BDP’li Iğdır Belediyesi Eş Başkanı Av. Şaziye Önder yaptığı yazılı açıklamada, devletin Ermenileri imha etmekle kalmadığını izlerini de sildiğine dikkat çekerek” 1915’te başlayan Soykırım ve sonrasında, hatta Cumhuriyet dönemindeki politikalar sonucunda bu yerleşim yerlerinden geriye hiçbiri kalmadı. Kalanlar artık Ermeni yerleşimi değildi. 60 bin civarında olduğu tahmin edilen bugünkü Ermeni nüfusu, en yoğun olarak İstanbul olmak üzere, büyük çoğunlukla üç büyük şehre dağılmış olarak yaşıyor. Devlet Ermenileri imha etmekle kalmadı. İzlerini de sildi. Bugün Ermenilerin yoğun olarak yaşadığı yerlerde onlardan iz bulamazsınız. Kiliseler doğa koşullarının tahribine bırakılmakla kalmadı, topa tutularak, dinamitlenerek yıkıldı. Anadolu’daki okulların hiçbiri artık yoktur. Soykırım’da sadece insanlar kitleler halinde katledilmedi, okulları, kiliseleri, mezarlıkları, manastırları, işyerleri ile tüm bir toplumsal yapı yok edildi.Iğdır’da bile mali yapıya baktığımız zaman çok eski evlerin Ermenilerden kaldığı ve yok edildiği görüldü” denildi. “Soykırım muazzam bir hırsızlıktır” Es Başkan Önder, yazılı açıklamada soykırımın sadece katliamlardan ibaret olmadığını belirtilerek” Soykırım yalnızca tüyler ürperten katliamlardan, nehirlerden cesetlerin akmasından, vadilerin parçalanmış insan bedenleriyle dolmasından ibaret değil. Soykırım ölümün tercih edildiği, ölümün kurtuluş olduğu, insanın insanlıktan çıkarıldığı korkunç bir sürgünden, yollarda saldırıya uğrama, açlık, hastalık ve tecavüzden, kuşaktan kuşağa aktarılan derin bir yaradan, tarif edilemez, telafi edilemez, bağışlanamaz bir zulümden ibaret de değil. Soykırım aynı zamanda soygun, talan, yağma, muazzam bir hırsızlıktır.” denildi “Bugünkü yolsuzluğun dibinde soykırımın büyük yağması duruyor” Yazılı açıklamada bugünkü yolsuzluğun dibinde Ermeni soykırımının büyük yağmasının yattığı belirtilerek “ Ermeni Soykırımı 99 yıldır inkâr ediliyor. İnkârın, insanlığa karşı işlenmiş bu akla hayale sığmaz suçun gizlenmesinde bu büyük hırsızlığın da payı var. Bugünkü hırsızlık ve yolsuzluk düzeninin dibinde soykırımın büyük yağması yatıyor” denildi. “İnkâr sadece ben yapmadım demek değildir” Açıklamada İnkarın sadece ben yapmadım demek olmadığı da belirtilerek” İnkâr, sadece “ben yapmadım” demek değil. İnkâr, “yaptık çünkü hak etmişlerdi” demek. Televizyonlarda devlet erbabının, inkârcı tarihçilerin, “saygın aydın ve yazarların, yüzleri kızarmadan soykırımı meşrulaştırmaları, yapılanı aklamaları demek. Türkiye toplumunun ağırlıklı kesiminin bu söylenenlere inandığını, hatta bunu duymak istediğini bilmenin güvenine sahip olmak demek. İnkâr, kurbanların anısına ve onların torunlarına hakaret etmek demek. İnkâr, soykırım kurbanlarını suçlu çıkarmak, buna devam etmek, onların çocuklarını ve torunlarını düşmanlaştırmak demek. İnkâr soykırımı, insanlık suçunu sürdürmek demek. İnsan hakları adına en kötüsü de, tüm bunlara seyirci kalan bir toplum yaratmak demek, onun desteğini almak demektir” denildi. Yazılı açıklamada son olarak Ermeni soy kırımına hükümetin adaleti yerine getirecek adımların atılması gerektiğine dikkat çekilerek” Bizler soykırımın hukuki gerekleriyle birlikte tanınmasını, hesaplanamayacak kadar büyük, derin kayıpların telafi edilmesine yönelik dünyanın dört bir yanındaki Ermenilerin çeşitli önerilerine Devletin ve hükümetin kulak vermesini, onları dinlemesini ve adaleti yerine getirecek adımların atılmasını talep ediyoruz. Bu vesileyle 24 Nisan Ermeni soykırımını lanetliyoruz” dedi.
Genel Haber
Yayınlanma: 26 Nisan 2014 - 13:07
Es Başkan Av Önder 24 Nisan Ermeni Soykırımını Lanetliyoruz
Iğdır Belediyesi Eş Başkanlarından Av. Şaziye Önder 24 Nisan Ermeni tehcirinin 99. yıldönümü olan 24 Nisan nedeniyle bir açıklama yaptı. Es Baskan Önder, “Devlet Ermenileri imha etmekle kalmadı izlerini de sildi.”
Genel Haber
26 Nisan 2014 - 13:07