• Künye
  • İletişim
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri
Anasayfa
  • Genel Haber
  • Kültür & Sanat
  • Gündem
  • Siyaset
  • Sağlık
  • Spor
  • Eğitim
  • Resmi İlanlar
  • Duyurular Haberler
  • Ara
SON DAKİKA:
11:08
Nevzat Turan’a Kültür Bakanlığı ve TRT’den Büyük Onur
11:06
Ünsal "Rektörlüğe Prof. Ekrem Gürel'in  atanması şehirde  olumlu bir hava yarattı"
10:03
AK Parti Iğdır Teşkilatı’ndan Köy Ziyaretleri
10:01
10-16 Mayıs Dünya Engelliler Haftası Karabağ Özel Eğitim Anaokulu’nda Kutlandı
09:58
Iğdır Şehit Fatih Kara Spor Lisesi Öğrencilerinden Dünya Kupası’nda Büyük Başarı
09:57
Iğdır’da Şiirle Yoğrulan Gönüller, Türküyle Dile Geldi
09:54
Vali Ercan Turan, Alkızıl ve Ünver Ailelerinin Mutlu Gününe Ortak Oldu
Video Galeri Foto Galeri Yazarlar Üye Paneli
A
Büyüt
A
Küçült
Yorumlar
  1. Haberler
  2. Genel Haber
  3. İLKÖĞRETİM HAFTASI
Genel Haber
Yayınlanma: 21 Eylül 2010 - 09:57

İLKÖĞRETİM HAFTASI

         Değerli meslektaşlarım, sevgili öğrenciler:  2010-2011 öğretim Yılı’nın büyük Türk milletine sevgili öğrencilerimize, milli eğitim camiamıza hayırlı ve uğurlu olmasını ve başarılarla dolu geçmesini dileyerek sözlerime başlıyorum.

