Gün boyu Hastahane önünde beklemiş; "olur ya kan lazım olur" diye ayrılmamışlardı oradan. Onları yalnız bırakmayan büyükler, kadınlar da meydandaydı. Esnaf, zaten haberi duyar duymaz camına bayrak asarak acıya ortak olmuştu. Camiiler de sela okuyarak...
İstisna yoktu. Herkesin yüreği yangın yerine dönmüştü.
Acı büyüktü!
Ancak bu denli hızlı ve yoğun katılımın daha başka sebepleri de vardı.
Kaç yıldır Emniyet ile halk arasında öyle güzel bir bağ oluşmuş; öyle bir pozitif bir ilişki kurulmuştu ki...
Iğdır Emniyeti'nin Müdürü Yüksel Babal Iğdır'da "Emniyet Müdürü" olmaktan daha öte bir anlam ifade ediyor; ayrım gözetmeksizin, mesai mefhumu tanımaksızın bu halkla polisin "aile" oluşuna büyük bir emek koyuyordu.
"Şehir uymadan uyumayan, o uyanmadan uyanan" bir çalışma temposuyla halka hizmet ediyordu. Batı'dan bakıldığında Doğu gibi görülen ama gerçekte yazları batı geceleri kadar kalabalık olan Iğdır onunla öyle bir huzuru yakalamıştı ki...
Herkese ismiyle hitap yakınlığındaydı. Çoğu olumsuz vakalar sırf ona saygının /sevginin gereği başlamadan biterdi.
Katliamın yaşandığı gün, onun o mahzun hali halkın gönlünü daha bir parçalamıştı.
Çocuklarını kaybeden bir babanın perişanlığı vardı yüzünde.
O güne dek her gördüğüne kendine has tebessümüyle hal-hatır soran ayrılırken mutlaka "Var mı bir sorun?" diyen Yüksel Müdür, halkı derin bir üzüntüye boğmuştu.
"İnsanı yaşat ki; Devlet yaşasın!" sözünü makam odasının duvarında bir düstur olarak tutan biri, ailesinden bir anda 14 kişiyi kaybetmişti.
Elbette 14 insanın ölümü Türkiye'nin neresinde olsaydı bu halk için yine büyük bir acıydı.
Ama Iğdır'da bir başka oldu.
Anaların figanı, evlatların çığlıkları, mesai arkadaşlarının kan çanağı gözlerine Yüksel Müdür'ün o bir anda çöken omuzları eklenince Iğdır'ın da yüreği daha bir başka yandı!
ALİ TUNAY
Iğdır'da acı bir gün ve Emniyet Müdürü Yüksel Babal
Dün Iğdır'da 14 polisin hayatını kaybetmesiyle sonuçlanan terör eylemi sonrasında ağırlığını Azeri Türkü gençlerin oluşturduğu kitle, sosyal medyadan haberleşip 17:30'da Belediye Meydanı'nda toplanmıştı.
Yayınlanma :
10.09.2015 00:00
Güncelleme :
29.07.2025 22:56


Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: