Sayın Ali GÜNER, açıklamasında; "ilk etapta iki fakülte düşünülüyordu. İlahiyat fakültesini ben ısrarla istedim. Iğdır'da her iki mezhebin inançlarına göre hizmet almasını istiyorum." ifadesini kullanmıştır. Vekil GÜNER'in bu açıklamasını talihsizlik olarak yorumluyoruz. Öncelikle üniversiteler kurulurken gerçekçi yaklaşımlarla kurulması gerekir. Kurulacak Fakültelerin hiç birisi, çağdaş ihtiyaç ve yaklaşımlara cevap verecek düzeyde değildir. Bu bölümler, birçok üniversitede kontenjan sınırlaması uygulamasına tabi tutulmakta veya öğrenci kabul etmemektedir. Örneğin Van'da bulunan İlahiyat Fakültesi yıllardır öğrenci kabul etmemektedir. İlahiyat Fakültesi, ihtiyacımız olan bir Fakülte değildir.
Kaldı ki üniversitelerdeki müfredat bellidir. Sayın vekilin ifadelerinden sanki Şii mezhebine özgü ayrı bir müfredat uygulanacakmış sonucu çıkmaktadır. Halbuki ilahiyat fakültelerinde okutulan derslerde, Şiilik konusunda hiçte olumlu ifadeler kullanılmamaktadır. Kaldı ki eğitimde eşitlik ilkesi vardır. Hangi öğrenciye ayrı bir müfredat uygulanabilir, onu da sorgulamak gerekmektedir.
Bizce bu durum başkalaştırma politikasıdır. Iğdır'da yaşayan Şii mezhebine mensup vatandaşlarımız dini ihtiyaçlarını da kendi imkanları ile karşılamaktadır. ve bu güne kadar bunu yaparken de ne devletle ne de başka mezhebden vatandaşlarla hiçbir sorun yaşamamışlardır. Bilakis Iğdır bu anlamda tüm Türkiye'ye müspet manada örneklik teşkil edecek durumdadır.
Geçmişte yapılan girişimler de göz önüne alındığında, endişelenmek durumunda kaldığımızı açıkça belirtmek zorundayız. Diyanet İşleri Başkanı'nın "Caferiler kazanılmalıdır" sözü, Şii alimlerin Diyanet'e bağlanması gerektiği ve Sayın Ali GÜNER'in bu açıklaması beraber değerlendirildiğinde ortaya çıkan manzara hiçte iç açıcı değildir. Bu sebeple Iğdır Caferi toplumunun kendi inançlarını diğerleri vasıtası ile öğrenme ihtiyacı da yoktur. İlahiyat fakültesi açılmasının sebebi bizce dönüştürmenin sinyalleri olarak yorumlanmaktadır.
Iğdır ilimizin stratejiik konumunu Türki cumhuriyetler hesap edilerek oluşturulmuştur. Nahcivan'la 11 kilometrelik sınırın hangi tavizler verilerek alındığı hepimizce bilinmektedir. Buradaki insanlar Türklük benlikleri ile birlikte dini hassasiyetlerini de korumalıdırlar. Bizce yüz milyonlarca Türk ve Orta Asya insanı arasında köprü görevi görecek bir Iğdır'da Türkiyat Fakültesi açılmalı ve hatta Türk kültürünü özümseyen bu coğrafyada araştırmaya yönelik doktora düzeyinde Türkiyat enstitüsü kurulmalıdır.
Bizler özümüz olmak istiyoruz. Dayatma kültürlere karşıyız.
IĞDIR GÜNIŞIĞI KÜLTÜR VE YARDIMLAŞMA DERNEĞİ BAŞKANI SERDAR ARAT'IN BASIN AÇIKLAMASI
Bilindiği gibi üniversitesi olmayan dokuz ilden biri olan Iğdır da üniversite kurulacak iller arasındadır. Üniversite kurulması noktasında kanun teklifi 03.04.2008 tarihinde bakanlar Kurulunun imzasına açılmış olup ilimizde kurulacak olan üniversitenin Ziraat Fakültesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi ve İlahiyat Fakültesinden oluşacağı Iğdır Milletvekili Ali GÜNER tarafından açıklanmıştır.
Yayınlanma :
08.04.2008 11:48
Güncelleme :
29.07.2025 22:55


Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: