Atatürk caddesinde bulunan Belediye binasının önünde bir basın
açıklaması yapan belediye başkanı M.Nuri Güneş, Ermenistan’da yıllardır
faaliyet gösteren Medsomor nükleer santraline dikkat çekmek için bu
basın açıklamasını yapıyoruz. Ve buradan soruyoruz. Iğdır’ı
metsomor tehlikesinden kim kurtaracak? Çernobil kazasının etkilerine
maruz kalan ülkemizde Karadeniz’de yaşanan kanser vakalarında görülen
artışlar pek çok defa basınımızda haber oldu Oysa biz Iğdırlılar
yıllardır her gün Çernobil’in beş katı büyük bir tehditle birlikte
yaşıyoruz. Şehrimize 16 km mesafede yer alan Metsomor Nükleer santrali
bugüne dek 150 civarında kaza yaşamasına rağmen kapatılmadan etrafa
radyasyon saçarak Iğdır’ı yavaş ve acılı bir ölüme mahkûm ediyor.” dedi.
Güneş, açıklamasında şu görüşlere yer verdi: ”Birleşmiş Milletler Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (IAEA) verilerine göre, 15 üzerinden 13 kritik not verilerek dünyadaki en tehlikeli iki nükleer santralden birisi sayılan Metsamor Nükleer Santrali, basınçlı su soğutmalı bir sistemle çalışan ve SSCB’nin en eski teknolojisi sayılan ilk nesil Sovyet teknolojisiyle dizayn edilmiş olan VVER-440 reaktörü ile çalışmaktadır.
Bu sebeple Metsamor santrali Çernobil gibi ciddi bir kaza geçirmesi durumunda-ki bu hiç de uzak bir ihtimal değil bölge için çok büyük bir tehlike arz etmekle kalmamakta aynı zamanda su soğutma sistemiyle bölgenin su kaynaklarını da yoğun bir şekilde kirletmektedir.
Söz konusu nükleer santral sınırımızın hemen yanı başındadır ve herhangi bir kaza veya sızıntı olması durumunda başta Iğdır olmak üzere Türkiye’nin doğu ve güneydoğu bölgesi nükleer bulutların etkisi altında kalacaktır.
Hele özellikle santralin hemen yanıbaşında olan Iğdır şehri tamamıyla yok olma tehlikesiyle karşı karşıyadır. Bu ölüm Santrali’nin yanıbaşında her gün ölümü bekler vaziyette dehşet içinde yaşayan Iğdır halkı bu santralin ölümcül etkilerini yaşamaktadır. Ilıman iklimi ile bir zamanlar pamuk üretiminde Adana kadar söz sahibi olmaya aday olan şehrimiz şimdilerde üretimde ciddi bir düşüş yaşamakta. Bölgemizin dünyaca ünlü kayısısı bu santraldan kaynaklanan sızıntı nedeni ile üretim kayıpları yaşamaktadır.”
Köylerimizden gelen haberler hiç de iç açıcı değil, ölü doğum yapan hayvan sayısına paralel olarak son yıllarda kadınlarımızda ölü doğum yaşamakta. İlimizde ve bölge de kanser vakalarında gözle görülür bir çoğalma fark edilmekte ve insanlar haklı olarak sızıntı yaptığı bilinen santralın radyasyonu bu durumdan sorumlu tutmaktadır görüşlerine yer veren başkan Güneş, ”Ermenistan hükümeti, Avrupa Birliği ve Avrupa Konseyi nezdinde Metsamor Nükleer Santrali`nin 2004 yılına kadar kapatılması konusunda anlaşma imzalamıştı, ama taahhütte bulunmasına rağmen enerji sıkıntısını bahane ederek santrali en az 2016 yılına kadar çalıştıracaklarını ifade etmektedirler. Hükümetten öncelikli talebimiz TAEK uzmanlarının ilimize ve bölgeye göndererek Metsamor’un Iğdır’ımıza ve diğer komşu illere verdiği zararların, kanser vakalarında ne düzeyde bir artış yaşandığının belirlenebilmesi için derinlemesine radyasyon ölçümleri yaparak, bu ölçümler ekseninde Ermenistan hükümetine bu santralı kapatması için baskı yapmasıdır. Aksi halde Iğdır ilimiz hem tarımsal ürün kaybı nedeniyle giderek daha yoksullaşırken aynı zamanda kanser vakaları nedeni ile bir nesilin yok olması nedeni ile yaşayan ölüler şehrine dönüşecektir. Hükümetin bu tarihsel sorumluluktan kaçma lüksü yoktur.”şeklinde konuştu. Soruları cevaplandıran Güneş, sivil toplum örgütleri ile ortaklaşa imza kampanyası açacaklarını ayrıca yetkili kurumlara yazı yazacaklarını gerekirse bu konu ile ilgili mitingde yapacaklarını da söyledi.
