Zeğem, yayınladığı yazılı mesajında, 1-7 Mart Deprem haftası
olarak kutlanmaktadır; bu haftadaki kutlamaların amacı en büyük doğal
afet olan depremin zararlarını azaltmak için toplumda deprem bilimcini
uyandırmaktır. Deprem kelimesini duyunca hepimizi ister istemez bir
ürperti, korku sarar. Acaba depremden korkmalı mıyız? Evet korkmalıyız.
Korkmalıyız çünkü deprem doğal afetler içerisinde en çok can, mal
kaybına yol açan afet olma özelliğini günümüzde de sürdürmektedir.
Yeryüzündeki faylardaki haraketlilik halen devam etmekte, faylar
hareketliliğini sürdürdükçe de depremler olmaya devam etmektedir.“
görüşüne yer verdi.
Depremi engelleme gibi kabiliyetimizin olmadığını ifadeden Zeğem, toplum olarak depremden korunma yönetmelerini iyi bilmeliyiz diyerek şunları kaydetti: ”Depremden korunma yöntemlerinin başında Bina güvenliği gelir. Unutulmamalıdır ki Deprem öldürmez Bina öldürür.
Bu yüzden ev satın alırken veya kiralık evde oturuyorsak öncelikle kiralayacağımız, satın alacağımız evin 7-8 şiddetindeki bir depreme dayanıklı olup olmadığını bilmemiz gerekir. Yeni konut yaptırırken de zemin etüdü yaptırmalı çıkacak sonuca göre binamızı depreme dayanıklı olacak şekilde yaptırarak canımızı ve malımızı güvenceye almalıyız. Depremden en az can ve mal kaybıyla kurtulmak için yapılması gerekenleri üç başlık altında toplamak da yarar vardır. Deprem öncesi, Deprem sırasında ve deprem sonrasında diye.
Deprem öncesi faaliyetleri olarak evimizdeki üzerimize düşebilecek eşyaları(dolap, kütüphane vb) sabitlememiz gerekmekte, deprem sonrasında kullanmak üzere deprem çantası oluşturmalıyız ve içerisine: konserve, bisküvi, hazır su, battaniye, fener, bir miktar para bırakmalıyız. Deprem sırasında telefon hatları kilitleneceğinden aile fertlerinin birbirlerini bulmaları zorlaşacağından buluşma yeri tespit etmeli ve depremden sonra aile bireyleri buluşma yerlerine gitmelidir.
Deprem sırasında ise binayı hemen tahliye edebilecekler binadan ayrılmalı, çok katlı yapılarda üst kattakiler asla asansöre ve merdivenlere yönelmemelidir. Unutulmamalıdır ki bir binanın en zayıf yerleri merdivenleridir. Çök, kapan, tutun yaparak ve cenin pozisyonu alarak depremin geçmesini beklemeliyiz. Eğer fırsatımız var ise elektrik ve doğal gaz vanalarını kapatmalıyız.
Deprem sonrasında ise hazırladığımız deprem çantasını alarak binayı terk etmeli, mümkün olduğunca telefonları mızı kullanmamaya özen göstermeli telefon hatlarının kilitlenmesine sebebiyet vermemeli yiz. Araçlarımızın ana yolları kapatmasına sebebiyet vermemeli, araçları terk etmemiz gerektiğinde anahtarla rını üzerinde bırakmalı yız. Deprem öncesinde aile bireyleri için karar laştırdığımız buluşma yerine gitmeli aile birey lerini buluşma yerinde aramalıyız.”
Depremi engelleme gibi kabiliyetimizin olmadığını ifadeden Zeğem, toplum olarak depremden korunma yönetmelerini iyi bilmeliyiz diyerek şunları kaydetti: ”Depremden korunma yöntemlerinin başında Bina güvenliği gelir. Unutulmamalıdır ki Deprem öldürmez Bina öldürür.
Bu yüzden ev satın alırken veya kiralık evde oturuyorsak öncelikle kiralayacağımız, satın alacağımız evin 7-8 şiddetindeki bir depreme dayanıklı olup olmadığını bilmemiz gerekir. Yeni konut yaptırırken de zemin etüdü yaptırmalı çıkacak sonuca göre binamızı depreme dayanıklı olacak şekilde yaptırarak canımızı ve malımızı güvenceye almalıyız. Depremden en az can ve mal kaybıyla kurtulmak için yapılması gerekenleri üç başlık altında toplamak da yarar vardır. Deprem öncesi, Deprem sırasında ve deprem sonrasında diye.
Deprem öncesi faaliyetleri olarak evimizdeki üzerimize düşebilecek eşyaları(dolap, kütüphane vb) sabitlememiz gerekmekte, deprem sonrasında kullanmak üzere deprem çantası oluşturmalıyız ve içerisine: konserve, bisküvi, hazır su, battaniye, fener, bir miktar para bırakmalıyız. Deprem sırasında telefon hatları kilitleneceğinden aile fertlerinin birbirlerini bulmaları zorlaşacağından buluşma yeri tespit etmeli ve depremden sonra aile bireyleri buluşma yerlerine gitmelidir.
Deprem sırasında ise binayı hemen tahliye edebilecekler binadan ayrılmalı, çok katlı yapılarda üst kattakiler asla asansöre ve merdivenlere yönelmemelidir. Unutulmamalıdır ki bir binanın en zayıf yerleri merdivenleridir. Çök, kapan, tutun yaparak ve cenin pozisyonu alarak depremin geçmesini beklemeliyiz. Eğer fırsatımız var ise elektrik ve doğal gaz vanalarını kapatmalıyız.
Deprem sonrasında ise hazırladığımız deprem çantasını alarak binayı terk etmeli, mümkün olduğunca telefonları mızı kullanmamaya özen göstermeli telefon hatlarının kilitlenmesine sebebiyet vermemeli yiz. Araçlarımızın ana yolları kapatmasına sebebiyet vermemeli, araçları terk etmemiz gerektiğinde anahtarla rını üzerinde bırakmalı yız. Deprem öncesinde aile bireyleri için karar laştırdığımız buluşma yerine gitmeli aile birey lerini buluşma yerinde aramalıyız.”