GÜNEŞİN TÜRKİYE'YE DOĞDUĞU İLK ŞEHİR IĞDIR
Dünya coğrafyasında ender sayılacak bir özelliğe sahip iklim ve doğa özelliği ile Doğunun Çukurovası olarak adlandırılan Iğdır, üç ülkeye komşu olan şirin bir ilimizdir.
Yayınlanma :
14.11.2008 07:48
Güncelleme :
29.07.2025 22:55


Iğdır Asya Türklüğünün Anadolu'ya ilk adım attığı, ilk kök saldığı uğurlu toprak ve şimdi Türkiye'nin Asya'daki Türk ellerine açılan sevgi dolu sıcak kapısı, Türk ruhunun bayraklaştığı şirin, bereketli güzel bir vatan köşesidir.
Iğdır insanlık tarihinin beşiği, Anadolu'nun anahtarı Türklerin ve Türklüğün geçit ve irtibat mahalıdır.
Iğdır, Selçuklu Sultanı Alparslan, ilk batı seferi sırasında Bizanslılardan Ağrı Dağı kuzeyi ve Arpaçay'ı ile kolları boylarını fethederek bugünkü Müslüman Türkeli Türkiye'sinin temel atıldığı yerdir.
Iğdır, Osmanlı İmparatorluğu'nu kuracak ve üç kıtaya sahip olacak 632 yıl hüküm sürecek olan Osman Gazi'nin ilk ayak bastığı ve barındığı Anadolu'nun uğurlu Sürmeli Çukuru'dur.
Dede Korkut kitabında Hazar Denizi'nden Kızıl ırmak başlarına, Kafkas Dağlarından Kerkük ile Mardin'e kadar ki yerlere uzayan Oğuzeli ülkesinin hükümdarı olan "Salvan Kalan Han" sülalesinin çifte başkentinden birisi olan "Sürmeli" şehri örenleri bugün Iğdır'da ve baraj yakınındaki Kara Kalesi yerindedir. Iğdır, Karakoyunlu, Aralık ve Tuzluca ilçeleri bölgeleri için tarihte ve halk arasında yaşaya gelen "Sürmeli Çukuru" deyimi buradan gelmedir.
En eski Türk diline göre güneye ala veya kızıl, kuzeye kara veya karaca, doğuya yeşil veya göğce, batıya ak veya akça denilmesi gibi milli geleneğimiz yüzünden Sürmeli Çukuru'nda oturan Oğuzlar, güneylerindeki yaylakları olan dağa "Arkuri" "Yatan Alatağ" 'ın eski yaylağı "Ahura Köyü" hem de Katip Çelebi'nin Cihannümasında anıldığı gibi Ark(ur)ı-dağı ve şimdiki Ağrı dağı sözü bundan kalmadır.
Iğdır, Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK'ÜN Nutuk'ta "Yeni Türkiye'nin ilk askeri zaferi sayılır." Dediği güzel bereketli yöredir.
Iğdır Anadolu'nun ebedi "Türk –Eli" olarak kuruluşunda ilk açılan kutlu bir yurt köşesidir.
Iğdır, dört sınırın Ağrı dağında öpüştüğü, at sırtında bir günde yolculukla bir uçtan diğerine yaşlı bir ninenin kazak gibi öreceği yerdir.
14 Kasım 2008 Günü Iğdır'ın düşman işgalinden kurtuluşunun 88. Yıl dönümüdür.
Iğdır, Ermenilerin en çok katliam yaptıkları bölgelerden biridir. Ermenilerin tabiatında var olan saldırganlık ve acımasızlık, onların tarihi kaderinden ileri gelir. Tarih boyunca büyük devletlerin hükümranlığı altında yaşayan, hiçbir zaman bağımsız bir devleti olmayan Ermeniler, efendileri sık sık değişen köleler gibi ömür sürmüşlerdir. Roma, İran, Bizans, Arap, Türk, Rus... Tarih sahnesinde yeni efendi çıktığında, Ermeniler eski efendilerine isyan etmişlerdir. Rus Bilgini V.L. Veliçko'nun değişi ile Ermeniler kendi efendilerini sistemli olarak satmışlardır[1]. Böylece ebedi kölelik duygusu, insan severlik hissinin oluşmasına imkân vermemiştir. Ermeni karakterinde gaddarlık, kıskançlık, ikiyüzlülük gibi olumsuz keyfiyetler meydana getirmiştir.
Iğdır'da Ermenilerin yaptıkları zulümlerin ve katliamların büyük kanıtları mevcuttur. Oba Köyü, Hakmehmet Köyü ve Gedikli köyü toplu katliam yerleri Ulusal basın önünde açılmış ve katliamların doğruluğu canlı şahitlerin de ifadeleri pekiştirilerek ispatlanmıştır.. Ancak Iğdır'da açılmamış birçok katliam yerleri ve toplu mezarlar da mevcuttur. Küllük, Bayraktutan, Necafali, Yaycı, Koçkıran, Kadıkışlak köyleri bunlardan bir kaçıdır. Bu köylerimizde yapılacak kazı çalışmalarında görgü tanıklarının ifadelerinin doğru olacağı aşikârdır.
Iğdır, düşman işgalindeyken öncü birliklerimiz düşmanları temizleyerek 14 Kasım 1920 (4 Rebiyülevvel 1336) günü Cuma sabahı Iğdır Belediye Binasına Şanlı Bayrağımız göndere çekildi. Şehre girerken öncü kuvvetlerde bulunan Çankırılı Mehmet Çavuş göğsünden vurularak şehit oldu.
Ata yadigarı güzel Iğdır'ımızı kanlarını akıtarak bizlere kazandıran aziz şehitlerimiz önünde saygıyla eğiliyor, Allah'tan rahmet diliyorum.
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: