Iğdır Üniversitesi’nin çalışmaları ve genel yapısı hakkında bilgilendirici bir açıklama yapan Rektör Gürel, daha sonra basın mensuplarının sorularını yanıtladı.Iğdır Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ekrem Gürel kahvaltı sonrası yaptığı konuşmada şöyle dedi: Saygıdeğer Basın Mensupları,
Hepinizi sevgi, saygı ve muhabbetle selamlıyorum. Bugün sizlerle Iğdır Üniversitemizin dünü, bugünü ve yarını üzerine konuşmak, siz değerli basın mensuplarını kurumumuzun gelişim yolculuğunda bilgilendirmek amacıyla bir araya gelmiş bulunmaktan büyük memnuniyet duyuyorum.Doğu’nun bu bereketli ve stratejik topraklarında, serhat şehrimiz Iğdır’da 2008 yılında kurulan Üniversitemiz, geçen sürede bilimsel, ekonomik ve toplumsal anlamda bölgesine ve ülkemize katma değer üretmek adına elinden gayreti göstermiştir. Bildiğiniz gibi, geçtiğimiz Mayıs ayı itibarıyla Üniversitemizi geliştirmek ve çok daha ileri bir noktaya taşımak adına, YÖK Başkanımız Sayın Prof. Dr. Erol ÖZVAR’ın önerileri Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN’ın tensipleriyle emaneti devralmış durumdayım.
Malumunuz Iğdır, tarih boyunca ülkemizin en önemli ve stratejik bölgelerinden birisi olmuştur. Bunun temel nedeni, bu coğrafyadaki birçok kadim medeniyetin kesişme noktasında yer alması ve böylece her daim bir geçiş bölgesi özelliğini korumasıdır. Nitekim günümüzde de Iğdır 3 farklı ülkeyle (Ermenistan, Azerbaycan’a bağlı Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti ve İran) arasında karasal sınırı olan istisnai bir ilimizdir.
Bu bağlamda, her yönüyle gelişmiş bir Iğdır Üniversitesi, coğrafyamız adına büyük bir öneme sahip olacaktır. Çünkü güçlü ve etkin bir Iğdır Üniversitesi, bölgedeki tüm dost ve kardeş ülkelerin üniversiteleri ile ikili veya çoklu iş birliği programları geliştirerek, hem Iğdır iline sosyal ve ekonomik yararlar sağlayacaktır, hem de çok kültürlü bir uluslararası ortam oluşmasına öncülük ederek, bölgesel barışa çok önemli bir katkı sağlayacaktır. Böylece Iğdır Üniversitesi, etkin bir “uluslararası üniversite” niteliğine kavuşacaktır.
Benzer şekilde, Iğdır Üniversitesi, Türk Dünyasıyla yakın ilişkiler kurarak, Türk Devletleri ile ortak projeler, akademik iş birliği ve kültürel etkinliklere ev sahipliği yapacaktır. Iğdır Üniversitesi, yakın zamanda hayata geçen Türkiye Azerbaycan Üniversitesi'nin vizyonu ve misyonu ile uyumlu şekilde yoluna devam ederek, bölgesel avantajı itibariyle bu sürece en çok katkı sağlayan bölge üniversitesi olacaktır.Diğer yandan, Sayın Cumhurbaşkanımızın Türk Dünyası vizyonu doğrultusunda yürütülen politikalar göz önünde bulundurulduğunda, Iğdır Üniversitesi özelindeki bu durumun; ilk adı “Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyi” olan ve bugün “Türk Devletleri Teşkilatı” ismiyle faaliyetlerini sürdüren, bölgemiz ve bahse konu Türk Dünyası için çok önemli amaçları olan organizasyonların hedeflerine ulaşmalarına katkı sağlayacağı açıktır. Ayrıca, Türk Devletleri Teşkilatı'nın temellerinin 2009 yılında Nahçıvan’da, yani Iğdır’ın hemen yanı başında atılmış olması da bizim için ayrı bir anlam taşımaktadır.Iğdır’ın önemi, 2020 yılındaki 2. Karabağ Savaşı sonrası ateşkes anlaşmasında yer almış olan Zengezur Koridoru’nun açılması olasılığı ile daha da artmıştır. Bu koridor, doğrudan Türkiye ile Azerbaycan arasında kara bağlantısını mümkün kılacak