İSTAD İstanbul Türkiye Azerbaycan Dayanışma ve Kültür Derneği başkanı Sefer Karakoyunlu, Sunmuş olduğu müracatta şunları kaydetti; Günümüzde insanlığı ve bütün gezegenimizin geleceğini tehdit eden küresel sorunlardan biri de nükleer güvenliği kurallarının güvenli şekilde temin olunmamasidir.
Teessüf hissi ile belirtmek gerekir ki, böyle gerçek bir tehlike kaynağı Azerbaycan sınırlarının yakınında - Ermenistan'da bulunan Metsamor Nükleer Santrali (AES). Bir takım uluslararası kuruluşların raporlarında, ayrıca tanınmış uzmanların reylerinde bu santralin şu anki durumu ile faaliyetlerinin bölgelerde küresel felaketlere neden olacağına dair ciddi endişe ifade olunsa da Ermenistan hükümeti 1979 yılında işletmeye verilmiş, Erivan kentinden yaklaşık 40 kilometre batıdaki Metsamor yerleşim merkezinde bulunan santralin faaliyetinin durdurulması hakkında çağrılara, AES-in modern standartlara cevap vermemesi ile ilgili uluslararası düzeyde çalınan heyecan təbilinə yok sayar. 1988 Aralık 7-de baş vermiş ve 25 bin insanın ölümü ile sonuçlanmış Spitak depreminin merkez üssü Metsamor istasyonundan 75 kilometre mesafede yerleşmiştir. Depremden sonra büyük zarar gören santral bağlanmış, fakat Ermenistan'ın enerji ihtiyacının 40 faizini karşıladığına göre çevre arazilerde 5 tektonik ulaşın varlığı göz ardı vurularak 1995 yılından itibaren yeniden çalışmaya düşürülmüştür. Doğu Avrupa ve eski Sovyet mekanında inşa edilmiş 66 nükleer reaktörünün eski ve geçersiz olduğuna dair mesele Avrupa kurumları tarafından defalarca kaldırılmış ve Metsamor AES tehlike kaynağı olan bu tesisler sırasına ait edilmiştir.”dedi.
Karakoyunlu, 2004 yılının Şubat ayında Avrupa Parlamentosu tarafından yayılan Güney Kafkasya raporunda santralin kapatılmasının gerektiği açıkça belirtilmiştir. 2004 Haziran 21 Avrupa Konseyi Parlamentosu'na (AKPM) sunulan karar tasarısında belirtilmiştir ki, Metsamor AES dünyadaki atom elektrik santralleri arasında en eski teknolojilerle çalışan santrallerden biridir ve sismik açıdan çok aktif olan bölgede yer almaktadır. Bununla ilgili, Avrupa Birliği tarafından tüm bölge için tehlike adlandırılan AES-in faaliyetinin durdurulması amacıyla 2004 yılında Ermenistan hükümetine 200 milyon Euro kredi tahsisi gözden geçirilirse de, bu teklif 1 milyar euro kaynak gerektiren Erivan tarafından reddedilmiştir. 2006 yılında Azerbaycan'ın AKPM daki heyet tarafından sunulan kararda Güney Kafkasya'nın çoğu bölümünde hayatı yok etmek gücünde olan Metsamor AES-in 11 şiddetinde deprem riski olan bölgede yerleşmesi ve kaza vereceği takdirde Azerbaycan hükümetinin tahliye için 24 saatten az vaktinin kalacağı kaydedildi . Gürcistan sınırından 120 kilometre, İran sınırından 60 kilometre, Türkiye sınırından ise toplam 16 kilometre uzaklıkta bulunan Metsamor AES-de olası felaketin tüm bölge devletleri için hangi vahim sonuçlara yol açacağını düşünmek zor değildir. İster dünya, gerekse Ermenistan'ın birçok uzmanları santralin bölgede ciddi nükleer, çevresel ve ekonomik tehlike kaynağı olması ile ilgili defalarca açıklamalarda vermiş, Metsamor ve komşu bölgelerde yaşayan Ermenistan vatandaşları BM Atom Enerjisi Ajansı'na şikayet mektubu ünvanlayaraq AES-in faaliyetinin durdurulmasını ve BM'den acil önlemler alınmasını istemişlerdir. Fakat Ermenistan dünya kamuoyunun ve kendi vatandaşlarının taleplerini gözardı vurarak santralin kullanım süresini 2026 yılına gibi uzatmak için karar almıştır. Rahatsızlık doğuran esas meselelerden biri de şudur ki, Metsamor Nükleer Stansiyasının nükleer atıklarının Azerbaycan topraklarından geçen nehirlere axıdıldığına, ayrıca işgal altındaki Azerbaycan topraklarında gömüldüğüne dair tutarlı olgular var. Ayrıca, son yıllarda çeşitli yayın organlarında, Ermenistan tarafından nükleer ve radyoaktif materyallerin gizli satışının organize edildiğine dair bilgiler yayınlanmıştır. Diğer bir endişe nokta ise Ermenistan'ın bazı resmi kişileri "kirli bomba" olarak nükleer silaha sahip olduğuna dair açıklamaları. Bu beyanatlar durumun ne derece tehlikeli olduğunu bir kez daha göstermektedir. Bu da, sadece Ermenistan, hem de bütün bölge devletleri, ayrıca BM Genel Kurulu tarafından 2005 Nisan 13-de kabul edilen "Nükleer terrorçuluğu emelleri ile mücadele hakkında" Uluslararası Sözleşme taleplerinin kaba şekilde bozulmasıdır.
Biz - Dünya Azerbaycanlıları tüm uluslararası kuruluşlara, özellikle BM Atom Enerjisi Ajansı ve Avrupa Birliği’ne başvurarak dünyada barış ve güvenliğin sağlanması, bu amaçla da Ermenistan topraklarında bulunan Metsamor AES-in faaliyetinin durdurulması yönünde acil tedbirlerin alınmasına çağırıyoruz. Bir daha dünya kamuoyunun dikkatine ulaştırmayı önemli olduğunu biliyoruz ki, bu santralin faaliyeti bütün bölge için oldukça tehlikelidir ve en kısa sürede ciddi adımların atılmasına ihtiyaç var.
Umarız, uluslararası toplum bölgede olası felaketin önüne önceden alınması için çabalarını esirgemeyecek. Biz dünya devletlerinin Birleşmiş Milletler temel ilkelerine sadık kalarak bölgede ve gezegende güvenliğin teminatı, insanların korkusuz ve rahatça yaşaması için tüm gücünü seferber edeceğine inanıyoruz! “şeklinde konuştu.
Genel Haber
Yayınlanma: 11 Haziran 2016 - 00:00
İSTAD Başkanı Sefer Karakoyunlunun Ermenistan Nükler Santrali ile ilgili Sunduğu Müracaat Kabul Edildi
İSTAD İstanbul Türkiye Azerbaycan Dayanışma ve Kültür Derneği başkanı Sefer Karakoyunlu’nun Dünya Azerbaycanlılarının IV Kongresin’de Ermenistan'da bulunan Metsamor Nükleer Stansiyasının faaliyetlerine ilişkin BM Atom Enerjisi Ajansı, Avrupa Birliği ve dünya kamuoyuna sunmuş olduğu müracatı kabul edildi.
Genel Haber
11 Haziran 2016 - 00:00
İlginizi Çekebilir