Hz. Fatıma sadece bir kız evlat değil, anneliğin, insanlığın da ölçüsü ve iftiharıdır. Tüm dünya kadınlarının hanımefendisi, tathir ayetiyle tüm pisliklerden arıdır. Zaten bir şahıs Allah’ın temizlemesiyle temizlendiğinde onda herhangi bir günah pisliğinin düşünülmesi mümkün değildir.
Hz. Fatıma Zehra’nın bu fazilet ve üstünlüğünü İslam aleminde inkar edebilecek bir tek kişi bile yoktur, olamaz da. Çünkü hem Şii hem Sünni kaynaklarını doldurmuş Fatıma’nın faziletleri. Ama Allah Resulünün (s.a.a) Allah’ın kitabı ile emanet bıraktığı, Allah’ın arındırdığı bu yüce zatlara karşı bir Müslüman’ın üzerine düşen görevi yerine getirmede, bu yüce zat ile ters düşen kimselerden teberri etme meselesinde kusur ve taksirler vardır. Eğer Fatıma’yla ters düşen birisi varsa Allah ve Resulüne ters düşmüştür demektir. Bu adam kim olursa olsun, ne kadar da büyük olursa olsun fark etmez. Nitekim böyle bir tartışma Resulullah’ın vefatından sonra birinci halife Ebubekir’in Fedek bağını Fatıma’dan aldıktan sonra Hz. Ali ile aralarında geçen tartışmada geçmiştir. Ali (a.s) halifeye Ahzap 33ncü ayet (Allah siz Ehl-i beytten tüm çirkinlikleri giderip tertemiz kılmak istiyor) sizin mi hakkınızda inmiştir yoksa bizim mi? Halife: Sizin hakkınızda inmiştir. Dedi. Ali (a.s) Eğer iki kişi gelip sana Fatıma’nın fuhuş yaptığına dair şahitlik yaparsa ne yaparsın? Halife: Bir Müslüman kadın bu işi yaptığında vereceğim cezayı veririm. Ali (a.s) O zaman kâfir olmuş olursun! Zira Allah’ın şahitliğini bırakıp Arabın şahitliğini kabul etmiş olursun! Halife yanıldığını anlayınca başını aşağıya salıp meclisten ayrıldı.
Allah ve Resulü (s.a.a) sözü öyle gelişi güzel söylememişlerdir. Allah Resulü buyurmuştur ki: “Fatıma benim parçamdır onu inciten beni incitmiştir.” Allah tebarek ve teala şöyle buyurmuştur: “Kuşkusuz Allah ve Peygamberi’ni incitenlere, dünya ve ahirette Allah lanet etmiş ve onlara aşağılayıcı bir azap hazırlamıştır.” Ahzap, 57. Resulullah efendimizin hadisi mütevatir hadislerdendir. Ehli Sünnette muteber olan birçok kaynakta yer almıştır bunlardan bazıları şunlardır. Müstedreku’s-Sahihayn c.3 s.173 Hadis 475, Süneni BEYHAKİ c.15, s.276 Hadis 21460, Kenzu’l Ummal c.12, s.111 Hadis 34241.
Hiçbir durum olmadan incitme veya incitme tehlikesi olmadan ne Allah ve ne de Resulü bu sözleri buyurmazlardı. Fatıma, Allah Resulü (s.a.a) hayattayken incitilmedi veya inciten olmadı eğer olsaydı tarih bunu yazar bize naklederdi, Allah Resulü’nü müşrikler incitti denebilir ama ayetin akışından anlaşıldığına göre sadece müşrikler değilmiş, zira ayet Resulullah’ın (s.a.a) son dönemlerinde nazil olmuş halbu ki Resulullah’ı (s.a.a) risaletinin ilk dönemlerinde müşrikler incitiyorlardı. Demek ki bu incitme meselesi Müslümanlardan yana olan bir incitilmedir. Ama Fatıma Zehra (s.a) babası Resulullah’tan sonra incitildiği kesindir. Eğer incitilmeseydi çarşafını giyinip Mescid’un-Nebiye gelip halkın arasında o tarihi konuşmasını yapmaz halifeyi suçlamazdı. Hz. Fatıma’nın (s.a) tabirleri aynen şöyledir: “Ey Ebu Kuhafe’nin oğlu (Ebu Bekir) Acaba senin babandan miras alman, ama benim babamdan miras almamam Allah’ın kitabında mı yazılmıştır? Gerçekten ortaya attığın söz büyük bir iftiradır. Acaba bilerek mi Allah’ın kitabını arkanıza atıp terk ettiniz? Kur’an-ı Kerim buyuruyor ki: “Ve Süleyman Davud’dan irs aldı (ona mirasçı oldu).Neml/16. Ve Yahya ibn-i Zekeriyya’nın kıssasını anlatırken de buyurmuştur: “Dedi ki: (Ey Rabbim) bana bir veli lütfet ki benden ve Yakup soyundan irs alsın (mirasçı olsun)Meryem/60. Ve yine buyurmuştur ki:”Allah’ın kitabında akrabaların bazıları, bazılarına (nisbet, irs hususunda)daha evladır.” Enfal/11.Yine buyurmuştur ki:”Allah size evlatlarınız hakkında bir erkeğe iki kadının payını tavsiye eder.” Nisa/11
Hazret üst üste ayetlere ve açıklamalarına istidlal ettikten sonra sözüne şöyle devam etti: Ey Ebu Bekir, bu eğerli, yularlı ve süslenmiş Fedek devesini al da götür! Ama bil ki, mahşere geldiğin gün yaptıklarınla karşılaşacaksın. O gün ki, hakim Allah’tır ve kefil Hz. Muhammed (s.a.a)ne güzel gündür o gün, o günde batıla uyanlar ziyana uğrarlar; o zaman pişmanlık halinize bir yarar sağlamayacaktır! Her bir sözün (hakikatin) gerçekleşeceği bir yer ve zaman vardır. “Artık yakında zelil edici azabın kime geleceğini ve kalıcı azabın kimi yakalayacağını bileceksiniz.”
