EVLERDE VE KAMU BİNALARINDA RADİOAKTİF RADON GAZI KONSANTRASYONU İÇİN ÖLÇÜMLER YAPILIYOR

Iğdır İlinin radon haritasının çıkarılması ve son zamanlarda artan  akciğer kanserinin nedenlerinin araştırılmasına yönelik bu çalışmayı ÇNAEM (Çekmece Nükleer Araştırma Merkezi) ve Atatürk Üniversitesi Fen Fakültesi Fizik Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Neslihan Ekinci ile Asistan öğrencisi Bekir Doğan tarafından, Iğdır ili Çevre ve Orman müdürlüğünün de desteğiyle  yürütülmeye başlandı.
Atatürk Üniversitesi Fen Fakültesi Fizik Bölümü Asistan öğrencisi Bekir Doğan, Iğdır’a gelerek konuyla ilgili olarak çalışmalara başladı.
Doğan, yaptığı açıklamada “Buna benzer çalışmalar ülkemizde bütün şehirlerde yapılmış ancak Iğdır, Ağrı, Muş, Tunceli, Hakkari, Şırnak gibi şehirlerimizde bu tür çalışmalar yapılmamıştır. Ancak ekibimiz bu eksikliği gidermek için ilk olarak Iğdır ilinden başlayarak bu illerde bazı kamu binaları ve evlere radon dedektörleri yerleştirerek 60 gün süreyle ölçümler alınarak bu bölgede son zamanlarda artan akciğer kanserinin sebepleri üzerinde çalışılmaktadır. 
Radon renksiz, gözle görülmeyen, tatsız, kokusuz radioaktif bir gazdır. Havadan 7,5 kat, oksijenden ise 100 kat daha ağırdır. Doğal radioaktif bir madde olan uranyumun bozunma ürünlerinden radyumun bozunması sonucunda oluşur ve alfa parçacığı yayınlanır. 
Radonun kaynağı toprak kayalar, yeraltı suları ve inşaat malzemesidir. Radon özellikle inşaat malzemesi olarak kullanılan taş, toprak ve çimentoda doğal olarak bulunmakta, kayaçların ve toprağın içinden yükselerek bina temellerinden ya da boru sistemlerinin içinden kolayca binalara sızmaktadır. Bina içinde bulunan radioaktif radon gazı, nefes yoluyla akciğerlere ulaşarak akciğerleri ışınlamakta ve akciğer kanseri riskini artırmaktadır. Ayrıca Iğdır ilinde toprak ve su numunelerinde de gerekli analizler yapılmaktadır.” dedi.
Araştırma ekini Iğdır merkez ile  Karakoyunlu ilçesi Alican sınır kapısı  ile bu bölgede bulunan su ve toprak numuneleri aldı. 100 merkeze cihaz yerleştirildi.
HABER : Ali ŞIKTAŞ