Iğdır Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği Başkanı (IDKKYB) Ziraat Mühendisi Ahmet Malgaz İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın Valiler Toplantısı'ndan sonra gazetecilerin sorusu üzerine yayla yasaklarının kaldırılacağını belirtmesini çok olumlu bulduklarını ifade etti. Birlik Başkanı Ahmet Malgaz konu ile ilgili olarak yaptığı açıklamada şunları söyledi;
“İç İşleri Bakanı Beşir Atalay’ın yayla yasaklarını kaldıracağına ilişkin beyanı hayvancılıkla yaşamını idame ettiren yaylacılarımızı ziyadesiyle memnun etti. Hükümetimizin bu girişimini çok olumlu buluyoruz. Yayla yasakları yüzünden yıllardır hayvancılıkla iştigal eden insanlarımıza dayanılmaz zorluklar getirmekteydi. İç İşleri Bakanımız Sayın Atalay’ın bu uygulamanın kaldırılacağına yönelik açıklaması hükümetimizin olumlu icraatlarından biri olarak vatandaşlarımız belleğinde yer edinecektir. Hükümetimizin almış olduğu bu karar Yaylacı birliğimiz üyesi Iğdırlı hemşerilerimizi son derece memnun etmiştir” dedi.
Iğdır Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği Başkanı ziraat mühendisi Ahmet Malgaz, koyun keçi yetiştiriciliği ve Iğdır’da küçükbaş hayvancılık ile ilgili olarak şu bilgileri verdi:
“BUĞDAY İLE KOYUN GERİSİ OYUN”
“Koyun et, süt, yapağı, deri ve gübreleri ile insanlara ekonomik güç veren önemli bir hayvandır. Hem çiftçi hem de ülke ekonomisini kalkındırmak için koyunculuğun yaygınlaştırılması gereklidir. Ama bakım ve beslenme koşullarının iyileştirilmesi, öte yandan koyunların saf yetiştirme ve melezleme yolu ile ıslah edilerek verimliliğin artırılması şarttır. Koyunculuğun doğal ve ekonomik koşulların gerektirdiği yönde gelişebilmesi için, mevcut yetiştirme tekniklerinin geliştirilmesi ve yetiştiricilerin yenilikleri bilmesi ve uygulaması gerekir. Türkiye Damızlık Koyun, Keçi Yetiştiricileri Merkez Birliği istişare toplantısına katılan Tarım Bakanımız Mehdi Eker, yetiştiriciliğin önemine dikkat çekerek, “Buğday ile Koyun gerisi oyun” deyimini hatırlattı.
Iğdır’da Küçükbaş Hayvancılığa gelince;
ilimiz hayvancılığında en fazla yetiştirilen tür, koyundur. Bu bakımdan bölgemiz, koyun yetiştiriciliğine en uygun bölgelerden biridir. Bu da mera hayvancılığı için en uygun türün koyun olmasından ileri gelmektedir. Bölgede, koyun yetiştirilmesini güçleştiren en önemli sorun, yılın 3,5-6 aylık bir süresi boyunca arazinin karla örtülü olması ve hayvanların ağıl veya komlarda hazır otla beslenmesi zorunluluğudur. Iğdır ili ve çevresinde daha çok "Mor Karaman" cinsi koyun yetiştirilmektedir.
Zaten Doğu Anadolu Bölgesi'nin iklim ve arazi yapısına en iyi adapte olmuş koyun ırkı Mor Karaman cinsidir. Bu cins koyunların canlı ağırlığı45-50 kg., yapağı verimi 1.0-1.5 kg., süt verimi ise 0.5-1 kg/gün arasındadır. Iğdır’da toplam koyun sayısı yıldan yıla değişmekle birlikte birliğimize kayıt olmayan kayıtışı ile birlikte 540.000. olarak tahmin etmekteyiz. Örneğin; 1985 yılında 719.049 baş kadar olan koyun sayısı, 1986'da 593.150 adede kadar düşmüştür. İlin 1992'deki koyun sayısı ise 733.629 kadardır. 2009 itibariyle de 540.000 olarak belirlenmektedir. Bölgedeki hayvan varlığının artış ve azalışlarında daha önce belirtilen nedenlerden farklı olarak, Mayıs-Haziran-Temmuz aylarında bölgeye düşen yağış miktarıyla ilişkili olduğunu da söylemek mümkün. Çünkü çayır ve otlak arazilerdeki otların büyümesinde bu aylarda düşen yağış miktarı etkili olmaktadır. Iğdır Ovası ve çevresinde yaz mevsimlerinin az yağışlı geçmesi, hayvanların beslenmesinde büyük güçlüklerle karşılaşılmasına ve dolayısıyla hayvan satışlarının artmasına yol açar. Bu nedenle bazı yıllarda bölgedeki koyun sayısında, önemli miktarlarda azalmalar olmaktadır. Bu durum, başlıca iki şekilde hayvancılığı etkilemektedir.
Birincisi, çoğu hayvan yetiştiricilerinin kışlık ihtiyaçlarını karşılayacak miktarda kuru ot üretememeleri, ikincisi de, çayır ve otlak alanların hayvan besleme kapasitelerinin büyük ölçüde zayıflamasıdır. İlimizde keçi yetiştiriciliği koyunculukla bir arada yürütülür. Genellikle her koyun sürüsünde 5-10 tane de keçi bulunur. Bölgenin toplam keçi varlığı 25.000 ile 50.000 arasında değişmektedir. Çadır yapımında kılından yararlanmak için bölgede önemli ölçüde kıl keçisi yetiştirilir. Kıl keçisi yetiştiriciliğini teşvik eden bir diğer faktör de, bu hayvanların süt verimlerinin koyunlara oranla daha fazla olmasıdır.
Gerçekten bölgede, bir koyun günde ortalama0.5-1 kg. kadar süt verirken, keçiden yaklaşık 1,5 kg. kadar süt elde edilmektedir. Bölgede, yaylacılık faaliyetleriyle geçinen oymakların yaşadığı köylerde, kıl keçisi sayısı belirgin bir şekilde artmaktadır. Kuşkusuz bu durum keçinin, bölgenin dağlık ve engebeli yörelerine çok iyi uyum sağlayan bir hayvan türü olmasından kaynaklanmaktadır denilebilir. Buna karşılık keçi beslemeye elverişli geniş çayır ve otlak arazilere sahip olmayan ve daha çok ekme-dikme şeklindeki tarımsal faaliyetlerin önem kazandığı ova köylerinde keçi yetiştiriciliği, ekonomik anlamda pek önem taşımaz”
“İç İşleri Bakanı Beşir Atalay’ın yayla yasaklarını kaldıracağına ilişkin beyanı hayvancılıkla yaşamını idame ettiren yaylacılarımızı ziyadesiyle memnun etti. Hükümetimizin bu girişimini çok olumlu buluyoruz. Yayla yasakları yüzünden yıllardır hayvancılıkla iştigal eden insanlarımıza dayanılmaz zorluklar getirmekteydi. İç İşleri Bakanımız Sayın Atalay’ın bu uygulamanın kaldırılacağına yönelik açıklaması hükümetimizin olumlu icraatlarından biri olarak vatandaşlarımız belleğinde yer edinecektir. Hükümetimizin almış olduğu bu karar Yaylacı birliğimiz üyesi Iğdırlı hemşerilerimizi son derece memnun etmiştir” dedi.
Iğdır Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği Başkanı ziraat mühendisi Ahmet Malgaz, koyun keçi yetiştiriciliği ve Iğdır’da küçükbaş hayvancılık ile ilgili olarak şu bilgileri verdi:
“BUĞDAY İLE KOYUN GERİSİ OYUN”
“Koyun et, süt, yapağı, deri ve gübreleri ile insanlara ekonomik güç veren önemli bir hayvandır. Hem çiftçi hem de ülke ekonomisini kalkındırmak için koyunculuğun yaygınlaştırılması gereklidir. Ama bakım ve beslenme koşullarının iyileştirilmesi, öte yandan koyunların saf yetiştirme ve melezleme yolu ile ıslah edilerek verimliliğin artırılması şarttır. Koyunculuğun doğal ve ekonomik koşulların gerektirdiği yönde gelişebilmesi için, mevcut yetiştirme tekniklerinin geliştirilmesi ve yetiştiricilerin yenilikleri bilmesi ve uygulaması gerekir. Türkiye Damızlık Koyun, Keçi Yetiştiricileri Merkez Birliği istişare toplantısına katılan Tarım Bakanımız Mehdi Eker, yetiştiriciliğin önemine dikkat çekerek, “Buğday ile Koyun gerisi oyun” deyimini hatırlattı.
Iğdır’da Küçükbaş Hayvancılığa gelince;
ilimiz hayvancılığında en fazla yetiştirilen tür, koyundur. Bu bakımdan bölgemiz, koyun yetiştiriciliğine en uygun bölgelerden biridir. Bu da mera hayvancılığı için en uygun türün koyun olmasından ileri gelmektedir. Bölgede, koyun yetiştirilmesini güçleştiren en önemli sorun, yılın 3,5-6 aylık bir süresi boyunca arazinin karla örtülü olması ve hayvanların ağıl veya komlarda hazır otla beslenmesi zorunluluğudur. Iğdır ili ve çevresinde daha çok "Mor Karaman" cinsi koyun yetiştirilmektedir.
Zaten Doğu Anadolu Bölgesi'nin iklim ve arazi yapısına en iyi adapte olmuş koyun ırkı Mor Karaman cinsidir. Bu cins koyunların canlı ağırlığı45-50 kg., yapağı verimi 1.0-1.5 kg., süt verimi ise 0.5-1 kg/gün arasındadır. Iğdır’da toplam koyun sayısı yıldan yıla değişmekle birlikte birliğimize kayıt olmayan kayıtışı ile birlikte 540.000. olarak tahmin etmekteyiz. Örneğin; 1985 yılında 719.049 baş kadar olan koyun sayısı, 1986'da 593.150 adede kadar düşmüştür. İlin 1992'deki koyun sayısı ise 733.629 kadardır. 2009 itibariyle de 540.000 olarak belirlenmektedir. Bölgedeki hayvan varlığının artış ve azalışlarında daha önce belirtilen nedenlerden farklı olarak, Mayıs-Haziran-Temmuz aylarında bölgeye düşen yağış miktarıyla ilişkili olduğunu da söylemek mümkün. Çünkü çayır ve otlak arazilerdeki otların büyümesinde bu aylarda düşen yağış miktarı etkili olmaktadır. Iğdır Ovası ve çevresinde yaz mevsimlerinin az yağışlı geçmesi, hayvanların beslenmesinde büyük güçlüklerle karşılaşılmasına ve dolayısıyla hayvan satışlarının artmasına yol açar. Bu nedenle bazı yıllarda bölgedeki koyun sayısında, önemli miktarlarda azalmalar olmaktadır. Bu durum, başlıca iki şekilde hayvancılığı etkilemektedir.
Birincisi, çoğu hayvan yetiştiricilerinin kışlık ihtiyaçlarını karşılayacak miktarda kuru ot üretememeleri, ikincisi de, çayır ve otlak alanların hayvan besleme kapasitelerinin büyük ölçüde zayıflamasıdır. İlimizde keçi yetiştiriciliği koyunculukla bir arada yürütülür. Genellikle her koyun sürüsünde 5-10 tane de keçi bulunur. Bölgenin toplam keçi varlığı 25.000 ile 50.000 arasında değişmektedir. Çadır yapımında kılından yararlanmak için bölgede önemli ölçüde kıl keçisi yetiştirilir. Kıl keçisi yetiştiriciliğini teşvik eden bir diğer faktör de, bu hayvanların süt verimlerinin koyunlara oranla daha fazla olmasıdır.
Gerçekten bölgede, bir koyun günde ortalama0.5-1 kg. kadar süt verirken, keçiden yaklaşık 1,5 kg. kadar süt elde edilmektedir. Bölgede, yaylacılık faaliyetleriyle geçinen oymakların yaşadığı köylerde, kıl keçisi sayısı belirgin bir şekilde artmaktadır. Kuşkusuz bu durum keçinin, bölgenin dağlık ve engebeli yörelerine çok iyi uyum sağlayan bir hayvan türü olmasından kaynaklanmaktadır denilebilir. Buna karşılık keçi beslemeye elverişli geniş çayır ve otlak arazilere sahip olmayan ve daha çok ekme-dikme şeklindeki tarımsal faaliyetlerin önem kazandığı ova köylerinde keçi yetiştiriciliği, ekonomik anlamda pek önem taşımaz”