Iğdır Halkı Irak Halkına Destek Verdi

             Iğdır Ehl-i Beyt Alimleri Derneği Başkanı Veli Beder tarafından okunan hutbede Beder, Bu günkü Cuma namazının farklı bir özelliği var Büyük Müçtehidimiz Ayatullah-ul Uzman Seyyid Ali Sistani(Allah onu korusun) Irak dışında Yaşayan Müslümanların bu ülkenin karşı karşıya kaldığı belalar karşısında dua etmelelerini istemesinden dolayı bizde bu çağrıya icabet ettik yoğun katılımınızdan dolayı hepinize teşekkür ediyorum. Müslümanların Şii ve Sünni olarak bölünüp bir birlerine karşı kışkırtılma projesinin bu bölgede yeni olmadığını belirtti. Beder okuduğu hutbede kısaca şöyle dedi:

           Hepiniz farkındasınız ki, çok büyük oyunlar oynanmaktadır. İçimizdeki hainlerinde çanak tutmasıyla yüzyıllardır zulümler devam etmektedir. Bizler eğer inancımızı hakkıyla tanıyor olsaydık bu zulümleri yaşamazdık. Barış dini olan İslam’ın nasıl bir vahşete dönüştürülmek isteniyor görüyor musunuz.? Hem de Müslümanlar eliyle. Acaba adına kafa kesilen bu dinin peygamberi şimdi ne haldedir? Sen, eline geçirdiğin savunmasız insanları sırf Ehl-i Beyt taraftarı olduğu için hemen oracıkta belinde gezdirdiğin bıçağın altına al; kafasıyla top oynar gibi oyna “buda bizim futbol turnuvamız de” kadınlarını “cihad nikahı” adında kirlet sonrada “Allahu Ekber!” de... Allah senin belanı versin, seni destekleyenin, kollayıp büyütenin akibetini perişan etsin. Bu ne büyük zulümdür.

          Doğuda sapık, meczuplar eliyle Müslümanlar ölüyor; batıda “işte İslam bu” denilerek İslam kötüleniyor. Bunların islam’la, Sünni’yle, ne alakası var? Çıkmış bizim basiretsizlerimiz “Bu bir mezhep savaşıdır” diyor. Sen hangi mezhepten bahsediyorsun? Hangi mezhepte bu var. Sünniliği de bilmiyor. O Sünnilik değimlidir ki, en önemli kurallarından biri “Ehl-i Kıble tekfir edilemez” demektedir. Bırak tekfiri adam başını kesiyor ve sen onu bir mezhebin mensubu görüyorsun. Kendi cahillikleriyle yara üstüne yara açmaktadırlar. Bakın Müslümanlar! Başımıza ne geldiyse cahilliğimizden geldi, mensubu olduğumuz bu dini hakkıyla yaşayamadığımızdan geldi. Kimse kendini güvende sanmasın, bugün ölenler Şii diye içindeki garaza uyup mutluluk duymasın. Bu cahiller topluluğunun bir ilkesi, kuralı yoktur. Bugün Şii, yarın Sünni... Adam bulamayınca kendi kendilerini kesecek bunlar. Suriye’de görmüyor musunuz? Orada kendilerini doğramıyorlar mı, birbirlerinden kaç bin adamı öldürdüler görmüyor musunuz? Bir toplum kendi birlik beraberliğini, izzetini, vatanını, namusunu korumakla mükelleftir. Ayetullah-Uzma Sistani (Allah onu korusun) ülke savunması için Iraklılara cihad fetvası verdi. İçimizdeki bazı cahiller bunu bile saptırmaya çalıştı. Allah sizi hakketiğizle cezalandırsın. “Sünniler sizin kardeşiniz değil; canınızdır, özünüzdür” diyen biri nasıl mezhep savaşı ister? Karşıdaki katiler sürüsü yakarak, yıkarak geliyor. Hiçbir kural yok! Peki ne yaparsız? Buyur gel, Bağdat’ı yık, Hz. Ali(as)’nin, Hz. Huseyn(as)’nin kutsiyetini kirlet” mi denilecek? Bu büyük bela karşısında halk mukavemet geliştirmeyecek de ne zaman olacak bu? Değerli Müslümanlar! Görünenden büyük bir belayla karşı karşıyayız. Uyarılarımız maalesef sorumlu makamlarda olanlar tarafından dikkate alınmıyor. Daha geçenlerde Iğdır’da oynanmak istenen oyunları hepiniz biliyorsunuz. Birkaç kendini bilmez bu halkı nasıl cepheleştirmeye, Şiileri ötekileştirmeye çalıştı biliyorsunuz. Yazıktır, ayıptır, günahtır. Rantınızı başka yerden devşirin, ihanet etmeyin. Vallahi birliği dirliği dağılanın hiçbir şeyi kalmaz. Yarın gavurun çizmeleri altında senin de namusun kirletilir, benim de... Etrafımızdaki belaların hepsinin temelinde ihanet var! Sen sen olursan düşman kim?