IĞDIRIN YAKIN TARİHİNE NOTLAR -XXXIV- ORMANSIZ ŞEHRİN ORMAN HİKAYESİ

Yazları kurak iklimiyle meşhur Iğdır ovası, yaz boyu yağmur görmediğinden salma sulamaya bir noktada mecbur olmaktadır. 
Aras nehri suları gelmezse ovanın bereketli toprakları susuzluktan veya elektrik ile yer altından çekilen suların pahalıya mal olması vesilesiyle sulanamadığından kocaman dağımızda bir Yeni doğan yakınlarındaki orman hariç kocaman dağda bodur çalı dışında ağaç bulamazsınız. 
Ağaç olmayınca yağmur, yağmur olmayınca erken sararan otlar dışında başka bir şey bulmak mümkün değil.
Halen ilkbahar döneminde yeşeren ve susuzluktan erken kuruyan otlar dışında, ağaç yerine bol bol taş görebilirsiniz.
Oysa 2000 li yılların ortalarına doğru ilimize Orman Müdürlüğüne atanan Müdür Taner Tazegün Iğdır ovası merkezinde on bin dönüm üzerine kurduğu ve gerek Aras nehrinden gerekse yeraltı kuyularından yararlanmak suretiyle suladığı orman devasa yeşil vadi oluşturmuştur. 
Kuş bakışı seyredildiğinde bir kısım ağaçların yer yer kuruduğu gözlenmesine rağmen tatil günü bile ormanı gözetlediği gözden kaçmamaktadır. 
Tuzluca ve köylerinde yaptığı ağaçlandırma çalışmaları ha keza yağmur sıkıntısı yaşasa da yer yer ormanlaştığı bilinmektedir. 
Aralık erezyon bölgesi önleme ağaçlandırma çalışması zaten var.
Ayrıca Halfeli geçmiş dönem Belediye Başkanı Reşat Başkara’nın Orman Müdürlüğü teknik desteği ve belediyenin imkanları ile oluşturduğu belde ormanı doğal afetleri önlemede ve Halfeli beldemize yeşilliği sunmada merhale kat etmiştir.
Orman Müdürlüğümüz şehir giriş çıkış yollarında da ağaçlandırma çalışması yapmış, dikilen karaağaç ve akasyalar Iğdır’a yeşil bir görünüm ve göz zevki sunmaktadır.
Bu güzelliklerin yanı sıra bir fabrika sahasındaki 4500 civarında olduğu söylenen kayısı ağaçlarının kuruması çok acı ve şehrimizin girişine yakışmayan bir görüntü sunmaktadır. 
Tuzluca Pirli köyü girişinde kuruyan büyük bir kayısı bahçesinin ağaçlarının yöreye üzücü bir hava kattığı gibi.
Ağaç sevgisi içimizde tükenmemeli. Gelecek nesillere temiz bir çevre, temiz bir hava, ağaçlı bir dünya bırakmalıyız.
Bunun için mücadele eden doğa koruyucu, fidan yetiştirici, orman kurucu değerli dostları kutluyorum. 
Kuruyan ağaçları görünce üzülürken, ağaç seven, orman kuran kıymetlilerimizi gördükçe huzur, mutluluk, güven duyuyoruz.   Emir Şıktaş