Hutbe uzun bir hutbedir bir lazım olan miktarını aldık, isteyen Hz. Fatıma’nın Faziletleri kitabına müracaat edebilir. Burada bir konuyu hatırlatmak istiyorum! Ehl-i sünnet kardeşlerden veya başkalarından hemen şöyle bir itiraz veya soru gelebilir: Sen kim oluyorsun da Ebu Bekir’i eleştiriyor veya suçlamaya çalışıyorsun? Böyle bir eleştiri için arzedeceğim ilk söz şudur; kişiler ölçü değildir, Allah’ın kitabı ve sadece Resulullah’ın (s.a.a) sünneti ölçüdür. Bunlara uyan her kes saygın uymayan kim olursa olsun suçludur. İkinci olarak bu sözlerin ve bu tartışmanın sahibi ben değilim. Bu tartışma hakkında tathir ayeti inen Peygamberin kızı Fatıma ile Ebu Bekir arasında geçmiştir. Fatıma’nın Kur’an’dan göstermiş olduğu delilleri çürütebiliyorsan çürüt halifeyi haklı çıkar. Çürütülmeyecek deliller ise halife olsa bile haksızdır deme cesaretinde bulun. Allah teala bizleri razı olduğu şeylere muvaffak etsin. Devamı var…Arslan BAŞARAN
Iğdırmava Cami İmamı
Hz. Fatıma Zehra’nın bu fazilet ve üstünlüğünü İslam aleminde inkar edebilecek bir tek kişi bile yoktur, olamaz da. Çünkü hem Şii hem Sünni kaynaklarını doldurmuş Fatıma’nın faziletleri. Ama Allah Resulünün (s.a.a) Allah’ın kitabı ile emanet bıraktığı, Allah’ın arındırdığı bu yüce zatlara karşı bir Müslüman’ın üzerine düşen görevi yerine getirmede, bu yüce zat ile ters düşen kimselerden teberri etme meselesinde kusur ve taksirler vardır. Eğer Fatıma’yla ters düşen birisi varsa Allah ve Resulüne ters düşmüştür demektir. Bu adam kim olursa olsun, ne kadar da büyük olursa olsun fark etmez. Nitekim böyle bir tartışma Resulullah’ın vefatından sonra birinci halife Ebubekir’in Fedek bağını Fatıma’dan aldıktan sonra Hz. Ali ile aralarında geçen tartışmada geçmiştir. Ali (a.s) halifeye Ahzap 33ncü ayet (Allah siz Ehl-i beytten tüm çirkinlikleri giderip tertemiz kılmak istiyor) sizin mi hakkınızda inmiştir yoksa bizim mi? Halife: Sizin hakkınızda inmiştir. Dedi. Ali (a.s) Eğer iki kişi gelip sana Fatıma’nın fuhuş yaptığına dair şahitlik yaparsa ne yaparsın? Halife: Bir Müslüman kadın bu işi yaptığında vereceğim cezayı veririm. Ali (a.s) O zaman kâfir olmuş olursun! Zira Allah’ın şahitliğini bırakıp Arabın şahitliğini kabul etmiş olursun! Halife yanıldığını anlayınca başını aşağıya salıp meclisten ayrıldı.
