Aradan geçen 20 yıla rağmen sorumluların bulunmadığı/bulunmak istenmediği Hocalı’da yapılan vahşet her geçen gün biraz daha yürekleri burkarak sıcaklığını arttırmaktadır.
Hocalıda ne oldu? ve Neden Hocalı? Bir daha kısaca hatırlamak gerekir.
25-26 Şubat 1992 tarihlerinde, Ermenistan ordusu Hankendi`nde[1] konuşlanan 366 sayılı Rus zırhlı birliğinin de desteği ile Azerbaycan Karabağ bölgesinde stratejik öneme sahip Hocalı kentinde sivil, kadın, çocuk, yaşlı ayrımı yapmadan 613 kişiyi en ağır işkenceler uygulayarak soykırıma tabi tutmuştur. Katledilenlerin 63’ü çocuk, 106’sı kadın ve 70’i ise yaşlıydı. Bu katliamdan toplam 487 kişi ağır yaralı olarak kurtulmuştur. 1275 kişi rehin alınmış, 150 kişi ise kaybolmuştur. 26 çocuk tamamen, 130 çocuk ise kısmen öksüz kalmıştır. Kuşatma altındaki insanların çoğu acımasız yöntemlerle öldürülmüş, uluslararası kuruluşlar ve dünya medyası olayı insanlık dramı olarak nitelendirmiştir.
“Neden Hocalı” sorusunun cevabına gelince;birincisi, Hocalı Karabağ bölgesindeki tek hava alanına sahipti. İkincisi bölgede çeşitli yerleşimleri bir birine bağlayan demiryolunun buradan geçmesi stratejik açıdan önemli bir avantajdı. Ayrıca Ermenilerin Türklere karşı nefret duygularıyla yetiştirilmeleri; kadın, çocuk ve yaşlılardan oluşan sivilleri katlederek, bölgede çarpışan gönüllü Azeri Türklerinin morallerini ve psikolojilerini bozarak savaşma kabiliyetlerini yitirmelerini sağlayarak, bu sayede başarı elde etme duyguları sayılabilir.
Hocalıda ne oldu ve neden hocalı cevabından sonra bu yıl (25-26 Şubat 2012) gerek yurt içinde ve gerekse yurt dışında Hocalı Katliamının, çeşitli platformlarda ve değişik etkinliklerle her yıl olduğundan daha geniş bir katılımla ve daha anlamlı mesajlarla anıldığını görüyoruz. Ayrıca karşı propaganda hareketlerinin ve bu anma etkinliklerine gölge düşürme faaliyetlerinin de bu yıl geçmiş yıllardan daha fazla olduğunu da fark ediyoruz.
Bundan sonraki yıllarda Hocalıda yaşanan katliamın etki bir şekilde anılması ve suçluların Dünya Kamuoyu önünü çıkarılarak adaletin tecelli etmesi için yapılacak çok işin olduğu ve kat edilecek yolun hala çok uzun olduğu bilinmektedir. Iğdır Pozitif Düşünce Platformu olarak bundan sonra yapılabileceklerin neler olabileceği konusunda kısaca şunlar söylenilebilir kanaatindeyiz.
İYapılacak ve yapılması düşünülen her türlü faaliyetlerin mutlaka belirli bir plan dâhilinde olması gerekmektedir. Faaliyetlerin,gerek ilimizde gerekse ilimiz dışında yapılanlarla bir bütünlük sağlaması önemlidir. Faaliyetler ilimizde ve ilimiz dışındakilerde kapsam, süre ve taktik olarak farklılıklara sahip olabilir.
.Yapılacak faaliyetlerin asıl hedefi: HOCALI SOYKIRIMI’nın BM dahil, çeşitli uluslar arası platformlarda tanınması, suçluların bulunup cezalandırılması, mağdurların mağduriyetlerinin giderilmesi, adaletin yerini bulmasıdır.
Yapılacak ve planlanacak her türlü çalışmalarda profesyonel yaklaşım çok önemlidir.Çünkü çalışmalar sırasında reklam, propaganda, halkla ilişkiler, enformasyon, lobicilik ve diğer tanıtım araçlarından profesyonelce yararlanma amaca ulaşmada olmazsa olmazlardandır. Bunun yanında mutlaka profesyonel olmayan ancak gönüllü geniş katılımcı kitlesine de ihtiyaç vardır.
Basına verilen bilgi ve demeçler ile yapılması düşünülen açıklamalara önceden belirlenen sözcüler tarafından yapılmalı ve özellikle değişik ulus ve dine sahip kitlelerin desteğini sağlamak için, yapılan faaliyetlerin ve açıklamaların bir ulusa ya da bir dine karşı olmadığı belirtilmelidir. Yapılan her türlü faaliyetlerin amacının bu katliamları gerçekleştiren acımasız suçlulara ve zihniyete yönelik olduğu belirtilmeli ve bundan sonra böyle suçlara girişme niyetinde olanların bile karşısında olunacağı belirtilmelidir.
