Değerli dostlar 1998 senesinde Vakıflar Genel Müdürlüğünün iştiraki olan Vakıf İnşaatı Genel Müdürü Sn.Hikmet AVCI tarafından Hoca Ahmet Yesevi Türbesinin onarımını yerinde görmek üzere Türkistan’a davet edilmiştim. O zaman 34 yaşında genç bir vekilim. Değerli arkadaşım o dönem ANAP il başkanı Hacı Ekrem Demirtekin’i de alarak 10 günlük bir geziye çıktık. Hoca Ahmet Yesevi,Türkistan’da herkesce bilinen bir rivayetle ResulAllah’ın görevlendirdiği bir sahabe tarafından yetiştirilmiştir. Bir gün detaylıca bunu bir toplantıda sizlere anlatmak isterim. Hoca Ahmet Yesevi ömrünü İslam ilmine adamış çok öğrenci yetiştirmiş, 63 yaşından sonra çalışmalarını yerin altında devam ettirmiş bir evliyadır. Neden yerin altı?, Yesevi, ResulAllah ‘a sevgisinden dolayı ‘’ResulAllah 63 yaşında vefat etti, bana da 63 yaşından sonra gün yüzü haram’’ deyip yerin altında yaşamıştır ve öğrencilerinide burada yetiştirmiştir. Bu yere Çilehane denmektedir. Türk İslam alimlerinin ve evliyalarının çilehane kültürü Yesevi den gelmektedir. Evliyalarımız en önemli eserlerini Çilehanelerde yazmışlardır. Türbeyi ziyaret ettiğimizde ilk dikkatimizi çeken dev bir kazandı, ziyaretciler merdivenle çıkar içine para atar ve Fatiha okurdu. Yıllarca dininden uzak, baskıcı bir rejim altında yaşamaktan dolayı bunun doğru olmadığını bilmiyorlardı, inşallah şimdi öğrenmişlerdir. Değerli Dostlar, Dev kazan 12 kulpluydu. Sordum Ahıskalı rehberimiz Musa’ya ‘’ Musa kardeş bu 12 kulp neyi işaret ediyor?’’ diye, çok iyi Anadolu Türkçesi konuşan Musa ‘’bilemiyorum efendim ama bu türbede çok şey 12 ile ifade ediliyor’’. Ben arkadaşlara döndüm,’’ Ehlibeyt kültürü,12 imam işareti’’ dedim. Çilehaneye indik Hoca Ahmet Efendinin öğrenci sayısının 12 olduğunu ve 12 dilimli mührünü öğrendik. Yesevi’nin aynı dönem yetiştirdiği öğrencilerinin içinde Hacı Bektaşi Veli, Nakşi Efendi, Mir Musa Baraka ve şimdi ismini unuttuğum ve her biri bir bölgeye İslamiyeti anlatmaya, öğretmeye gönderilen evliyalardır. Ahmet Yesevi Evliyalar yetiştirmişti ve her bir öğrencisi Türk İslam Aleminin evliyaları olmuştu. Türkler bu evliyaların rehberliğinde zaferden zafere koşmuş ve devletler kurmuşlardı. Ahmet Yesevi, Mir Musa Baraka’yı Timur’un yanına göndermiş,Timur onun önderliğnde zaferler kazanmıştır. Semerkant da Timur’un ’’ benden sonra ölürse başımın üstüne, ben önce ölürsem ayaklarının ucuna gömün beni ‘’ dediği, Mir Musa BARAKA, EHLİBEYT kültürü ile islamiyeti yaymış bir evliya. Ahmet Yesevi, Nakşi Efendiyi Horasan Bölgesine göndermiş, Azerbaycan, İran’ı içine alan bu bölgeyede Nakşi Efendi, Ehlibeyt kültürü ile İslamiyeti anlatmış ve öğretmiştir. Ahmet Yesevi, Hacı Bektaşi Veliyi çoğunluğu hıristiyan olan Anadoluya göndermiş ve Bektaşi Ehlibeyt kültürü ile İslamiyeti anlatmış ve öğretmiştir. Hacı Bektaşı Veli Türklerde Peygamber ocağı olan askerlik müssesesinin Piri olmuştur. Osmanlı Şehzadelerinin kılıç kuşanma töreninde yemin ederken hangi metini okurlar?. Türklerin hangi tarafda olduğunu haykırırlar?. Ali tarafıdır Türkler. Türkler Allah’a sığınarak Ya Muhammet Ya Ali, diyerek savaşa çıkarlar. Bu hangi kültürden geliyor? Ehlibeyt kültüründen. Bu seremoni Peygamber Ocağının vazgeçilmezidir. Asker piri Hacı Bektaşi Veli gibi tarafını belirler. Ecdad Ali’den yanaydı yani Şia idi. Bu durumu Sn. Başbakan bilmiyormu? Ecdadı iyi bilen bir Başbakan Ecdadın tarafını bilmiyormu? Ecdad yalancı, inkarcı ve fitnecimiydi. Değerli Dostlar, Yesevi tarafından yetiştirilen 12 öğrenci (evliya)’nin Ortak dilleri Türkçe olduğu için İslamiyeti kendi dilleri ile anlatmaya çalışmışlar, Kuran ilmini Türkçe derinliği ile kavramışlar ve bu ışık Türkleri sürekli yüceltmiş. Ne zamana kadar? Hilafeti ve onunla beraber uyduruk hadisleri Türklere getiren Yavuz Sultan Selim’e kadar. Değerli Dostlar Dikkat edin, araştırın Yavuz’la beraber Türkler de evliya dönemi kapanmıştır. En son Yahya Efendi vardır. Ondan sonra bulamazsınız, çünkü ehlibeyt kültürü ile İslam ilmi araştırma ve geliştirme dönemi bitmiştir. Yerini hilafetle beraber Türklere getirilen empoze edilen uyduruk hadisler almıştır. Türklerin yükseliş dönemi kapanmış, Türkler hızla kaybetmeye başlamışlardır. Hilafet ATATÜRK (Allah ondan razı olsun) tarafından kaldırılana kadar, bu uyduruk hadisler Türkleri Ehlibeytden uzaklaştırdı ve kendilerini affettirmek için uyduruk hadisler üreten ResulAllah sonrası bir grubun kültürü ile yetiştiler. Yüzyıllarca Cuma hutbelerinde Ehlibeyte küfreden bir alışkanlığı Hilafetle Türklere içtihat diye yutturmuşlar. Sadece son 200 yıldır küfür kaldırılmıştır ama uyduruk hadisler devam etmektedir. İşte bu kültürle yetişen Sn. Başbakan gibi insanlar çoktur.Ben hiç şaşırmadım, sadece biran önce bu içgüdüsel ehlibeyt düşmanlığından kurtulsunlar diye dua ediyorum. Aksi durumda onlara acıyorum. Allah beni, ailemi ve Türk Milletini ResulALLAH ve onun ehlibeytinin aşkından mahrum öldürmesin. Adil AŞIRIM
Genel Haber
Yayınlanma: 03 Aralık 2014 - 06:24
İçgüdünün Açığa Çıkması
T.C. Başbakan’ı Sn. R. Tayyip Erdoğan’ın ŞİA’lığı aşağılayan açıklamasının hangi bilgiye, ne tür bir yetişmeye ve nasıl bir içgüdüye dayandığını açıklamaya çalışacağım. Öncelikle bir gezime dayanarak;
Genel Haber
03 Aralık 2014 - 06:24
İlginizi Çekebilir