Karabağda ermeni vandalizmi devam edir

        Sabir Şahtahtı, Ermenistan son olarak işgal altındaki Azerbaycan'ın Şuşa kentinde sözde restorasyon adı altında “Gövherağa” Camisinin tarihi dokusunu değiştirmeye çalışıyor.  Bu cami, 1883 yılında ünlü Azerbaycanlı mimar Karbalai Safihan Karabağ tarafından Karabağ hanı İbrahim Halil Hanı'nın kızı Gövherağa'nın onuruna yapılmış Azerbaycanın dini mimari abidesidir.
        İşgal altındaki Azerbaycan topraklarındaki Azerbaycan halkına ait kültürel, tarihi ve dini mirası yok eden Ermenistan, Şuşa'daki “Gövherağa” Camisinin restorasyon işlemlerinden sonra provokasyon karakterli “açılışına” hazırlanıyor. Caminin "yenilenmesinden" sonra, Ermenistan uluslararası topluluğu aldatmaya ve kendisini tarihi eserlere önem veren bir ülke olarak göstermeye çalışıyor. Bu, İşgalci Ermenistanın  işgal altındaki Azerbaycan topraklarındaki yasadışı faaliyetlerine bir yenisini daha eklemiş bulunmaktadır.  
          Azerbaycan tarafını rahatsız eden diger bir konu ise Ermenistanın bu sözde restorasyonu komşu ülke İrana ait “Part Saman Jahan” şirketi ile ortaklaşa yapıyor olmasıdır.
 İşgal altındaki Azerbaycan topraklarındaki camileri, mezarlıkları ve diğer tapınakları devamlı olarak tahrip eden saldırgan ermeniler, şimdi sahte hümanizm örtüsü altında, caminin tarihi görüntüsünün restorasyon adıyla değiştirerek, onun etnik kimliğini sahteleştiriyor, işgal altındaki bölgelerde Azerbaycanlıların kültürel mirasının  silinmesi ile meşgul oluyorlar. Şüphesiz, cami "yenileme" den sonra sahte değişikliklere maruz kalacak, eski Alban kiliselerinde ve diğer tapınaklarda olduğu gibi tarihi çarpıtmalarla sunulacak.
Azerbaycanda yaşayan dini liderler, işğal altındaki Şuşa şehrinde dini-kültürel anıta yönelik yapılan sözde restovrasyon kampanyasını kınayorlar. 
        Dini liderler işgal altındaki bölgelerde ermeniler tarafından dini ve kültürel anıtlara karşı yapılan eylemleri uluslararası sözleşmeleri ihlal eden bir gasp politikası olarak görüyor, ermenilerin anıtlara yönelik olan kaygılarını gerçekçi bulmadıklarını ve bunun kabul edilemez olduğunu beyan ettiler. 
        Bu provokasyonla Ermeni tarafı, her zaman olduğu gibi, bu sefer de Ermenistan-Azerbaycan Dağlık Karabağ çatışmasının barışçıl bir şekilde çözümüne yönelik müzakere sürecinden kaçındığını gösteriyor. Uluslararası toplum “Gövherağa” Camii'ne ve Azerbaycan'ın işgal altındaki tüm bölgelerinde bulunan tarihi ve dini anıtlara yönelik yapilan vandalizme karşı harekete geçmelidir. 
         “Silahlı Çatışmada Kültürel Mirası Korumasına dair” Lahey Sözleşmesi (1954), UNESCO “Dünya Kültürel ve Doğal Miras” Sözleşmesi (1972) ve “Avrupa Arkeolojik Mirasın Korunması” Sözleşmesi (1992). Bu sözleşmelerin hükümlerine dayanarak bu gibi eylemler kesinlikle kınanmalı ve tekrarlanmaması için ciddi adımlar atılmalıdır.