ve ayrıca Hazar Geçişli Orta Koridor (Trans-Hazar Uluslararası Taşımacılık Güzergâhı) için kritik bir role sahip olacaktır. Benzer şekilde, Çin’in uzun yıllardır üzerinde önemle durduğu ve modern İpek Yolu olarak adlandırılan Bir Kuşak Bir Yol projesinin karasal güzergâhı da Iğdır’dan geçmektedir. Dolayısıyla başta Iğdır Üniversitesi olmak üzere, tüm paydaşların bu konuda vizyoner olması, bölgesel ve yerel ölçekte çok farklı projelere öncülük etmesi milli sorumluluğun bir gereği olacaktır.Diğer taraftan, Iğdır'ın ekonomik açıdan gelişmesine öncülük edecek en büyük güç, tarım ve hayvancılık alanındaki potansiyelinin hayata geçirilmesidir. Yapımı ve ihale süreçleri devam eden barajların faaliyete geçmesiyle Iğdır'daki sulanabilir alan neredeyse ikiye katlanacaktır. Ayrıca Iğdır'da toplam tarım alanının yarısına yakınını teşkil eden çorak alanların yeni nesil projelerle tarıma kazandırılması ile Iğdır'ın tarımsal üretim potansiyeli 2 ila 3 kat artabilecektir. Bu çalışmaların hayata geçirilmesinde Iğdır'daki bütün yerel dinamiklerin uyum içerisinde çalışmasına ihtiyaç vardır ve bu süreçlerin tamamında Iğdır Üniversitesi, misyonu gereği tüm yerel ve merkezi kuruluşlar arasındaki koordinasyonu sağlamak ve böylesi büyük bir projeye öncülük edecektir.Coğrafi konumu gereği işlenmiş ya da taze tarımsal ürünlerin bölge ülkelerine ve Türk dünyasına ulaştırılması daha ekonomik olacaktır. Zengezur Koridorunun hayata geçmesiyle Iğdır'ın tarımsal potansiyelindeki ivme gittikçe hızlanacaktır ve tüm bu süreçlerde Iğdır Üniversitesi her zaman diğer kuruluşlara öncülük etme ve koordine etme sorumluluğunu yerine getirecektir. Bu bağlamda Iğdır Üniversitesi'nin daha kurulduğu ilk yıllardan beri bir “tarım ihtisas üniversitesi” olarak faaliyete geçmesi çok daha uygun olurdu. Nitekim mevcut YÖK Başkanımız Sayın Prof. Dr. Erol ÖZVAR’ın göreve geldiği Temmuz 2021 tarihinden birkaç ay sonra, Kasım 2021’de, Iğdır Üniversitesi “Katma Değeri Yüksek Tarımsal Ürünler” temalı bir ihtisas üniversitesi kimliğine kavuşmuştur. YÖK Başkanımızın vizyon ve direktifleriyle Iğdır Üniversitesi için tanımlanan bu yeni misyonu, güçlendirilerek ve hedefleri yükseltilerek devam ettirilecektir.Bildiğiniz gibi Iğdır Üniversitesi bugün, sadece akademik başarılarıyla değil, aynı zamanda bölgesel kalkınmaya yönelik katkılarıyla da öne çıkmayı hedefleyen bir kurum. “Katma Değeri Yüksek Tarımsal Ürünler” alanında YÖK tarafından ihtisas üniversitesi olarak belirlenmemiz, çiftçilerimize ve sanayimize dokunabilecek bir potansiyele sahip olduğumuzu net bir şekilde ortaya koyuyor. Ben de özellikle bitki biyoteknolojisi alanında uzmanlaşmış bir ziraat mühendisi ve de bu şehrin evladı bir bilim insanı olarak bölgemizin tarımsal kalkınması adına atılacak her adımın öncüsü olmak için büyük bir heyecanla elimden geleni yapacağım.Özetle, çok sayıdaki ulusal ve uluslararası ölçekteki projelerimiz arasında; (i) ilimizin tarımsal ve hayvansal üretim potansiyelini artırmak ve (ii) Türk Dünyası ile yakın ilişkiler kurmak en temel iki projemiz ya da yaklaşımımız olacaktır.Değerli Basın Mensupları,
Bugün itibarıyla 11 fakülte, 4 meslek yüksekokulu, 1 lisansüstü eğitim enstitüsü, 23 araştırma ve uygulama merkezi ile faaliyet göstermekteyiz. 500’ün üzerinde akademik ve 200’ün üzerinde idari personelimizle yaklaşık 15 bin öğrencimizi geleceğe hazırlıyoruz.
Tabii ki nispeten yeni sayılabilecek bir üniversite olmamız nedeniyle pek çok yapısal eksiğimiz söz konusu. Bunları geçen 2 ayda önemli ölçüde tespit ettik ve çözüm üretmek adına harekete geçtik. Özellikle kurumsallaşma ve Üniversitemize dinamik kazandırma adına attığımız adımlar oldu. Şehir-Üniversite birlikteliğini arttırmak, şehrin üniversiteyi özümsemesi adına gerekli adımları atmakta önceliklerimiz arasında, önümüzdeki süreçte bunun olumlu dönütlerini almaya başlayacağız. Kurumumuzun teknik altyapısını geliştirmekle birlikte toplumla bütünleşmesine yönelik hazırlıklarımız hızla devam etmektedir. Yerli üretime, inovasyona ve girişimciliğe verdiğimiz önem doğrultusunda Üniversite olarak daima şehrimizin her bir ferdinin önünü açmak için çalışacağız. Engelsiz üniversite politikamız, çevre dostu projelerimiz, enerji verimliliğine yönelik adımlarımız ve dijitalleşmeye yönelik altyapı yatırımlarımızla yalnızca bugünü değil, geleceği de tasarlayacağız inşallah. Güçlü ve etkin bir üniversite inşa ederek, bölgedeki dost ve kardeş ülkelerin üniversiteleriyle ortak diploma gibi ikili ve çoklu iş birliği programları geliştireceğiz; her alanda Iğdır’ımıza sosyal ve ekonomik fayda sağlayacağız. Her bir personelimizin, öğrencimizin ve bu şehirde yaşayan herkesin aidiyet kurabildiği bir ortam sunmak için azami düzeyde gayret göstereceğiz.Devir teslim törenimizde ifade ettiğim gibi üniversitemizi “adalet”, “liyakat” ve “nezaket” çerçevesinde, gönülleri kazanarak yöneteceğiz. Diğer bir ifadeyle, yeni dönemin yönetim anlayışında; “adalet” teminatımız, “liyakat” ilkemiz, “nezaket” ise dilimiz olacaktır.Saygıdeğer Basın Mensupları,
Bu yolculukta henüz yolun başındayız. Şehrimizin, somut başarılarımızı görmek için bize zaman tanımasını ve üniversitemizin ileriye emin adımlarla yürümesi için herkesin desteğini beklediğimizi ifade etmek istiyorum.Üniversitemizin genç ve dinamik personel gücünün yanında büyük ölçüde tamamlanmış fiziki alt yapısı ve barınma sorununun tamamen çözüme kavuşturulmuş olması gibi güçlü yönlerine rağmen; ulaşım sorununun henüz çözüme kavuşturulmamış olması, bütçe ve dış destekli proje kaynaklarına olan ihtiyacımızın önümüzdeki süreçte öncelikli ihtiyaçlarımız arasında olduğunu ifade edebiliriz. Bu ihtiyaçlarımızı dile getirmek ve çözüm üretmek adına siz kıymetli basın mensuplarının desteği bizim için çok kıymetlidir.