Genel Haber
21 Eylül 2010 - 09:57
Yorumlar
Yazdır
A
Büyüt
A
Küçült
Yorumlar
İLKÖĞRETİM HAFTASI
        Muhterem okurlarım: Bireyin kendisine, ailesine ve milletine yararlı bir kişi olarak yetişmesi, milletlerin çağdaş uygarlık yarışı dışında kalmaması, onun  tüm imkanlarına  sahip olabilmesi ve insanlığın mutluluğu için biz eğitimcilere düşen sorumlulukların bilincinde olarak çağdaş gelişme, milli kalkınma ve demokrasi için eğitimin inkar edilemeyen gücünün ve fonksiyonunun en etkin bir biçimde realize edilmesi, sahip olunan imkan ve kaynakların en verimli şekilde kullanılması, yeni imkanlar bulunması, milli eğitim sistemimizin dinamik bir yapıya ve işleyişe kavuşturulması için yoğun çaba göstermeliyiz.
        Kabul edildiği üzere, her şeyden önce eğitimimiz “milli”  olacaktır. Milli benliği muhafaza etmek, milli kişiliği geliştirmek çağdaşlıktan uzaklaşmak değil, aksine, insanlığın binlerce yıldan beri yaşatarak bugüne getirdiği farklı kültür değerlerini ve ulusal zenginlikleri çağdaş uygarlığı oluşturan bir unsur ve zenginlik  saymak gerekir.
        Bu bakımdan, Türkiye, milli eğitimdeki bilinçli uygulamalarıyla milli benliğini koruyup yüceltecek, çağdaş uygarlığın sadece bir üyesi değil, buna ve insanlık idealine en büyük katkıyı sağlayacak bir ülke olmalıdır.
       Gazi Mustafa Kemal Atatürk, “Uygarlık yolunda yürümek ve başarmak hayat şartıdır. Bu yol üzerinde duranlar veya bu yol üzerinde ileriye değil, geriye bakmak cehalet ve gafletinde bulunanlar, uygarlığın coşkun seli altında boğulmaya mahkûmdurlar” derken, uygarlık yarışından kopmamanın hayati önemini işaret etmektedir.
       Bunun için, çocuklarımızı çağdaş bilgilerle donatarak ve onları en yüksek niteliklere sahip kılarak, ülkesini, insanını seven, vatanını, tarihini seven, Türkiye’nin bölünmez bütünlüğünün bilincine varmış, Atatürk ilke ve inkılaplarını benimsemiş ve O’nun aydınlık yolunda yürüyen kişiler olarak yetiştirme başlıca amacımız olmalıdır.
       Amacımıza ulaşmaya çalışırken, gençlerimizi yaşadığımız çağın  “öğrenen toplumunda yaşayacak ve onun oluşumuna aktif katılımda bulunacak bireyler olarak yetiştirme sorumluluğumuzun bilinciyle hareket etmeliyiz.
       Bu sebeple, okulu, çocuklarımızın şevkle devam ettiği kurum haline getirmek, müfredat programlarını öğrencilerin kapasiteleri oranında faydalanabilecekleri esnek bir yapıya kavuşturup onların öğrenme motivasyonunu yükseltecek şekilde geliştirmek, böylece herkesin hayat boyu öğrenmeyi sürdürecek sağlam bir temel kazanmasını sağlamak,  eğitim niteliğini yükseltmeğe yönelik çalışmalarımız öncelikli amacımız olmalıdır.
      Küreselleşme ve globalleşme eğiliminin giderek yükseldiği ve bilginin hızla arttığı dünyamızda, gençlerimizi gelişen ülkelerle kıyasıya rekabet edecek yeteneklere sahip kılmayı  amaçlayan okul, doğruluğu ve faydası ne kadar süreceği belli olmayan  bilgileri öğrencilerine  aktararak  fonksiyonunu yerine getirmiş sayılmaz.
        Eğer öğrencimize öğrenmeği sevdiremez, öğrendiğini hayata geçirmeği kavratamazsak eğitim adına yaptıklarımızın fazla bir anlamı olmayacaktır. Özlediğimiz okul, öğrencisine öğrenmeyi ve öğrendiğini hayata geçirmeği kavratan okuldur. Aksi taktirde sınıfta verilen kuru bilgiler yaşam süreci içerisinde unutulmaya mahkum kelime yığınından öteye geçemez.
       Düşünen, araştıran, sorgulayan, bilgiyi arayan ve ona ulaşma yollarını bilen, bilgiyi kullanan, kendisiyle çevresiyle barışık, imkânsızlıklardan yılmayan, imkânsızlıklar karşısında pes etmeyerek imkânlar yaratmak için çaba harcayan, karşısına çıkan problemleri çözmek konusunda öz güveni olan bireyler yetiştirmek okullarımızın temel amacı olmalıdır.
      Eğitim kurumlarımız, eğitim ve öğretim’i bir birini tamamlayan bir birinin mütemmim cüz’ü olarak kabul etmelidirler. Yalnız şunu da unutmamak lazımdır ki: Eğitim ve öğretim, sadece okulda cereyan eden bir olgu değildir. Bu etkinlik, ailede başlayan, toplumda süren ve okuldaki, sınıftaki etkinliklerle tamamlanan bir süreçtir.
      Eğitimin başladığı ve en başarılı olduğu yer ailedir. Aile ortamının eğitimdeki bu üstün gücünü öğrencinin daha iyi eğitilmesinde faydalanılacak en iyi zemin olarak kullanabilmeli, bu amaçla okul-aile-çevre iş birliğini geliştirmeliyiz. Çocuğun tüm hayatını etkileyen zekâ gelişiminin en önemli safhası olan ve kişiliğinin asıl oluştuğu bu yılları iyi değerlendirmek, millet hayatımız bakımından büyük önem ifade etmektedir.
