Genel Haber
Yayınlanma: 01 Mart 2014 - 07:23
Iğdır'da İki Sendika Basın Açıklaması Yaptı
Iğdır 'da Türk Eğitim Sen, Eğitim İş ve Eğitim Sen, Millî Eğitim Temel Kanunu ile bazı kanun ve kanun hükmünde kararnamelerde değişiklik yapılmasına dair kanun tasarısını protesto etmek amacıyla ortak basın açıklamasında bulundu. Iğdır Eğitim iş binasında, üç sendika adına hazırlanan ortak basın açıklamasını Eğitim İş başkanı Cemil Taşkın okudu. Basın açıklamasında Türk Eğitim Sen Şube Başkanı Ali Arslan, Eğitim İş İl Temsilcisi Cemil Taşkın ve Eğitim Sen İl Temsilcisi Yılmaz Hun, "bu yasa pimi çekilmiş bir bombadır" dediler. Eğitim İş başkanı Cemil Taşkın, basın açıklamasında şunları söyledi; "Eğitim tarihinin en büyük tasfiyesine yol açacak, özelleştirmeci ve yerelleştirmeci Milli Eğitim Temel Kanunu ve Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı, üzerinde hemen hemen hiç tartışılmadan, Milli Eğitim Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu'ndan geçmiştir. Tasarının yarın TBMM Genel Kurulu'nda görüşülerek yasalaşması beklenmektedir. Kapalı kapılar ardında hazırlanan bu tasarı, dershanelerin özel okullara dönüştürülmesi ve kamu kaynaklarının özel okullara aktarılması tartışmaları bahane edilerek siyasi iktidarın eğitimde özelleştirme, yerelleşme ve kadrolaşma hamlelerinin doruk noktasıdır.Tasarının yasalaşması durumunda, kamusal eğitim alanı daha da daralacak, eğitim kamusal bir hizmet olmaktan çıkacaktır. Devlet okullarında eğitimin niteliğini bilinçli olarak düşüren Hükümetin ve Milli Eğitim Bakanlığı'nın dershaneleri kapatma planının ardındaki amaç, özel öğretimi özendirmek ve özel okulları doğrudan kamu kaynaklarıyla destekleyerek eğitimi piyasa koşullarına sunmaktır. Siyasi iktidarın dershanelerin özel okullara dönüştürülmesi ve özel öğretim kurumlarının kamu kaynakları ile desteklenmesi girişimlerini herkesin eğitim hakkından eşit koşullarda yararlanacağı bir düzenleme olarak değerlendirmek mümkün değildir.İktidara geldiği günden bu yana Bakanlık kadrolarını kendi ideolojik hedefleri doğrultusunda defalarca değiştiren AKP, eğitim kurumlarımızdaki yüz binleri bulan müdür ve yardımcılarının da tamamını görevden almayı hedeflemektedir. Tasarıda, yeni yönetim kadrolarının valiler aracılığıyla okul ve kurumlarda görevlendirilmesi öngörülerek, kadrolaşmanın yanı sıra eğitimde yerelleşmenin de önü açılmaktadır. Eğitimde yerelleşmenin, öğretmenlere mülakat uygulamasıyla birlikte zamanla öğretmen atamalarında belirleyici olacağı açıktır.Öte yandan yasa tasarısında, Cumhuriyetimizin en önemli kurumlarından biri olan Talim Terbiye Kurulu'nun görev yetkileri, "Bakanlıkta iki başlılık yarattığı" gerekçesiyle Milli Eğitim mevzuatı konusunda "karar vermekten" "görüş bildirmeye" çevrilmektedir. Eğitim tarihimizle özdeş Talim ve Terbiye Kurulu'nun içini boşaltan Hükümet, şimdi de Kurulun yetkilerini budayarak MEB'de tek adamlık anlayışını yerleştirmek istemektedir.Bilindiği gibi Merkez Yönetim Kurulumuz, AKP iktidarının ülkenin geleceğini karartan eğitimdeki saldırı ve tasfiye operasyonuna karşı etkili bir eylemlilik süreci başlatmıştır. Bu kapsamda, Eğitim-İş olarak yasa teklifi TBMM Genel Kurulu'na geldiği gün, üretimden gelen gücümüzü kullanarak iş bırakacağımızı açıklamış, eğitim ve bilim iş kolunda örgütlü tüm sendikalara da ortak eylem çağrısında bulunmuştuk."dedi. Taşkın, şöyle devam etti:"Hükumetin TBMM'ye sevk ettiği ve kamuoyunda "MEB YASA TASARISI" diye bilinen Milli Eğitim Temel Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı pimi çekilmiş bomba niteliğindedir.Emniyet ve yargıdan sonra Milli Eğitime de el atan iktidar, "ben yaptım, oldu" anlayışıyla hazırlanan, siyasallaşmanın önünü açan, kadrolaşmayı milli eğitimini her hücresine yerleştiren ve tam bir ucube olan bu yasa tasarısı önümüzdeki günlerde eğitim hayatımızı yangın yerine çevirecektir. Hükümet- Cemaat kavgasına eğitimi de alet eden zihniyet, söz konusu yasa tasarısında; hem milli eğitimimizi temellerinden sarsacak hem de öğretmenlerimizi, okul yöneticilerimizi mağdur edecek düzenlemeler yapmayı hedeflemektedir. İktidara geldiği günden bu yana Bakanlık kadrolarını kendi ideolojik hedefleri doğrultusunda defalarca değiştiren AKP, hükümeti eğitim kurumlarımızdaki yüz binleri bulan müdür ve yardımcılarının da tamamını görevden almayı hedeflemektedir. Tasarıda, yeni yönetim kadrolarının valiler aracılığıyla okul ve kurumlarda görevlendirilmesi öngörülerek, kadrolaşmanın yanı sıra eğitimde yerelleşmenin de önü açılmaktadır. Eğitimde yerelleşmenin, öğretmenlere mülakat uygulanmasıyla birlikte zamanla öğretmen atamalarında da belirleyici olacağı açıktır. Hükümet eski kadroları tasfiye etmenin yolunu 4 yılı sona erenleri görevlerinden almakla bulmuştur. Kısacası AKP iktidarı KENDİ DEVLETİNİ KURACAK, yandaşlarını, torpili olanları, emir kullarını okul yöneticisi yapacak; diğerlerini ise ekarte edecektir. AKP tıpkı emniyet ve yargıda olduğu gibi, eğitimde de kendi adamlarını kilit noktalara getirme hevesindedir. Eğitimde liyakatli, becerikli, ehil okul yöneticileri, yerini iktidarın her emrini yerine getiren, beceriksiz, bilgisiz, ehliyetsiz kişilere bırakabilmektedir. Üstelik bu durum 110 bin civarında okul yöneticisini etkileyecektir...
Genel Haber
01 Mart 2014 - 07:23