Allah ve Resulü (s.a.a) sözü öyle gelişi güzel söylememişlerdir. Allah Resulü buyurmuştur ki: “Fatıma benim parçamdır onu inciten beni incitmiştir.” Allah tebarek ve teala şöyle buyurmuştur: “Kuşkusuz Allah ve Peygamberi’ni incitenlere, dünya ve ahirette Allah lanet etmiş ve onlara aşağılayıcı bir azap hazırlamıştır.” Ahzap, 57. Resulullah efendimizin hadisi mütevatir hadislerdendir. Ehli Sünnette muteber olan birçok kaynakta yer almıştır bunlardan bazıları şunlardır. Müstedreku’s-Sahihayn c.3 s.173 Hadis 475, Süneni BEYHAKİ c.15, s.276 Hadis 21460, Kenzu’l Ummal c.12, s.111 Hadis 34241.
Hiçbir durum olmadan incitme veya incitme tehlikesi olmadan ne Allah ve ne de Resulü bu sözleri buyurmazlardı. Fatıma, Allah Resulü (s.a.a) hayattayken incitilmedi veya inciten olmadı eğer olsaydı tarih bunu yazar bize naklederdi, Allah Resulü’nü müşrikler incitti denebilir ama ayetin akışından anlaşıldığına göre sadece müşrikler değilmiş, zira ayet Resulullah’ın (s.a.a) son dönemlerinde nazil olmuş halbu ki Resulullah’ı (s.a.a) risaletinin ilk dönemlerinde müşrikler incitiyorlardı. Demek ki bu incitme meselesi Müslümanlardan yana olan bir incitilmedir. Ama Fatıma Zehra (s.a) babası Resulullah’tan sonra incitildiği kesindir. Eğer incitilmeseydi çarşafını giyinip Mescid’un-Nebiye gelip halkın arasında o tarihi konuşmasını yapmaz halifeyi suçlamazdı. Hz. Fatıma’nın (s.a) tabirleri aynen şöyledir: “Ey Ebu Kuhafe’nin oğlu (Ebu Bekir) Acaba senin babandan miras alman, ama benim babamdan miras almamam Allah’ın kitabında mı yazılmıştır? Gerçekten ortaya attığın söz büyük bir iftiradır. Acaba bilerek mi Allah’ın kitabını arkanıza atıp terk ettiniz? Kur’an-ı Kerim buyuruyor ki: “Ve Süleyman Davud’dan irs aldı (ona mirasçı oldu).Neml/16. Ve Yahya ibn-i Zekeriyya’nın kıssasını anlatırken de buyurmuştur: “Dedi ki: (Ey Rabbim) bana bir veli lütfet ki benden ve Yakup soyundan irs alsın (mirasçı olsun)Meryem/60. Ve yine buyurmuştur ki:”Allah’ın kitabında akrabaların bazıları, bazılarına (nisbet, irs hususunda)daha evladır.” Enfal/11.Yine buyurmuştur ki:”Allah size evlatlarınız hakkında bir erkeğe iki kadının payını tavsiye eder.” Nisa/11
Hazret üst üste ayetlere ve açıklamalarına istidlal ettikten sonra sözüne şöyle devam etti: Ey Ebu Bekir, bu eğerli, yularlı ve süslenmiş Fedek devesini al da götür! Ama bil ki, mahşere geldiğin gün yaptıklarınla karşılaşacaksın. O gün ki, hakim Allah’tır ve kefil Hz. Muhammed (s.a.a)ne güzel gündür o gün, o günde batıla uyanlar ziyana uğrarlar; o zaman pişmanlık halinize bir yarar sağlamayacaktır! Her bir sözün (hakikatin) gerçekleşeceği bir yer ve zaman vardır. “Artık yakında zelil edici azabın kime geleceğini ve kalıcı azabın kimi yakalayacağını bileceksiniz.”
Hutbe uzun bir hutbedir bir lazım olan miktarını aldık, isteyen Hz. Fatıma’nın Faziletleri kitabına müracaat edebilir. Burada bir konuyu hatırlatmak istiyorum! Ehl-i sünnet kardeşlerden veya başkalarından hemen şöyle bir itiraz veya soru gelebilir: Sen kim oluyorsun da Ebu Bekir’i eleştiriyor veya suçlamaya çalışıyorsun? Böyle bir eleştiri için arzedeceğim ilk söz şudur; kişiler ölçü değildir, Allah’ın kitabı ve sadece Resulullah’ın (s.a.a) sünneti ölçüdür. Bunlara uyan her kes saygın uymayan kim olursa olsun suçludur. İkinci olarak bu sözlerin ve bu tartışmanın sahibi ben değilim. Bu tartışma hakkında tathir ayeti inen Peygamberin kızı Fatıma ile Ebu Bekir arasında geçmiştir. Fatıma’nın Kur’an’dan göstermiş olduğu delilleri çürütebiliyorsan çürüt halifeyi haklı çıkar. Çürütülmeyecek deliller ise halife olsa bile haksızdır deme cesaretinde bulun. Allah teala bizleri razı olduğu şeylere muvaffak etsin. Devamı var…Arslan BAŞARAN
Iğdırmava Cami İmamı