İzmir’de görüştüğüm saygıdeğer abimiz Haktan Aydoğan: “Eğer istenirse
Iğdır’da dargınlık ve küskünlük adına hiçbir problem kalmaz.
Siyasilerimiz gençlerin önünü açmalılar.”dedi.
Türkiye’nin neresinde olursa olsun her Iğdırlının mihengi Iğdır’da buluşuyor.Özellikle İzmir’deki Iğdırlılarla yaptığım sohbette şu konular dikkatimi çekti.Kendilerine her Iğdır dediğimde yüreklerinin bir başka attığını ve hatta her Iğdır sözcüğünde gönüllerinin dolduğunu ve gözlerinin buğulandığını gördüm.Uzun sohbetin bir yerinde Haktan Aydoğan Beyin bu sözü dikkatimi çekti. “Eğer istenirse Iğdır’da dargınlık ve küskünlük adına hiçbir problemin kalmayacağını ve yine eski birlikteliğimize dönebileceğimizi belirtti.”Belki de bu cümle ile yola çıkıldığında birçok zorun aşılabileceğini ve tüm Iğdırlıların kabullendiğini gördüm. Doğru ya neden küs kalalım ve neden ayrı kulvarlarda koşalım.Bizler burada Aygün Eroğlu kardeşimle fırsat buldukça diğer hemşerilerimizle de dertleşerek,birbirimize destek olmaya çalışıyoruz ve bununla beraber Iğdır’ın geçmişte ki durumunu analiz etmeye çalışıyoruz .Bu analizlerin başında da öz eleştirilerin ön planda olduğunu görüyorum.Yapılan sohbetlerde hep ; “Doğup büyüdüğümüz bizleri biz yapan ana toprağımızda bilerek bilmeyerek haklı veya haksız insanlarımızı incitmiş ve kırmış olabileceğimizin farkındayız, ondan dolayı gönül kırgınlığı olan hemşerilerimizden bizleri bağışlamalarını diliyoruz. Bu düşüncelere insan memleketinden ayrıldığında daha çok farkına varıyor.”sözleri çok konuşuldu.Yine Haktan abi sözlerine şöyle devam etti;”Bizler kadro yokluğundan buralara gelmek zorunda kaldık ve Iğdır’dan uzak kalmanın nasıl bir duygu olduğunu çok iyi analiz edebildik.Benim memleketim Iğdır’da kesinlikle kötü insanlar yoktur.Herkes kendi güzellikleriyle birikimleriyle bu zor koşullarda yaşamaya çalışıyorlar. Ama bazen de şahsi çıkarlarını ,kibirliliklerini ve kötü niyetlerini kamufle edip ,bazen de bunları bastırmayıp fitne ve fesat üretmeye çalışan azda olsa 3-5 kişi vardır. Her memlekette olduğu gibi bunlarda her siyasi ortamda zemin bulup çirkefliklerini, iftira , şer, fitne ve fesat dürtülerini pervasızca ortaya döküp toplumun moralini, dinamiğini ve geleceğini olumsuz etkilemektedirler. Iğdır’da insanlar küs olmuşlar. Kutuplaşmalar başlamış, bu tür sıkıntılar Iğdır’da yaşayan herkesi olumsuz etkilemektedir. Ve ekonomik anlamda çok geri kalmamıza neden olmaktadır. Bu sıkıntıların ortadan kalkması yine sağ duyulu Iğdırlılara düşmektedir. Siyasilerimize düşen görev artık yeter bizden sonra dolu ve dinamik gençlerimizin önünü açmalıyız demeleri gerekmektedir. Herkes fedakarlık etmeli “Her şey benim ben bilirim”i kaldırıp “Biz”i düşünürsek sıkıntı olmaz.
Hele birbirimizin arkasından edilen hakaret ve küfürlere asla izin vermemeliyiz. Doktorumuza,Öğretmenimize ,memurumuza ve bütün Akademisyenimizle ,yaşlı genç tüm insanımıza saygı ve sevgiyle yaklaşmalıyız.Bizler etle tırnak,damarla kan gibiyiz biri olmasa hayat olmaz.Bu vesileyle nerede Iğdırlı varsa onun sağlıklı ve mutluluğu için duacıyız. ”Sayın K.Ali kardeşim buralara kadar gelip bizleri şereflendirdiğin ve bizi dinlediğin için çok teşekkür ederiz.”dedi.
Her nerede olursa olsun İzmir’de de çok sıcak kanlı hemşerilerim tarafından ağırlanmak beni gururlandırmış ve mutlu etmiştir. Saygılar sunuyor ve selamlıyorum.
