Fetullah Gülen Öldü

Fetullah cemaatinden çıkıp başka cemaatlere girenlerin gizliden gizliye ağladığını duyabiliyorum. Keşke hakka ağlasalardı. Keşke Sinvar’a, Filistin’e, Gazze’ye ağlasalardı. Ama onlar şimdi otoritenin adamına ağlıyorlar.

Bu anlattıklarım artık geride kaldı. Şimdi “FETÖ geberdi” diyorlar. “Hain, alçak, vatan haini” deniliyor. Oysa ben, Fetullah henüz “FETÖ” olmadan önce onu eleştirdiğimde, müritleri saldırıyor, “Hocaefendiye böyle diyemezsin!” diyorlardı. Hatta hızlarını alamıyor, işe, aşıma, ekmeğime el uzatıyor, beni mahkum etmeye çalışıyorlardı.

Dönemin Valisi Ahmet Pek ve birçokları, açıkça tehdit ediyor, intikam almak için ellerinden geleni yapıyorlardı. Bunlar da geride kaldı. Fetullah Gülen artık yok!

Fetullah denen adam, insan üstü bir varlık değildi. Müritleri onu yüceltiyor, ona ayrıcalıklı bir misyon yüklüyorlardı. Ama cemaat dışındakiler onun bu tür kabiliyetlere ya da ruhaniyete sahip olmadığını biliyordu. O, aslında otoriteye bağlı bir elemandı; patron ne derse onu yapan bir memurdu.

Hatırlarsanız, Mavi Marmara gemisi Gazze’ye yardım götürmek için ablukayı delmeye çalıştığında, İsrail 9 vatandaşımızı katletti. FETÖ ise Mavi Marmara gemisindekiler için, “Bunlar otoriteye başkaldırıyorlar,” demişti. Yani bölgede İsrail’in otorite, ABD’nin ise dünyanın patronu olduğunu savunan bir zavallıydı. Artık o zavallı öldü. Bu duruşu, Allah’ın emirlerine karşı çıkışının ve inancının zayıflığının açık bir göstergesiydi.

Ne diyordu FETULLAH? “Cennetin yolu İran’dan geçse, ben etrafından dolanırım.” Yani demek istiyordu ki: “Allah, cennetin yolunun İran’dan geçtiğini emretse bile ben riayet etmem, etrafından dolanırım.” Bu sözde kastettiği İran’ın Şia olduğuydu. Zira giremediği tek ülke İran’dı, orada da pek sevilmezdi.

Ben her zaman FETÖ cemaatini ABD’nin ileri karakolu olarak gördüm. 15 Temmuz sonrası bunun böyle olduğu ve Fetullah’ın gerçek yüzü ortaya çıktı. Şu anda kimin FETÖ’cü, kimin FETÖ’den çıkıp hangi cemaate girdiğini bilemesek de, devlet bunu biliyor. Umulur ki bu kişiler de Fetullah’ın gerçek yüzünü görmüşlerdir.

 

 

Cabbar Şıktaş