Göreve başladığımız günden itibaren destekleri, iyi niyet ve gayretleriyle yanımızda olan başta İlimiz Valisi Sayın Ercan TURAN olmak üzere, ilimizin tüm bürokrasisine, iş insanlarına, siz kıymetli basın mensuplarına ve ziyaretleriyle bizleri onurlandıran dost ve tüm hemşerilerimize teşekkür ediyorum.Üniversitemizin başarı çıtasını yükseltmek adına desteğini her an yanımızda gördüğümüz, Üniversitemiz Diş Hekimliği Fakültesinin açılması ve 2025/2026 yılında öğrenci alımı için her türlü desteği sağlayan ilimiz Milletvekili Sayın Cantürk ALAGÖZ’e huzurlarınızda yürekten teşekkür ediyor, bundan sonraki süreçte de desteğini esirgemeyeceğine inancımızın tam olduğunu ifade etmek istiyorum Şeffaf, hesap verebilir ve gelişmeye açık bir üniversite olarak sizlerle daha yakın çalışmayı, iş birliği içinde olmayı diliyoruz. Üniversiteler; sadece öğrencilerin değil, halkın da üniversitesidir. Biz bu anlayışla yolumuza devam edeceğiz.Katılımlarınız ve samimi ilginiz için hepinize teşekkür ediyor, Üniversitemizin kapılarının daima sizlere açık olduğunu bir kez daha ifade etmek istiyorum.
En kalbi selam, sevgi ve saygılarımla.Rektör Gürel, konuşmasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.Iğdır Üniversitesi’nde 11 fakülte bulunduğunu ve en yüksek öğrenci sayısının İlahiyat Fakültesi’nde olduğunu açıkladı.Tarım Fakültesi’nin kadrosunun güçlü olduğunu, kendisinin de Ziraat Yüksek Mühendisi ve gen uzmanı olduğunu belirten Rektör Gürel, Iğdır’ın ana gelir kaynağının tarım olması hasebiyle ürün popülasyonunun genişletilmesi gerektiğini vurguladı.Yaklaşık 500 yabancı öğrencinin eğitim gördüğünü, ancak komşu ülkemiz Azerbaycan’dan yalnızca 13 öğrencinin bulunduğunu ifade etti.Üniversitenin 500 akademik ve 200 idari personelden oluştuğunu, toplamda 700 personelle 15 bin öğrenciye hizmet verdiklerini açıkladı.Toplantı, basın mensuplarıyla çekilen hatıra fotoğrafının ardından sona erdi.#IğdırÜniversitesi
#RektörEkremGürel
#IğdırBasınBuluşması
#Yükseköğretim
#TarımVeEğitim
#UluslararasıÖğrenci
#IğdırİçinBilim
#ÜniversiteGelişiyor
#IğdırHaber
#AkademikBaşarı
Recep Polat
Hepinizi sevgi, saygı ve muhabbetle selamlıyorum. Bugün sizlerle Iğdır Üniversitemizin dünü, bugünü ve yarını üzerine konuşmak, siz değerli basın mensuplarını kurumumuzun gelişim yolculuğunda bilgilendirmek amacıyla bir araya gelmiş bulunmaktan büyük memnuniyet duyuyorum.Doğu’nun bu bereketli ve stratejik topraklarında, serhat şehrimiz Iğdır’da 2008 yılında kurulan Üniversitemiz, geçen sürede bilimsel, ekonomik ve toplumsal anlamda bölgesine ve ülkemize katma değer üretmek adına elinden gayreti göstermiştir. Bildiğiniz gibi, geçtiğimiz Mayıs ayı itibarıyla Üniversitemizi geliştirmek ve çok daha ileri bir noktaya taşımak adına, YÖK Başkanımız Sayın Prof. Dr. Erol ÖZVAR’ın önerileri Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN’ın tensipleriyle emaneti devralmış durumdayım.
Malumunuz Iğdır, tarih boyunca ülkemizin en önemli ve stratejik bölgelerinden birisi olmuştur. Bunun temel nedeni, bu coğrafyadaki birçok kadim medeniyetin kesişme noktasında yer alması ve böylece her daim bir geçiş bölgesi özelliğini korumasıdır. Nitekim günümüzde de Iğdır 3 farklı ülkeyle (Ermenistan, Azerbaycan’a bağlı Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti ve İran) arasında karasal sınırı olan istisnai bir ilimizdir.
