’te Banker Camgarov Moskova’da, 1907’de halı tüccarı Tavşancyan New York’ta, 1908’de devrimci yazar Arpiar Arpiaryan Kahire’de, 1914’de Amayak Aramyan; 1915 yılında ise Mkrtich Artunyan ve Vage İhsan (Esayan) Türkiye’de Ermeni teröristleri tarafından vahşice katledilmişlerdir. 27 Ekim 1999’da Ermenistan Parlamentosu’na yapılan saldırı da dahil olmak üzere bu listeyi daha da kabartmak mümkündür. Günümüzde dünyaca ünlü şarkıcı ve diplomat Charles Aznavour, araştırmacı Christopher Gann, politikacı Paruyr Hayrikyan, Moldova’nın Parlamenter
Savunucusu (Ombudsman) Aurelia Grigoriu ve başkaları Ermeni terörünün tehditleri ile yüzleşmişlerdir. Bazı araştırmacılar ermeni soylu gazateci Hrant Dink’in katlinin arkasında “Büyük Ermanistan” ideolojisinin olduğunu düşünmektedirler.
          Son olarak; Yüce Allah hepimizi – Azerbaycan, Türkiye ve İran’ı daha vahim bir soykırım tehlikesinden, yaşama müddeti çoktan bitse de hala kullanılan “Metasmor” Atom Enerji İstasyonu belasından korusun. İkili standartlarla yönetilen dünya birliğiyse “Metasmor” AES meselesine karşı hala sessizliğini koruyor.
       Dr. Sabir Şahtaxtı, AZERTAC Türkiye Büro Başkanı.

  • YORUMLAR
adlı kullanıcıya cevap x
İlginizi Çekebilir
10 ADRESE EŞ ZAMANLI OPERASYON
10 ADRESE EŞ ZAMANLI OPERASYON
Meteor Holding Yönetim Kurulu Başkanı Özgür Can’dan Gazetemize Ziyaret
Meteor Holding Yönetim Kurulu Başkanı Özgür Can’dan Gazetemize Ziyaret
Dualar, aziz şehidimiz için...
Dualar, aziz şehidimiz için...
Iğdır’da Sokak Hayvanlarına Yeni Yuva
Iğdır’da Sokak Hayvanlarına Yeni Yuva
Son Haberler
Van'da 4 gençlik merkezinin açılışı yapıldı
Van'da 4 gençlik merkezinin açılışı yapıldı
Kars'ta çok sayıda silah ve mühimmat ele geçirildi
Kars'ta çok sayıda silah ve mühimmat ele geçirildi
Devir-teslim töreninde rektör gözyaşlarını tutamadı
Devir-teslim töreninde rektör gözyaşlarını tutamadı
Nene Hatun'un 70. ölüm yıldönümünde, torununa anlamlı ziyaret
Nene Hatun'un 70. ölüm yıldönümünde, torununa anlamlı ziyaret
İlçeye modern kütüphane yapıldı
İlçeye modern kütüphane yapıldı
Teröre Lanet Yürüyüşü
Teröre Lanet Yürüyüşü

Ana Sayfa
Genel Haber
Kültür & Sanat
Gündem
Siyaset
Sağlık
Spor
Eğitim
Resmi İlanlar
Duyurular
Haberler
Köşe Yazarları
Foto Galeri
Video Galeri
Biyografiler
Üye Paneli
Günün Haberleri
Arşiv
Gazete Arşivi
Hava Durumu
Gazete Manşetleri
Nöbetci Eczaneler
Namaz Vakitleri
  • Duyurular
  • Eğitim
  • Genel Haber
  • Gündem
  • Haberler
  • Kültür & Sanat
  • Resmi İlanlar
  • Sağlık
  • Siyaset
  • Spor
  • Foto Galeri
  • Video Galeri
  • Köşe Yazarları
  • Biyografiler
  • Üye Paneli
  • Günün Haberleri
  • Arşiv
  • Gazete Arşivi
  • Hava Durumu
  • Gazete Manşetleri
  • Nöbetci Eczaneler
  • Namaz Vakitleri

  • Rss
  • Künye
  • İletişim
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri

Sitemizde bulunan yazı , video, fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır.
İzinsiz veya kaynak gösterilemeden kullanılamaz.