.Hocalıda yapılan soykırım çok önemlidir; çünkü burada sivil halk (çocuk, kadın, yaşlı) katledilmiştir. Ancak Karabağ’da, Hocalı katliamının yanında birçok yerde cinayetler işlenmiş insanlar Kentlerinden, köylerinden kısaca bin yıllık ata-baba yurtlarından sürülmüştür (Şuşa[2], Ağdam, Laçın, Füzuli, ve birçok yerleşim yeri). Bu yüzden yapılan faaliyetlerin 25-26 Şubat arası ile sınırlı tutulmaması, yılın geneline yayılması, ama en azından 1 Ocak – 1 Mayıs (20 Ocak olayları, 31 Mart olayları da eklenerek) arasının çeşitli etkinliklerle olayın dile getirilmesi stratejik açıdan önem arz etmektedir.
Ana konusu Hocalı Soykırımı olan resim, şiir, kompozisyon, araştırma, fotoğraf v.b. gibi faaliyetler düzenlenmeli ve katılanlar ile dereceye girenlere çeşitli kaynaklardan sağlanan ödüller verilerek bu her yıl tekrarlanmalıdır. Bunun yanında konu ile ilgili çeşitli sunumlar ve videolar hazırlanmalı değişik izleyici gruplarına her ortamda bunlar izlettirilerek gündemde tutulmalıdır.
.Çeşitli sivil toplum kuruluşlarının (Dernek, Vakıf, Sendika v.b) arasındaki görünmeyen rekabetin çalışmalara zarar vermemesine dikkat edilmelidir. Değişik amaçla kurulan sivil toplum kuruluşları, kuruluş amaçlarına uygun olarak faaliyetlerini yaparken en azından ortak konularda güçlerini birleştirerek “birlikten kuvvet doğar” ilkesiyle bir birleriyle eşgüdüm halinde çalışmaları herkes tarafından takdir toplayacaktır.
Çeşitli sloganlar geliştirilmeli ve bunlar içinde toplumda kendine yer edinen ve hafızalarda kalanlar devam ettirilmeli ve her yıl değişik yeni sloganlarda geliştirilmelidir.
Her yeni faaliyet dönemi başlamadan önce, önceki yıl yapılanlar, verilen mesajlar, varılan hedefler, güçlü yönler, eksik yönler, yapılamayanlar, v.b. gibi gözden geçirilmeli yeni faaliyet yılı planlanırken bu hususlar mutlaka gözden geçirilmelidir.
Katılımcıların bir kısmı İlimizde bir caddeye HOCALI adı verilebilir, dedi.
Hocalıda ne oldu? ve Neden Hocalı? Bir daha kısaca hatırlamak gerekir.
25-26 Şubat 1992 tarihlerinde, Ermenistan ordusu Hankendi`nde[1] konuşlanan 366 sayılı Rus zırhlı birliğinin de desteği ile Azerbaycan Karabağ bölgesinde stratejik öneme sahip Hocalı kentinde sivil, kadın, çocuk, yaşlı ayrımı yapmadan 613 kişiyi en ağır işkenceler uygulayarak soykırıma tabi tutmuştur. Katledilenlerin 63’ü çocuk, 106’sı kadın ve 70’i ise yaşlıydı. Bu katliamdan toplam 487 kişi ağır yaralı olarak kurtulmuştur. 1275 kişi rehin alınmış, 150 kişi ise kaybolmuştur. 26 çocuk tamamen, 130 çocuk ise kısmen öksüz kalmıştır. Kuşatma altındaki insanların çoğu acımasız yöntemlerle öldürülmüş, uluslararası kuruluşlar ve dünya medyası olayı insanlık dramı olarak nitelendirmiştir.
“Neden Hocalı” sorusunun cevabına gelince;birincisi, Hocalı Karabağ bölgesindeki tek hava alanına sahipti. İkincisi bölgede çeşitli yerleşimleri bir birine bağlayan demiryolunun buradan geçmesi stratejik açıdan önemli bir avantajdı. Ayrıca Ermenilerin Türklere karşı nefret duygularıyla yetiştirilmeleri; kadın, çocuk ve yaşlılardan oluşan sivilleri katlederek, bölgede çarpışan gönüllü Azeri Türklerinin morallerini ve psikolojilerini bozarak savaşma kabiliyetlerini yitirmelerini sağlayarak, bu sayede başarı elde etme duyguları sayılabilir.
Hocalıda ne oldu ve neden hocalı cevabından sonra bu yıl (25-26 Şubat 2012) gerek yurt içinde ve gerekse yurt dışında Hocalı Katliamının, çeşitli platformlarda ve değişik etkinliklerle her yıl olduğundan daha geniş bir katılımla ve daha anlamlı mesajlarla anıldığını görüyoruz. Ayrıca karşı propaganda hareketlerinin ve bu anma etkinliklerine gölge düşürme faaliyetlerinin de bu yıl geçmiş yıllardan daha fazla olduğunu da fark ediyoruz.
