Tarım ve Köyişleri Bakanlığı ile Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkezi
Birliğine intikal edilen bilgilere göre bu hakkın kötüye kullanıldığı
ve tonlarca balın Türkiye’ye sokulduğu, daha sora da bu balların
paketlenerek halkımıza servis edildiği öğrenilmiştir. Bütün bunlardan
daha da vahim olmak üzere sokulan bu balların tüm dünyada yasaklanmış
olan Çin balı olabileceği şüphesi bulunmaktadır.
Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’ndan ve Türkiye İstatistik kurumundan da öğrenilebileceği üzere Türk insanının tükettiği bal miktarı yıllık 1 kg /kişinin altındadır. Buna mukabil Avrupa ülkelerinde bu oran ise sadece 1.2 kg dır.
Sınır illerinin arı varlığı, illerin ihtiyacından fazla balı üretmekte ve Ankara ve İstanbul’a satılmaktadır. Ülkemizde kovan başına bal üretimi ortalaması 17 kg.dır. Bal üretimi ve polinasyon katkısı ile ülke ekonomisine katma değer yaratan arıcılarımız ballarını satmakta zorluk çekerken; çam balında Dünya üretiminin % 90 Türk arıcısı tarafından sağlanmaktadır.
Bütün bunların yanında hiçbir sağlık denetimi yapılmadan ülkeye sokulan bu balların halk sağlığını da tehlikeye atabileceği de unutulmamalıdır. Yurt dışındaki sektör toplantılarında, bal yerine glikoz satıldığı, bu anlamda Türk arıcısının ürettiği balın dünya standartlarının çok üzerinde bir kalitede olduğu anlaşılmıştır.
Açıkladığımız nedenlerden dolayı ülkemizde ve ilimizde bal ve arıcılık sektörünün korunmasını istiyoruz. Dünyaca ünlü Türk Balı’nın adını karalayan bu ve benzeri kayıt dışı ballara halkımızca rağbet edilmemelidir.”dedi.
Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’ndan ve Türkiye İstatistik kurumundan da öğrenilebileceği üzere Türk insanının tükettiği bal miktarı yıllık 1 kg /kişinin altındadır. Buna mukabil Avrupa ülkelerinde bu oran ise sadece 1.2 kg dır.
Sınır illerinin arı varlığı, illerin ihtiyacından fazla balı üretmekte ve Ankara ve İstanbul’a satılmaktadır. Ülkemizde kovan başına bal üretimi ortalaması 17 kg.dır. Bal üretimi ve polinasyon katkısı ile ülke ekonomisine katma değer yaratan arıcılarımız ballarını satmakta zorluk çekerken; çam balında Dünya üretiminin % 90 Türk arıcısı tarafından sağlanmaktadır.
Bütün bunların yanında hiçbir sağlık denetimi yapılmadan ülkeye sokulan bu balların halk sağlığını da tehlikeye atabileceği de unutulmamalıdır. Yurt dışındaki sektör toplantılarında, bal yerine glikoz satıldığı, bu anlamda Türk arıcısının ürettiği balın dünya standartlarının çok üzerinde bir kalitede olduğu anlaşılmıştır.
Açıkladığımız nedenlerden dolayı ülkemizde ve ilimizde bal ve arıcılık sektörünün korunmasını istiyoruz. Dünyaca ünlü Türk Balı’nın adını karalayan bu ve benzeri kayıt dışı ballara halkımızca rağbet edilmemelidir.”dedi.