Bu bağlamda, her yönüyle gelişmiş bir Iğdır Üniversitesi, coğrafyamız adına büyük bir öneme sahip olacaktır. Çünkü güçlü ve etkin bir Iğdır Üniversitesi, bölgedeki tüm dost ve kardeş ülkelerin üniversiteleri ile ikili veya çoklu iş birliği programları geliştirerek, hem Iğdır iline sosyal ve ekonomik yararlar sağlayacaktır, hem de çok kültürlü bir uluslararası ortam oluşmasına öncülük ederek, bölgesel barışa çok önemli bir katkı sağlayacaktır. Böylece Iğdır Üniversitesi, etkin bir “uluslararası üniversite” niteliğine kavuşacaktır.
Benzer şekilde, Iğdır Üniversitesi, Türk Dünyasıyla yakın ilişkiler kurarak, Türk Devletleri ile ortak projeler, akademik iş birliği ve kültürel etkinliklere ev sahipliği yapacaktır. Iğdır Üniversitesi, yakın zamanda hayata geçen Türkiye Azerbaycan Üniversitesi'nin vizyonu ve misyonu ile uyumlu şekilde yoluna devam ederek, bölgesel avantajı itibariyle bu sürece en çok katkı sağlayan bölge üniversitesi olacaktır.Diğer yandan, Sayın Cumhurbaşkanımızın Türk Dünyası vizyonu doğrultusunda yürütülen politikalar göz önünde bulundurulduğunda, Iğdır Üniversitesi özelindeki bu durumun; ilk adı “Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyi” olan ve bugün “Türk Devletleri Teşkilatı” ismiyle faaliyetlerini sürdüren, bölgemiz ve bahse konu Türk Dünyası için çok önemli amaçları olan organizasyonların hedeflerine ulaşmalarına katkı sağlayacağı açıktır. Ayrıca, Türk Devletleri Teşkilatı'nın temellerinin 2009 yılında Nahçıvan’da, yani Iğdır’ın hemen yanı başında atılmış olması da bizim için ayrı bir anlam taşımaktadır.Iğdır’ın önemi, 2020 yılındaki 2. Karabağ Savaşı sonrası ateşkes anlaşmasında yer almış olan Zengezur Koridoru’nun açılması olasılığı ile daha da artmıştır. Bu koridor, doğrudan Türkiye ile Azerbaycan arasında kara bağlantısını mümkün kılacak ve ayrıca Hazar Geçişli Orta Koridor (Trans-Hazar Uluslararası Taşımacılık Güzergâhı) için kritik bir role sahip olacaktır. Benzer şekilde, Çin’in uzun yıllardır üzerinde önemle durduğu ve modern İpek Yolu olarak adlandırılan Bir Kuşak Bir Yol projesinin karasal güzergâhı da Iğdır’dan geçmektedir. Dolayısıyla başta Iğdır Üniversitesi olmak üzere, tüm paydaşların bu konuda vizyoner olması, bölgesel ve yerel ölçekte çok farklı projelere öncülük etmesi milli sorumluluğun bir gereği olacaktır.Diğer taraftan, Iğdır'ın ekonomik açıdan gelişmesine öncülük edecek en büyük güç, tarım ve hayvancılık alanındaki potansiyelinin hayata geçirilmesidir. Yapımı ve ihale süreçleri devam eden barajların faaliyete geçmesiyle Iğdır'daki sulanabilir alan neredeyse ikiye katlanacaktır. Ayrıca Iğdır'da toplam tarım alanının yarısına yakınını teşkil eden çorak alanların yeni nesil projelerle tarıma kazandırılması ile Iğdır'ın tarımsal üretim potansiyeli 2 ila 3 kat artabilecektir. Bu çalışmaların hayata geçirilmesinde Iğdır'daki bütün yerel dinamiklerin uyum içerisinde çalışmasına ihtiyaç vardır ve bu süreçlerin tamamında Iğdır Üniversitesi, misyonu gereği tüm yerel ve merkezi kuruluşlar arasındaki koordinasyonu sağlamak ve böylesi büyük bir projeye öncülük edecektir.Coğrafi konumu gereği işlenmiş ya da taze tarımsal ürünlerin bölge ülkelerine ve Türk dünyasına ulaştırılması daha ekonomik olacaktır. Zengezur Koridorunun hayata geçmesiyle Iğdır'ın tarımsal potansiyelindeki ivme gittikçe hızlanacaktır ve tüm bu süreçlerde Iğdır Üniversitesi her zaman diğer kuruluşlara öncülük etme ve koordine etme sorumluluğunu yerine getirecektir. Bu bağlamda Iğdır Üniversitesi'nin daha kurulduğu ilk yıllardan beri bir “tarım ihtisas üniversitesi” olarak faaliyete geçmesi çok daha uygun olurdu. Nitekim mevcut YÖK Başkanımız Sayın Prof. Dr. Erol ÖZVAR’ın göreve geldiği Temmuz 2021 tarihinden birkaç ay sonra, Kasım 2021’de, Iğdır Üniversitesi “Katma Değeri Yüksek Tarımsal Ürünler” temalı bir ihtisas üniversitesi kimliğine kavuşmuştur. YÖK Başkanımızın vizyon ve direktifleriyle Iğdır Üniversitesi için tanımlanan bu yeni misyonu, güçlendirilerek ve hedefleri yükseltilerek devam ettirilecektir.Bildiğiniz gibi Iğdır Üniversitesi bugün, sadece akademik başarılarıyla değil, aynı zamanda bölgesel kalkınmaya yönelik katkılarıyla da öne çıkmayı hedefleyen bir kurum. “Katma Değeri Yüksek Tarımsal Ürünler” alanında YÖK tarafından ihtisas üniversitesi olarak belirlenmemiz, çiftçilerimize ve sanayimize dokunabilecek bir potansiyele sahip olduğumuzu net bir şekilde ortaya koyuyor. Ben de özellikle bitki biyoteknolojisi alanında uzmanlaşmış bir ziraat mühendisi ve de bu şehrin evladı bir bilim insanı olarak bölgemizin tarımsal kalkınması adına atılacak her adımın öncüsü olmak için büyük bir heyecanla elimden geleni yapacağım.Özetle, çok sayıdaki ulusal ve uluslararası ölçekteki projelerimiz arasında; (i) ilimizin tarımsal ve hayvansal üretim potansiyelini artırmak ve (ii) Türk Dünyası ile yakın ilişkiler kurmak en temel iki projemiz ya da yaklaşımımız olacaktır.Değerli Basın Mensupları,
Bugün itibarıyla 11 fakülte, 4 meslek yüksekokulu, 1 lisansüstü eğitim enstitüsü, 23 araştırma ve uygulama merkezi ile faaliyet göstermekteyiz. 500’ün üzerinde akademik ve 200’ün üzerinde idari personelimizle yaklaşık 15 bin öğrencimizi geleceğe hazırlıyoruz.
Tabii ki nispeten yeni sayılabilecek bir üniversite olmamız nedeniyle pek çok yapısal eksiğimiz söz konusu. Bunları geçen 2 ayda önemli ölçüde tespit ettik ve çözüm üretmek adına harekete geçtik. Özellikle kurumsallaşma ve Üniversitemize dinamik kazandırma adına attığımız adımlar oldu. Şehir-Üniversite birlikteliğini arttırmak, şehrin üniversiteyi özümsemesi adına gerekli adımları atmakta önceliklerimiz arasında, önümüzdeki süreçte bunun olumlu dönütlerini almaya başlayacağız. Kurumumuzun teknik altyapısını geliştirmekle birlikte toplumla bütünleşmesine yönelik hazırlıklarımız hızla devam etmektedir. Yerli üretime, inovasyona ve girişimciliğe verdiğimiz önem doğrultusunda Üniversite olarak daima şehrimizin her bir ferdinin önünü açmak için çalışacağız. Engelsiz üniversite politikamız, çevre dostu projelerimiz, enerji verimliliğine yönelik adımlarımız ve dijitalleşmeye yönelik altyapı yatırımlarımızla yalnızca bugünü değil, geleceği de tasarlayacağız inşallah. Güçlü ve etkin bir üniversite inşa ederek, bölgedeki dost ve kardeş ülkelerin üniversiteleriyle ortak diploma gibi ikili ve çoklu iş birliği programları geliştireceğiz; her alanda Iğdır’ımıza sosyal ve ekonomik fayda sağlayacağız. Her bir personelimizin, öğrencimizin ve bu şehirde yaşayan herkesin aidiyet kurabildiği bir ortam sunmak için azami düzeyde gayret göstereceğiz.Devir teslim törenimizde ifade ettiğim gibi üniversitemizi “adalet”, “liyakat” ve “nezaket” çerçevesinde, gönülleri kazanarak yöneteceğiz. Diğer bir ifadeyle, yeni dönemin yönetim anlayışında; “adalet” teminatımız, “liyakat” ilkemiz, “nezaket” ise dilimiz olacaktır.Saygıdeğer Basın Mensupları,
