Genel Haber
Yayınlanma: 28 Şubat 2013 - 06:36
HOCALI'ya Farklı Bakış
Bir yıldönümü daha...Daha duygusal kelimeler, daha etkili cümleler yarışmasına dönen sayısız toplantıların yapıldığı bir yıldönümü daha...21 sene önce tarihe-takvimlere giren, sadece Azerbaycan Türkünün değil, tüm insanlığın yaşadığı en vahşi katliamlardan birisinin Hocalı soykırımının yıldönümü...63'ü çocuk, 106'sı kadın, 70'i yaşlı 613 sivilin hunharca öldürüldüğü, 1275 kişinin rehin alındığı, 150 masumun kaybolduğu, Pakistan ve Meksika hariç, dünyanın gerçek adıyla çağıramadığı; dünyayı bırakın,daha kendimizin bile soykırım olarak resmiyet kazandıramadığımız katliamın yıldönümü...Bu katliamı, bu vahşeti sadece Hocalı soykırımı diye nitelendirmek yanlış olur. Bu, bir Türk soykırımıdır. Aynen Nazi Almanya'sının yaptığı Yahudi soykırımı gibi, Fransa'nın desteklediği Ruanda soykırımı gibi, Rusya'nın yardımıyla Sırpların gerçekleştirdiği Boşnak soykırımı gibi. Bu, bir asırdan çoktur Türk kanına doyamayan Ermenilerin yine Moskova'nın desteği ve Rus ordusunun bizzat katılımı ile gerçekleştirdiği Türk soykırımının devamıdır. Doğduğumuz, büyüdüğümüz bu topraklarda büyüklerimizden duyduğumuz, ama maalesef, unuttuğumuz deri soyma, göğüs kesme, diri-diri yakma, karın şişleme gibi insanlık dışı işkence hikayelerinin acı tekrarıdır. Hoşgörüyle unutkanlığı, insanlıkla vefasızlığı karıştırmamızın hazin sonucudur...Her sene yıldönümünde yaptığımız gibi yine çeşitli toplantılarda bir araya gelmekte, yine içinde yukarıdaki rakamların geçtiği neredeyse tıpatıp aynı cümleleri kurmakta, dünyanın adaletsizliğinden, çiftestandardından bahsetmekteyiz. Takvimin 26 Şubat sayfasını çevirince unutacağız. Önümüzdeki sene yeniden hatırlayacağız, yeniden toplanacağız, konuşacağız, sızlanacağız, sonra yine unutacağız...Evet, dünyaya adalet bahşedeceğini iddia eden uluslararası güçler Hocalı soykırımı, Dağlık Karabağ savaşı, Türklere yapılan haksızlıklar söz konusu olduğunda haksız, adaletsiz, vicdansız tavır alıyor. Evet, dünya Hocalı soykırımının gerçek değerini vermiyor. Evet, dünyanın "jandarmaları" Hocalı'da yaşanan vahşeti mümkünse, görmezden gelmeyeçalışıyor. Evet, Hocalı soykırımında yer alan bebek katillerinden bir teki bile cezalandırılmış değil, tam tersi, Avrupa'nın orta göbeğinde bu katliamı komuta ettiğini göğsünü gere-gere söyleyerek dolaşıyor vedünya bunu "görmüyor"...Ama...Ama ya biz ne yapıyoruz? Her üç kişiden birinin öldürüldüğü, Hocalı'yı dünyaya, dünyayı bırak, kendi çocuklarımıza doğru-dürüst anlatacak kaçtane kapsamlı kitabımız, bu katliamı her boyutuyla ele alan kaç tane araştırmamız, dünyaya göstere bileceğimiz kaç tane filmimiz, belgeselimiz, kaç tane müzemiz var?Hocalı vahşetini yansıtan birkaç kare fotoğraf fonunda duygusal cümlelerin kurulduğu konuşmalardan ibaret belgesellerle bu vahşeti nasıl duyurabileceğimizi düşünüyoruz?Gerek Azerbaycan, gerek Türkiye olarak bu soykırımın adını koyamazken, Hocalı soykırımını resmen tanımazken dünyaya yönelik kınamalarımızda,eleştirilerimizde, beklentilerimizde elimizin ne kadar güçlü olacağını düşünüyoruz?Türkiye kamuoyunda bile "Hepimiz Ermeniyiz"i ifade özgürlüğü, insan hakkı olarak görüp, "Hepimiz Hocalılıyız"dan rahatsız olan; Hocalı katliamının yine bir Rus-Ermeni provokasyonu sonucu ortaya çıkanSumgayıt olaylarına cevap niteliği taşıdığını söyleme gafletinde bulunan; İstanbul'daki Hocalı mitinginde bir kaç kendini bilmezin saçma davranışını bahane edip Hocalı faciasını küçümsemeye, sıradanbir "savaş olayı" gibi göstermeye çalışan "liberal aydın" kitlesi varken, gerçeği dünyaya nasıl kabul ettire bileceğimizi düşünüyoruz?Biz kendimizi, kendi tarihimizi, kendi gerçeğimizi bilmezken dünyadan ne bekliyoruz?İsa Yaşar Tezel Azerbaycan Kültür DerneğiGenel Başkan Yardımcısı
Genel Haber
28 Şubat 2013 - 06:36