Basın açıklamasına katılan Yeşiller partisi eş sözcüsü Dilaver Demirağ’da nükleer tehdidin büyük bir tehlike oluşturduğunu Ermenistan’daki Yeşiller gurubu ile görüşerek ortak bir eylem yapabileceklerini Nükleer santrallerin tehlikeli olduğunu hükümetinde nükleer santrallerden vaz geçmesi gerektiğini yenilenebilir enerji kaynaklarına geçmesi gerektiğini bu konuda geç kalındığını söyledi. Don kişot lakaplı Osman Akkuş’ta basın açıklamasına katılanlara “medsomora hayır nükleer santrale hayır sloganı attırdı.
Güneş, açıklamasında şu görüşlere yer verdi: ”Birleşmiş Milletler Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (IAEA) verilerine göre, 15 üzerinden 13 kritik not verilerek dünyadaki en tehlikeli iki nükleer santralden birisi sayılan Metsamor Nükleer Santrali, basınçlı su soğutmalı bir sistemle çalışan ve SSCB’nin en eski teknolojisi sayılan ilk nesil Sovyet teknolojisiyle dizayn edilmiş olan VVER-440 reaktörü ile çalışmaktadır.
Bu sebeple Metsamor santrali Çernobil gibi ciddi bir kaza geçirmesi durumunda-ki bu hiç de uzak bir ihtimal değil bölge için çok büyük bir tehlike arz etmekle kalmamakta aynı zamanda su soğutma sistemiyle bölgenin su kaynaklarını da yoğun bir şekilde kirletmektedir.
Söz konusu nükleer santral sınırımızın hemen yanı başındadır ve herhangi bir kaza veya sızıntı olması durumunda başta Iğdır olmak üzere Türkiye’nin doğu ve güneydoğu bölgesi nükleer bulutların etkisi altında kalacaktır.
Hele özellikle santralin hemen yanıbaşında olan Iğdır şehri tamamıyla yok olma tehlikesiyle karşı karşıyadır. Bu ölüm Santrali’nin yanıbaşında her gün ölümü bekler vaziyette dehşet içinde yaşayan Iğdır halkı bu santralin ölümcül etkilerini yaşamaktadır. Ilıman iklimi ile bir zamanlar pamuk üretiminde Adana kadar söz sahibi olmaya aday olan şehrimiz şimdilerde üretimde ciddi bir düşüş yaşamakta. Bölgemizin dünyaca ünlü kayısısı bu santraldan kaynaklanan sızıntı nedeni ile üretim kayıpları yaşamaktadır.”
Köylerimizden gelen haberler hiç de iç açıcı değil, ölü doğum yapan hayvan sayısına paralel olarak son yıllarda kadınlarımızda ölü doğum yaşamakta. İlimizde ve bölge de kanser vakalarında gözle görülür bir çoğalma fark edilmekte ve insanlar haklı olarak sızıntı yaptığı bilinen santralın radyasyonu bu durumdan sorumlu tutmaktadır görüşlerine yer veren başkan Güneş, ”Ermenistan hükümeti, Avrupa Birliği ve Avrupa Konseyi nezdinde Metsamor Nükleer Santrali`nin 2004 yılına kadar kapatılması konusunda anlaşma imzalamıştı, ama taahhütte bulunmasına rağmen enerji sıkıntısını bahane ederek santrali en az 2016 yılına kadar çalıştıracaklarını ifade etmektedirler. Hükümetten öncelikli talebimiz TAEK uzmanlarının ilimize ve bölgeye göndererek Metsamor’un Iğdır’ımıza ve diğer komşu illere verdiği zararların, kanser vakalarında ne düzeyde bir artış yaşandığının belirlenebilmesi için derinlemesine radyasyon ölçümleri yaparak, bu ölçümler ekseninde Ermenistan hükümetine bu santralı kapatması için baskı yapmasıdır. Aksi halde Iğdır ilimiz hem tarımsal ürün kaybı nedeniyle giderek daha yoksullaşırken aynı zamanda kanser vakaları nedeni ile bir nesilin yok olması nedeni ile yaşayan ölüler şehrine dönüşecektir. Hükümetin bu tarihsel sorumluluktan kaçma lüksü yoktur.”şeklinde konuştu. Soruları cevaplandıran Güneş, sivil toplum örgütleri ile ortaklaşa imza kampanyası açacaklarını ayrıca yetkili kurumlara yazı yazacaklarını gerekirse bu konu ile ilgili mitingde yapacaklarını da söyledi.
Basın açıklamasına katılan Yeşiller partisi eş sözcüsü Dilaver Demirağ’da nükleer tehdidin büyük bir tehlike oluşturduğunu Ermenistan’daki Yeşiller gurubu ile görüşerek ortak bir eylem yapabileceklerini Nükleer santrallerin tehlikeli olduğunu hükümetinde nükleer santrallerden vaz geçmesi gerektiğini yenilenebilir enerji kaynaklarına geçmesi gerektiğini bu konuda geç kalındığını söyledi. Don kişot lakaplı Osman Akkuş’ta basın açıklamasına katılanlara “medsomora hayır nükleer santrale hayır sloganı attırdı.