OMÜ Uluslararası İlişkiler Birimi tarafından düzenlenen konferanstan önce Başkonsolos Ayhan Enginar ve Uluslararası İlişkiler Birim Başkanı Prof. Dr. Hüsrev Mennan, Rektör Prof. Dr. Hüseyin Akan‘ı makamında ziyaret ettiler.
Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi Pembe Salon‘da düzenlenen konferansta konuşan ve Pakistan‘dan Güney Amerika‘ya kadar çok sayıda görev yaptığını söyleyen Samsun doğumlu Başkonsolos Ayhan Enginar, Nahçıvan‘la ilgili ayrıntılı bilgi verdi. Enginar, "Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti, kuzeyi ve doğusu Ermenistan‘la, güneyi ve batısı İran topraklarıyla çevrilmiş olup, batısında yer alan Türkiye Cumhuriyeti ile 13 kilometrelik sınırı vardır. Bu sınır bölgesi Türkiye tarafından Dilucu olarak adlandırılmaktadır.
Azerbaycan‘a bağlı olmakla birlikte, bu ülkeyle fiziki bağlantısı olmayan Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti, Türk Cumhuriyetleri arasında Türkiye ile fiziki bağlantısı bulunan tek toprak parçasıdır. Nahçıvan şehir merkezi ile Türkiye‘nin Iğdır ili arasındaki uzaklık 170 km olup, iki şehir karayolu ile birbirlerine bağlanmaktadır. İki ülke arasındaki ulaşım ve ticari ilişkiler Dilucu Kapısı‘ndan gerçekleştirilmektedir. Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti içişlerinde özerk, savunma ve dış politikasında ise Azerbaycan‘a bağımlı bir statüye sahiptir. Nahçıvan kırsal ağırlıklı bir ülkedir. Ülkede 5 il, 7 reyon var. Ülkenin Yüzde 80‘i kurak, geri kalan yüzde 20 ise çok verimlidir. Buralarda gerçek anlamda doğal tarım ve hayvancılık yapılmaktadır. Buğday patates gibi hayati ürünler bolca yetiştirilebilmektedir" dedi.
"Nahçıvan‘ın tarihine baktığımızda da 3 bin 500 yıllık bir şehirden bahsetmekteyiz" diyen Erginar, "Nuh‘un Gemisi‘nin de, Nahçıvan‘ın sembolü diyebileceğimiz Yılanlı Dağ‘dan geçtiği düşünülmektedir. Tarih boyunca sürekli el değiştirmiş bir yer olan Nahçıvan Anadolu Türklerinin bağlantısının geçiş yolunu sağlayan bir bölge olması açısından da önemlidir. Nahçıvan‘ın Azerbaycan‘a bağlı özerk olmasını Ruslara karşı bizler kabul ettirdik. Bu nedenle, Türklerin bu konu üzerinde büyük etkisi vardır. Bu çerçevede, Türkiye Cumhuriyeti Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti‘nin statüsünün devamında dolaylı olarak bir güvence unsuru haline gelmiş ve Nahçıvan‘ın sınır bütünlüğünü kabul etmiştir. Azerbaycan‘ın lideri Haydar Aliyev de Nahçıvanlıdır. 1992 tarihinde Türkiye ve Nahçıvan arasında işbirliği protokolü imzalanmıştır. Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri‘nin çöküşünü izleyen dönemde Türkiye Nahçıvan‘a bu protokolle kardeşlik elini uzatmıştır. Bizim ‘Hasret Köprüsü‘, Nahçıvanlıların ise ‘Ümit Körpüsü‘ dedikleri köprü böyle açılmıştır. Köprünün açıldığı tarih bir bayramdır. Etrafı Ermenistan, İran ve Türkiye‘yle çevrili olan Nahçıvan için o dönem Türkiye üzerinden dünyaya bağlandıkları bir dönem olmuştur" şeklinde konuştu.
Nahçıvan‘ın ekonomisi, dış ticareti, turizmi, eğitimi, bilimi ve kültürü gibi konulara da değinen Başkonsolos Ayhan Enginar, şunları söyledi: "Nahçıvan küçük bir ülke olmasına rağmen 35 ülkeyle ticaret yapmaktadır. Tarımsal alt yapısı güçlüdür. Bir numaralı ticaret ortağı Türkiye‘dir. Ülkede 2 üniversite bulunmaktadır. 20 kadar üniversiteyle protokolleri var. Devlet üniversitesinde 200 kadar Türk öğrenci öğrenim görmektedir. Türkiye‘de de 300 kadar Nahçıvanlı öğrenci vardır. Nahçıvan, resim, müzik ve güzel sanatlara oldukça ilgi duyan bir ülkedir. Ülkede Haydar Aliyev tarafından yaptırılmış olan görkemli bir kültür sarayı bulunmaktadır. 30 kadar küçük müzik okulu ve 20 kadar müze vardır. Nahçıvan şehri içinde Hz. Nuh‘un türbesi de bulunmaktadır." Sözlerine Başkonsolosluğun faaliyetlerini anlatarak son veren Ayhan Enginar‘a Uluslararası İlişkiler Birim Başkanı Prof. Dr. Hüsrev Mennan günün anısına plaket verdi. Prof. Dr. Hüsrev Mennan yaptığı konuşmada, "Nahçıvan Devlet Üniversitesi‘nden açık davet mektubu aldık Bize; sağlık, organik tarım ve hayvancılık konularında işbirliği yapmak istediklerini ilettiler. Biz de elimizi uzatmamız gereken bir ülke olduklarını anladık ve çok memnun olduk" dedi.
Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi Pembe Salon‘da düzenlenen konferansta konuşan ve Pakistan‘dan Güney Amerika‘ya kadar çok sayıda görev yaptığını söyleyen Samsun doğumlu Başkonsolos Ayhan Enginar, Nahçıvan‘la ilgili ayrıntılı bilgi verdi. Enginar, "Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti, kuzeyi ve doğusu Ermenistan‘la, güneyi ve batısı İran topraklarıyla çevrilmiş olup, batısında yer alan Türkiye Cumhuriyeti ile 13 kilometrelik sınırı vardır. Bu sınır bölgesi Türkiye tarafından Dilucu olarak adlandırılmaktadır.
Azerbaycan‘a bağlı olmakla birlikte, bu ülkeyle fiziki bağlantısı olmayan Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti, Türk Cumhuriyetleri arasında Türkiye ile fiziki bağlantısı bulunan tek toprak parçasıdır. Nahçıvan şehir merkezi ile Türkiye‘nin Iğdır ili arasındaki uzaklık 170 km olup, iki şehir karayolu ile birbirlerine bağlanmaktadır. İki ülke arasındaki ulaşım ve ticari ilişkiler Dilucu Kapısı‘ndan gerçekleştirilmektedir. Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti içişlerinde özerk, savunma ve dış politikasında ise Azerbaycan‘a bağımlı bir statüye sahiptir. Nahçıvan kırsal ağırlıklı bir ülkedir. Ülkede 5 il, 7 reyon var. Ülkenin Yüzde 80‘i kurak, geri kalan yüzde 20 ise çok verimlidir. Buralarda gerçek anlamda doğal tarım ve hayvancılık yapılmaktadır. Buğday patates gibi hayati ürünler bolca yetiştirilebilmektedir" dedi.
"Nahçıvan‘ın tarihine baktığımızda da 3 bin 500 yıllık bir şehirden bahsetmekteyiz" diyen Erginar, "Nuh‘un Gemisi‘nin de, Nahçıvan‘ın sembolü diyebileceğimiz Yılanlı Dağ‘dan geçtiği düşünülmektedir. Tarih boyunca sürekli el değiştirmiş bir yer olan Nahçıvan Anadolu Türklerinin bağlantısının geçiş yolunu sağlayan bir bölge olması açısından da önemlidir. Nahçıvan‘ın Azerbaycan‘a bağlı özerk olmasını Ruslara karşı bizler kabul ettirdik. Bu nedenle, Türklerin bu konu üzerinde büyük etkisi vardır. Bu çerçevede, Türkiye Cumhuriyeti Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti‘nin statüsünün devamında dolaylı olarak bir güvence unsuru haline gelmiş ve Nahçıvan‘ın sınır bütünlüğünü kabul etmiştir. Azerbaycan‘ın lideri Haydar Aliyev de Nahçıvanlıdır. 1992 tarihinde Türkiye ve Nahçıvan arasında işbirliği protokolü imzalanmıştır. Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri‘nin çöküşünü izleyen dönemde Türkiye Nahçıvan‘a bu protokolle kardeşlik elini uzatmıştır. Bizim ‘Hasret Köprüsü‘, Nahçıvanlıların ise ‘Ümit Körpüsü‘ dedikleri köprü böyle açılmıştır. Köprünün açıldığı tarih bir bayramdır. Etrafı Ermenistan, İran ve Türkiye‘yle çevrili olan Nahçıvan için o dönem Türkiye üzerinden dünyaya bağlandıkları bir dönem olmuştur" şeklinde konuştu.
Nahçıvan‘ın ekonomisi, dış ticareti, turizmi, eğitimi, bilimi ve kültürü gibi konulara da değinen Başkonsolos Ayhan Enginar, şunları söyledi: "Nahçıvan küçük bir ülke olmasına rağmen 35 ülkeyle ticaret yapmaktadır. Tarımsal alt yapısı güçlüdür. Bir numaralı ticaret ortağı Türkiye‘dir. Ülkede 2 üniversite bulunmaktadır. 20 kadar üniversiteyle protokolleri var. Devlet üniversitesinde 200 kadar Türk öğrenci öğrenim görmektedir. Türkiye‘de de 300 kadar Nahçıvanlı öğrenci vardır. Nahçıvan, resim, müzik ve güzel sanatlara oldukça ilgi duyan bir ülkedir. Ülkede Haydar Aliyev tarafından yaptırılmış olan görkemli bir kültür sarayı bulunmaktadır. 30 kadar küçük müzik okulu ve 20 kadar müze vardır. Nahçıvan şehri içinde Hz. Nuh‘un türbesi de bulunmaktadır." Sözlerine Başkonsolosluğun faaliyetlerini anlatarak son veren Ayhan Enginar‘a Uluslararası İlişkiler Birim Başkanı Prof. Dr. Hüsrev Mennan günün anısına plaket verdi. Prof. Dr. Hüsrev Mennan yaptığı konuşmada, "Nahçıvan Devlet Üniversitesi‘nden açık davet mektubu aldık Bize; sağlık, organik tarım ve hayvancılık konularında işbirliği yapmak istediklerini ilettiler. Biz de elimizi uzatmamız gereken bir ülke olduklarını anladık ve çok memnun olduk" dedi.
