FATMA KARAHİSARLI 'SIR KULESİ' İSİMLİ KİTABINI TANITTI

          Kitabın önsözünü yazan   Pr.Dr.Üstün Dökmen'in  "Fatma Karahisarlı'nın öyküleri bir sanat eseridir " dediği  "Bu kitapta sizde varsınız" ve   "Aç bakalım beğenecek misin" isimli  kitaplarından sonra yeni çıkan 'Sır Kulesi' adlı romanını tanıtan Fatma Karahisarlı: "Bu kitabımda Kız kulesi ile ilgili ta rihi gerçekleri anlattım. Kız Kulesi'yle ilgili bildiklerimiz şimdiye kadar aşıkların buluştuğu yer ve yılan hikayelerinden ibaretti. Okuyucular, ta rihi gerçekleri roman tadında bu kitapta bulacak. Mesela Kız Kulesi'nin zamanında siyanür deposu olarak kullanıldığını, kolera hastalarına karantina merkezi olduğunu ve Osmanlı döneminde kızlar ağası Bekir Ağanın burada başının kesildiğini birçoğumuz bilmeyiz. Üsküdar'a taşınıncaya kadar ben de bilmiyordum. Bir gün kafama damlayan su damlasından sonra üst kata çıkıp bütün yarımadayı ve Kız  Kulesi'ni seyrettim. Çok etkilendim. Daha sonra, Şinasi Paşa Kütüphanesi'ne giderek tarihi bilgiler elde etme ye çalıştım. Elde ettiğim bu bilgileri kurgulayarak, bu romanı ortaya çıkardım. Bu kitabı okurken, Bizans'ın tarihin başlangıcından beri İstanbul'dan elini çekmediğini göreceksiniz. İstanbul, bizim olduğu kadar Bizans için de vazgeçilmez bir şehir. İstanbul, elbette sonsuza kadar bizim kalacak ama Bizans bunu hiçbir zaman kabul etmeyecek. Son yıllarda çıkan bir kitapta, 1490 yılında ölen ve ömrünü  İstanbul'da geçiren Atinalı tarihçinin  kehanetleri anlatılıyordu. Gerçekleşmesi beklenen son kehaneti de İstanbul'daki camilerin ve Ayasofya'nın üzerine haç dikilecek olmasıydı. Ben bu kehaneti, romanımın belkemiği yaptım. İstanbul'un daima bizim kalacağına inandığım tezi savundum." dedi.