Bundan sonraki yıllarda Hocalıda yaşanan katliamın etki bir şekilde anılması ve suçluların Dünya Kamuoyu önünü çıkarılarak adaletin tecelli etmesi için yapılacak çok işin olduğu ve kat edilecek yolun hala çok uzun olduğu bilinmektedir. Iğdır Pozitif Düşünce Platformu olarak bundan sonra yapılabileceklerin neler olabileceği konusunda kısaca şunlar söylenilebilir kanaatindeyiz.
İYapılacak ve yapılması düşünülen her türlü faaliyetlerin mutlaka belirli bir plan dâhilinde olması gerekmektedir. Faaliyetlerin,gerek ilimizde gerekse ilimiz dışında yapılanlarla bir bütünlük sağlaması önemlidir. Faaliyetler ilimizde ve ilimiz dışındakilerde kapsam, süre ve taktik olarak farklılıklara sahip olabilir.
.Yapılacak faaliyetlerin asıl hedefi: HOCALI SOYKIRIMI’nın BM dahil, çeşitli uluslar arası platformlarda tanınması, suçluların bulunup cezalandırılması, mağdurların mağduriyetlerinin giderilmesi, adaletin yerini bulmasıdır.
Yapılacak ve planlanacak her türlü çalışmalarda profesyonel yaklaşım çok önemlidir.Çünkü çalışmalar sırasında reklam, propaganda, halkla ilişkiler, enformasyon, lobicilik ve diğer tanıtım araçlarından profesyonelce yararlanma amaca ulaşmada olmazsa olmazlardandır. Bunun yanında mutlaka profesyonel olmayan ancak gönüllü geniş katılımcı kitlesine de ihtiyaç vardır.
Basına verilen bilgi ve demeçler ile yapılması düşünülen açıklamalara önceden belirlenen sözcüler tarafından yapılmalı ve özellikle değişik ulus ve dine sahip kitlelerin desteğini sağlamak için, yapılan faaliyetlerin ve açıklamaların bir ulusa ya da bir dine karşı olmadığı belirtilmelidir. Yapılan her türlü faaliyetlerin amacının bu katliamları gerçekleştiren acımasız suçlulara ve zihniyete yönelik olduğu belirtilmeli ve bundan sonra böyle suçlara girişme niyetinde olanların bile karşısında olunacağı belirtilmelidir.
.Hocalıda yapılan soykırım çok önemlidir; çünkü burada sivil halk (çocuk, kadın, yaşlı) katledilmiştir. Ancak Karabağ’da, Hocalı katliamının yanında birçok yerde cinayetler işlenmiş insanlar Kentlerinden, köylerinden kısaca bin yıllık ata-baba yurtlarından sürülmüştür (Şuşa[2], Ağdam, Laçın, Füzuli, ve birçok yerleşim yeri). Bu yüzden yapılan faaliyetlerin 25-26 Şubat arası ile sınırlı tutulmaması, yılın geneline yayılması, ama en azından 1 Ocak – 1 Mayıs (20 Ocak olayları, 31 Mart olayları da eklenerek) arasının çeşitli etkinliklerle olayın dile getirilmesi stratejik açıdan önem arz etmektedir.
Ana konusu Hocalı Soykırımı olan resim, şiir, kompozisyon, araştırma, fotoğraf v.b. gibi faaliyetler düzenlenmeli ve katılanlar ile dereceye girenlere çeşitli kaynaklardan sağlanan ödüller verilerek bu her yıl tekrarlanmalıdır. Bunun yanında konu ile ilgili çeşitli sunumlar ve videolar hazırlanmalı değişik izleyici gruplarına her ortamda bunlar izlettirilerek gündemde tutulmalıdır.
.Çeşitli sivil toplum kuruluşlarının (Dernek, Vakıf, Sendika v.b) arasındaki görünmeyen rekabetin çalışmalara zarar vermemesine dikkat edilmelidir. Değişik amaçla kurulan sivil toplum kuruluşları, kuruluş amaçlarına uygun olarak faaliyetlerini yaparken en azından ortak konularda güçlerini birleştirerek “birlikten kuvvet doğar” ilkesiyle bir birleriyle eşgüdüm halinde çalışmaları herkes tarafından takdir toplayacaktır.
Çeşitli sloganlar geliştirilmeli ve bunlar içinde toplumda kendine yer edinen ve hafızalarda kalanlar devam ettirilmeli ve her yıl değişik yeni sloganlarda geliştirilmelidir.
Her yeni faaliyet dönemi başlamadan önce, önceki yıl yapılanlar, verilen mesajlar, varılan hedefler, güçlü yönler, eksik yönler, yapılamayanlar, v.b. gibi gözden geçirilmeli yeni faaliyet yılı planlanırken bu hususlar mutlaka gözden geçirilmelidir.
Katılımcıların bir kısmı İlimizde bir caddeye HOCALI adı verilebilir, dedi.
