Onlar bizleri ‘’Laleler ‘’ türküsü ile çağırmaktaydı.’’ Ne vahddır aşığın gözü yoldadır./Bir gonağ gelesiz bize laleler’’.70 yıllık bir ayrılık, hasretlik duygusuydu…
Türkiye’den yükselen ses ise ‘’Ay dağlar sende gözüm var/Ay mendederde dözüm var(içimdeki acılara ,hasrete, dayanmaktayım)/Haber verin yar gelsin/Ay yüreğimde sözüm var…’’
9 Kasım 1989 tarihinde Doğu Berlin ile Batı Berlin arasındaki ‘’Utanç ‘’ duvarı, 1991 yılında Sovyetler Birliği yıkıldı. Ardı sıra Cumhuriyetler birer birer bağımsızlıklarını ilan etmeye başladılar.
Acı olan ise Azerbaycan’ın Bağımsızlığı kanlı bir şekilde Rus ve Ermeni güçleri ve yerli işbirlikçilerinin desteği ile bastırılmaya çalışılışmış.20 Ocak 1990 yılında Bakü’ye 35.000 askerle giren kızıl ordu bağımsızlık isteyen halkın üzerine ateş açmış,tank paletlerinin altında yüzlerce insanı şehit etmiş ,yüzlercesini yaralamış,yüzlerce insanı tutuklamış,bazılarını da kaybetmiştir.26 Ocak günü Ebulfez Elçibey Halk yazmaları Enstitüsünün çatısına çıkarak üç renkli Azerbaycan Bayrağını dikerek Bağımsızlığını tüm dünyaya ilan etmiştir.18 Ekim 1991 yılında Azerbaycan Al-i Meclisinde ,parlamento aldığı karar ile Bağımsız Azerbaycan Cumhuriyetinin kurulduğunu duyurur.29 Aralık 1991 tarihinde halk oylamasına sunulan yasa tasarısı büyük çoğunlukla kabul görür.
Bağımsızlık kazanılmış fakat içte ve dıştaki Rus - Ermeni silahlı güçleri ve onların yerli işbirlikçileri Azerbaycan’a yaşam hakkı vermek istemiyordu. İhanetler, iç çatışmalar Hocalı katliamı, Karabağ’ın işgali. Naçar kalan Azerbaycan halkı.Yollar da açlık,hastalık yoksulluk ile sersefil olan milyonlarca kaçkın ve sessiz kalan dünya.’’Bize kömek,bize kömek’’ diye dövünen Azeri yaşlı kadının haykırışları kulaklardan sesi ,gözlerdeki görüntüsü hiç kaybolmadı…
HASRET KÖPRÜSÜ’NÜN AÇILIŞI :
Azerbaycan bağımsızlığını kazandıktan sonra Nahcivan’da bağımsızlığını kazanmış oldu(.Tabi ki Azerbaycan Merkezi devletine bağlı özerk bir devlet olarak )Nahcivan’ın başında Haydar Aliyev vardı.Al-i Meclis Başkanlığını yapmaktaydı.Deneyimli bir devlet adamıydı.Sovyetler Birliğinde yıllarca komünist Partisinde üst düzey yöneticilik yapmış KGB gibi dünyanın en önemli istihbarat örgütünü yönetmişti.Nahcivan’da ülkesinin genel gidişatını üzüntü ile izliyor,diğer tarafta doğduğu topraklardaki insanların açlık ve sefaletini çözmek için çıkış yolları arıyordu.Ermeni saldırıları altında ablukaya alınan Nahcivan’ın için tek bir çözüm yolu vardı,biran önce Türkiye ile ilişkiye geçmek.Haydar Aliyev ,Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Süleyman Demirel ile görüşür 24 Mart 1992 ‘de Nahcivan Özerk Cumhuriyeti ile Türkiye Cumhuriyeti arasında işbirliği protokolü imzalanır.
Iğdır ve Nahcivan’ı birbirine bağlayan Hasret köprüsü’nün açılışından önce ilişkileri geliştirmek amacıyla Nahcivan’la sınır komşusu olan Iğdır’ın il olması kararı alınır.Başbakan Süleyman Demirel ve Meclis Başkanı Hüsamettin Cindoruk’un katkılarıyla konu meclis gündemine geldi.Mecliste yapılan görüşmelerden sonra 27 mayıs 1992 tarihinde 3806 nolu kanunla,Iğdır il oldu.Iğdırın il olma açılış töreninine Nahcivan Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev’de katıldı..
Nahcivan sınır kapısının açılışı 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı olarak planlanır.Fakat gerekli çalışmalar tamamlanmadığından ,köprünün 28 Mayıs 1992 tarihinde açılmasına karar verilir.Nahçivan sınır kapısının açılış tarihinin belirlenmesinden sonra köprünün 35-40 km uzağında ki Sederek köyünü bombalayan Ermenilerin saldırısına karşı Erzincan’daki 3. Ordu ve Erzurum’daki 9.kolordu bünyesindeki bir tugay alarma geçirildi.Malatya,Erhaç,Merzifon ve Erzurum Hava alanlarındaki jetler teyakkuz durumundadır.Nahçivan Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev konuşmasında ‘’Misafirimiz büyüktür.Büyük Türk Milletine yakışan karşılama yapacağız.Ermenilerin ateşkese uymasını bekliyoruz.Bu konuda bir problem çıkaracaklarını sanmıyorum’’dedi.Fakat yapılan bu çağrıya Ermenistan dan gelen bazı kişiler riayet etmedi.Köprüyü havaya uçurmak amacıyla Mayıs ayının ilk haftasında yurda kaçak yollarla giren üç Ermeni vatandaşı yakalandı.
Hasret köprüsü 28 Mayıs 1992 tarihinde Bakanlar kurulunun aldığı karar neticesinde Türkiye Cumhuriyeti adına Başbakan Süleyman Demirel ve Nahçivan Meclis Başkanı Haydar Aliyev’in katılımıyla açıldı.Sabahın erken saatlerinde Nahçivan’dan Türkiye yönüne binlerce araç geçiş yaptı.Törenle açılan köprünün Iğdır ve Nahçıvanlılar üzerinde uyandırdığı sevinç,çoşku,heyecan çok fazlaydı.Bir yüzyıla yakın,ayrılığın ,özlemin insan ruhunda uyandırdığı sevinç çok büyüktü.Köprü yalnızca Türkiye ile Azerbaycan arasındaki özlemi gidermekle kalmadı,Nahçivan’ın kalkınmasına olanak sağlayarak,büyük bir katma değer yarattı.
Ankaradan yola çıkan Başbakan Süleyman Demirel ve beraberindeki heyet Nahçivan Hava alanında Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev tarafından karşılanır. Havaalanın dan Nahçivan şehir Merkezine kadar yol boyu Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın, Başbakan Süleyman Demirel’in, Azerbaycan’ın kurucusu Mehmet Emin Resulzadenin, Haydar Aliyevin resimleri ile donatılır. Törenin yapılacağı Azatlık meydanında’’Siz yalnız Türkiye’nin değil bütün Türklerin babasınız’’ yazılı pankart asıldı. Tören sonunda Nahçivan’dan Türkiye’ye hareket eden heyete yoğun sevgi gösterilerinde bulunuldu.
Kalabalık ve izdiham yüzünden heyet üyeleri yürüyerek bir km mesafeyi yürüyerek gitti.Liderler köprünün altında düzenlenen tören alanına toprak yamaçlardan ve tarlalardan geçerek ulaştı.Tören alanında konuşmayı yapan Başbakan Süleyman Demirel ‘’Aras nehrinin yanında toplanmış olmakla gurur duyuyoruz.Bu olay yalnızca bir köprü açılışı değildir.Yetmiş yıl birbirinden ayrı kalan insanların hasretinin giderilmesi ve Türk ulusunun iki ailesinin kucaklaşmasıdır.Hasret umuda dönüşmüştür’’ diyerek tarihe not düşmüştür.
Hasret köprüsünün açılmasıyla yıllarca birbirinden ayrı kalan akrabalar arasındaki hasret sona erdi .Mustafa Kemal Atatürkün ‘’Türk kapısı’’ Kazım Karabekir Paşanın ‘’Şark Kapısı ‘’ olarak nitelendirdiği Nahçivan Özerk Cumhuriyeti,Türk Cumhuriyetleri arasında Türkiye ile fiziki bağlantısı bulunan tek toprağa sahip olması sebebiyle ile Iğdır için özel önem teşkil etmektedir.
Azerbaycan ve Nahçivan bağımsızlık için büyük acılar çekti.1991 ‘li yılların başındaki Karabağ olayları ve Hocalı Katliamı bunlara örnek gösterilebilir.1991 yıllarda 71 yıllık esaretten sonra kardeş olarak gördükleri Türkiye Cumhuriyeti ile bağlantıları güçlenmeye başladı.1992 yılında Rus Birliklerinin Nahçivan’dan çekilmesi ile birlikte ilişkiler üst düzeye çıkarıldı. Azerbaycan’ın bağımsızlığından sonra Ermeni saldırıları ve tacizler devam etti hem Nahçivan hem de Azerbaycan zor günler yaşadı ve binlerce evladını Ermeni saldırganlığına karşı koymak uğruna şehit verdi.Türkiye Cumhuriyeti bu dönemde Azerbaycanı ve Nahçivanı yalnız bırakmadı.Hasret köprüsünün açılışı ile yıllarca süren ayrılık ,hüzün ,yalnızlık sona erdi.
Genel Haber
Yayınlanma: 04 Temmuz 2019 - 00:00
HASRET KÖPRÜSÜNÜN AÇILIŞI
Öğretim Görevlisi Sözer AKYILDIRIM IĞDIR ÜNİVERSİTESİ Kaf dağının ardında ki bir ülkeydi Azerbaycan. Aramızda Arpaçay ,Kura ,Aras vardı. Onlar Hazar denizine yol alırlardı. Türkiye’de yaşayan bizler Kaf dağının masal ülkesi insanları için göz yaşı dökerdik, soydaşlarımızı merak eder,demirperde’nin ardındaki akrabalarımız için üzülürdük,Elmas Yıldırımın hasret kokan şiirlerini okurduk, hele birde Zeynep Hanlarovamız vardı ki tüm Türkiye’nin sevgilisiydi.
Genel Haber
04 Temmuz 2019 - 00:00
İlginizi Çekebilir