      Bu  gün ülkemizde sık rastladığımız ve vicdanlı yürekleri sızlatan sokak çocukları, tinerciler, kapkaççılar, uyuşturucu müptelası gençlerimizin başlıca sorumluları yukarıda önemini izaha çalıştığım, aile, çevre ve okullarımız gibi kutsal müesseselerin koordinasyon eksikliğinden kaynaklandığı üzerinde ısrarla durulması gereken  hususların
başında gelmektedir. Anne kucağında verilen yanlış eğitim, çevrede beslenmekte, okul ortamında yayılma zemini bulmaktadır. Buradan baba ve annelere seslenmek istiyorum: Anne, baba olarak çocuğunun kolundan tutup okula götürerek “Al öğretmenim bu çocuğun eti senin kemiği benim yeter ki bunu okut adam et” deme çağı çoktan geçmiştir. Şimdi çocuklarımızı bekleyen hayat çok sofistike bir görünüm arz etmektedir . Her adım başı, onların genç beyinlerini çalarak onları kötülüklere sürüklemek isteyen tuzaklarla doludur. Onun için tüm sorumlulukları okulun ve öğretmenin üzerine atmak ebeveyn olarak sorumluluktan kaçmaktan başka bir şey değildir. Ana – baba olarak  çocuğunun eğitimi konusunda  öğretmeni ve okul yöneticileriyle sürekli ilişki kurmalı ve danışmalıdır.
      İlkokulda kısmen tatminkâr olan veli ilgisinin diğer öğrenim kademelerinde zayıfladığı, hatta hat ta koptuğu bilinen bir gerçektir. Bu kopukluğun giderilmesi için çaba gösterilmelidir. Okul yönetimi ve öğretmenler de bu işbirliğinin daha da gelişmesine çalışmalıdırlar.
     Bir eğitimci olarak en büyük temennim okulun soyut yapıdan kurtarılarak  “çevrenin okulu” kimliğini kazanmış etkili bir kurum haline dönüşmesi, öğretmenin ise görevi sınıftaki dört duvar arasında bitmemeli. Tüm yaşamı boyunca kendisini örnek alan öğrencilerine örnek olacak bir davranış içinde olmalıdır. Bu babada haddim olmayarak meslektaşlarıma sesleniyorum “ Kul hatasız olmaz diyorlar ama bence öğretmen hatasız olmaya  gayret göstermelidir. Çünkü öğretmenin hatası kendisine münhasır kalmıyor onu örnek alan insanlarda olumsuz olarak yansıyor diyerek sözlerime son verirken bu güne kadar görevi başında hunharca katledilerek şahadet mertebesine ulaşan meslektaşlarıma tanrıdan rahmet diler başta başöğretmen  Musfa Kemal Atatürk olmak  üzere hepsinin aziz ruhları önünde saygıyla eğilir, tüm  eğitim camiasına  çalışmalarında başarılar dilerim. 20/09/2010
           Kamil TAŞKIN
       (Emekli öğretmen)
  • YORUMLAR
adlı kullanıcıya cevap x
İlginizi Çekebilir
10-16 Mayıs Dünya Engelliler Haftası Karabağ Özel Eğitim Anaokulu’nda Kutlandı
10-16 Mayıs Dünya Engelliler Haftası Karabağ Özel Eğitim Anaokulu’nda Kutlandı
Vali Ercan Turan, Alkızıl ve Ünver Ailelerinin Mutlu Gününe Ortak Oldu
Vali Ercan Turan, Alkızıl ve Ünver Ailelerinin Mutlu Gününe Ortak Oldu
Iğdır’da Trafik Kazası: Bir Yaya Hayatını Kaybetti
Iğdır’da Trafik Kazası: Bir Yaya Hayatını Kaybetti
Batı Azerbaycan’ın Hafızası Kars’ta Yankılandı!
Batı Azerbaycan’ın Hafızası Kars’ta Yankılandı!
Son Haberler
Fındık üreticileri ve arıcılar dikkat
Fındık üreticileri ve arıcılar dikkat
Bir kişinin yaralandığı kazada kaçan araç sürücüsünü polis yakaladı
Bir kişinin yaralandığı kazada kaçan araç sürücüsünü polis...
Cumhurbaşkanı Kararı ile Erzurum'da stratejik bir adım daha
Cumhurbaşkanı Kararı ile Erzurum'da stratejik bir adım daha
Nevzat Turan’a Kültür Bakanlığı ve TRT’den Büyük Onur
Nevzat Turan’a Kültür Bakanlığı ve TRT’den Büyük Onur
Ünsal
Ünsal "Rektörlüğe Prof. Ekrem Gürel'in  atanması şehirde  olumlu...
İHALE İLANI
İHALE İLANI

Ana Sayfa
Genel Haber
Kültür & Sanat
Gündem
Siyaset
Sağlık
Spor
Eğitim
Resmi İlanlar
Duyurular
Haberler
Köşe Yazarları
Foto Galeri
Video Galeri
Biyografiler
Üye Paneli
Günün Haberleri
Arşiv
Gazete Arşivi
Hava Durumu
Gazete Manşetleri
Nöbetci Eczaneler
Namaz Vakitleri
  • Duyurular
  • Eğitim
  • Genel Haber
  • Gündem
  • Haberler
  • Kültür & Sanat
  • Resmi İlanlar
  • Sağlık
  • Siyaset
  • Spor
  • Foto Galeri
  • Video Galeri
  • Köşe Yazarları
  • Biyografiler
  • Üye Paneli
  • Günün Haberleri
  • Arşiv
  • Gazete Arşivi
  • Hava Durumu
  • Gazete Manşetleri
  • Nöbetci Eczaneler
  • Namaz Vakitleri

  • Rss
  • Künye
  • İletişim
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri

Sitemizde bulunan yazı , video, fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır.
İzinsiz veya kaynak gösterilemeden kullanılamaz.