Bu yolculukta henüz yolun başındayız. Şehrimizin, somut başarılarımızı görmek için bize zaman tanımasını ve üniversitemizin ileriye emin adımlarla yürümesi için herkesin desteğini beklediğimizi ifade etmek istiyorum.Üniversitemizin genç ve dinamik personel gücünün yanında büyük ölçüde tamamlanmış fiziki alt yapısı ve barınma sorununun tamamen çözüme kavuşturulmuş olması gibi güçlü yönlerine rağmen; ulaşım sorununun henüz çözüme kavuşturulmamış olması, bütçe ve dış destekli proje kaynaklarına olan ihtiyacımızın önümüzdeki süreçte öncelikli ihtiyaçlarımız arasında olduğunu ifade edebiliriz. Bu ihtiyaçlarımızı dile getirmek ve çözüm üretmek adına siz kıymetli basın mensuplarının desteği bizim için çok kıymetlidir.
Göreve başladığımız günden itibaren destekleri, iyi niyet ve gayretleriyle yanımızda olan başta İlimiz Valisi Sayın Ercan TURAN olmak üzere, ilimizin tüm bürokrasisine, iş insanlarına, siz kıymetli basın mensuplarına ve ziyaretleriyle bizleri onurlandıran dost ve tüm hemşerilerimize teşekkür ediyorum.Üniversitemizin başarı çıtasını yükseltmek adına desteğini her an yanımızda gördüğümüz, Üniversitemiz Diş Hekimliği Fakültesinin açılması ve 2025/2026 yılında öğrenci alımı için her türlü desteği sağlayan ilimiz Milletvekili Sayın Cantürk ALAGÖZ’e huzurlarınızda yürekten teşekkür ediyor, bundan sonraki süreçte de desteğini esirgemeyeceğine inancımızın tam olduğunu ifade etmek istiyorum Şeffaf, hesap verebilir ve gelişmeye açık bir üniversite olarak sizlerle daha yakın çalışmayı, iş birliği içinde olmayı diliyoruz. Üniversiteler; sadece öğrencilerin değil, halkın da üniversitesidir. Biz bu anlayışla yolumuza devam edeceğiz.Katılımlarınız ve samimi ilginiz için hepinize teşekkür ediyor, Üniversitemizin kapılarının daima sizlere açık olduğunu bir kez daha ifade etmek istiyorum.
En kalbi selam, sevgi ve saygılarımla.Rektör Gürel, konuşmasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.Iğdır Üniversitesi’nde 11 fakülte bulunduğunu ve en yüksek öğrenci sayısının İlahiyat Fakültesi’nde olduğunu açıkladı.Tarım Fakültesi’nin kadrosunun güçlü olduğunu, kendisinin de Ziraat Yüksek Mühendisi ve gen uzmanı olduğunu belirten Rektör Gürel, Iğdır’ın ana gelir kaynağının tarım olması hasebiyle ürün popülasyonunun genişletilmesi gerektiğini vurguladı.Yaklaşık 500 yabancı öğrencinin eğitim gördüğünü, ancak komşu ülkemiz Azerbaycan’dan yalnızca 13 öğrencinin bulunduğunu ifade etti.Üniversitenin 500 akademik ve 200 idari personelden oluştuğunu, toplamda 700 personelle 15 bin öğrenciye hizmet verdiklerini açıkladı.Toplantı, basın mensuplarıyla çekilen hatıra fotoğrafının ardından sona erdi.#IğdırÜniversitesi
#RektörEkremGürel
#IğdırBasınBuluşması
#Yükseköğretim
#TarımVeEğitim
#UluslararasıÖğrenci
#IğdırİçinBilim
#ÜniversiteGelişiyor
#IğdırHaber
#AkademikBaşarı
Recep Polat 