K.ALİ ERGÜL/Siyasal Birikim/ Bursa
Türkiye’nin neresinde olursa olsun her Iğdırlının mihengi Iğdır’da buluşuyor.Özellikle İzmir’deki Iğdırlılarla yaptığım sohbette şu konular dikkatimi çekti.Kendilerine her Iğdır dediğimde yüreklerinin bir başka attığını ve hatta her Iğdır sözcüğünde gönüllerinin dolduğunu ve gözlerinin buğulandığını gördüm.Uzun sohbetin bir yerinde Haktan Aydoğan Beyin bu sözü dikkatimi çekti. “Eğer istenirse Iğdır’da dargınlık ve küskünlük adına hiçbir problemin kalmayacağını ve yine eski birlikteliğimize dönebileceğimizi belirtti.”Belki de bu cümle ile yola çıkıldığında birçok zorun aşılabileceğini ve tüm Iğdırlıların kabullendiğini gördüm. Doğru ya neden küs kalalım ve neden ayrı kulvarlarda koşalım.Bizler burada Aygün Eroğlu kardeşimle fırsat buldukça diğer hemşerilerimizle de dertleşerek,birbirimize destek olmaya çalışıyoruz ve bununla beraber Iğdır’ın geçmişte ki durumunu analiz etmeye çalışıyoruz .Bu analizlerin başında da öz eleştirilerin ön planda olduğunu görüyorum.Yapılan sohbetlerde hep ; “Doğup büyüdüğümüz bizleri biz yapan ana toprağımızda bilerek bilmeyerek haklı veya haksız insanlarımızı incitmiş ve kırmış olabileceğimizin farkındayız, ondan dolayı gönül kırgınlığı olan hemşerilerimizden bizleri bağışlamalarını diliyoruz. Bu düşüncelere insan memleketinden ayrıldığında daha çok farkına varıyor.”sözleri çok konuşuldu.Yine Haktan abi sözlerine şöyle devam etti;”Bizler kadro yokluğundan buralara gelmek zorunda kaldık ve Iğdır’dan uzak kalmanın nasıl bir duygu olduğunu çok iyi analiz edebildik.Benim memleketim Iğdır’da kesinlikle kötü insanlar yoktur.Herkes kendi güzellikleriyle birikimleriyle bu zor koşullarda yaşamaya çalışıyorlar. Ama bazen de şahsi çıkarlarını ,kibirliliklerini ve kötü niyetlerini kamufle edip ,bazen de bunları bastırmayıp fitne ve fesat üretmeye çalışan azda olsa 3-5 kişi vardır. Her memlekette olduğu gibi bunlarda her siyasi ortamda zemin bulup çirkefliklerini, iftira , şer, fitne ve fesat dürtülerini pervasızca ortaya döküp toplumun moralini, dinamiğini ve geleceğini olumsuz etkilemektedirler. Iğdır’da insanlar küs olmuşlar. Kutuplaşmalar başlamış, bu tür sıkıntılar Iğdır’da yaşayan herkesi olumsuz etkilemektedir. Ve ekonomik anlamda çok geri kalmamıza neden olmaktadır. Bu sıkıntıların ortadan kalkması yine sağ duyulu Iğdırlılara düşmektedir. Siyasilerimize düşen görev artık yeter bizden sonra dolu ve dinamik gençlerimizin önünü açmalıyız demeleri gerekmektedir. Herkes fedakarlık etmeli “Her şey benim ben bilirim”i kaldırıp “Biz”i düşünürsek sıkıntı olmaz.
Hele birbirimizin arkasından edilen hakaret ve küfürlere asla izin vermemeliyiz. Doktorumuza,Öğretmenimize ,memurumuza ve bütün Akademisyenimizle ,yaşlı genç tüm insanımıza saygı ve sevgiyle yaklaşmalıyız.Bizler etle tırnak,damarla kan gibiyiz biri olmasa hayat olmaz.Bu vesileyle nerede Iğdırlı varsa onun sağlıklı ve mutluluğu için duacıyız. ”Sayın K.Ali kardeşim buralara kadar gelip bizleri şereflendirdiğin ve bizi dinlediğin için çok teşekkür ederiz.”dedi.
Her nerede olursa olsun İzmir’de de çok sıcak kanlı hemşerilerim tarafından ağırlanmak beni gururlandırmış ve mutlu etmiştir. Saygılar sunuyor ve selamlıyorum.
K.ALİ ERGÜL/Siyasal Birikim/ Bursa