Konuyla ilgili yazılı açıklamada bulunan Kum, "Evlenebilmek için öncelikle yerine gelmesi gereken önemli hukuki şartlar vardır: Bunların başında yaş gelir. Erkek veya kadın on yedi yaşını doldurmadıkça evlenemez. Ancak, hakim olağanüstü durumlarda on altı yaşını doldurmuş olan erkek veya kadının evlenmesine izin verebilir."dedi.
Evlenebilmek için sağlığa dair bazı şartlar da gerektiğini. Hıfzısıhha Kanunu'nun 122-124 maddeleri ve Evlenme Muayenesi Hakkında Nizamname ile belirlenmiş usuller çerçevesinde sağlıklı olduğu tespit edilen çiftlerin evlenmesine izin verildiğini ifade eden Kum, "Bu kanuna göre evlenebilmek için başta akıl sağlığının yerinde olması şarttır. Bu şart tamam ise bu sefer bulaşıcı hastalıklar var mı diye bakılır. Kanun 1931 yılında düzenlendiği için sizin endişe duyduğunuz HIV, Hepatit B ve Hepatit C'nin adı geçmediğini belirterek şunları söyledi: "Bunların yerine verem, belsoğukluğu, frengi, yumuşak şankr ve cüzzam baş rol oyuncularıdır. Kanuna göre bulaşıcı hastalığı bulunanların etrafına bulaştırma riski geçene kadar evlenme izinleri ertelenir. Tedaviden sonra alınacak sağlam raporu ile ancak tekrar izin için başvurulabilir. Yani kanun der ki 'senin ne olduğundan çok çevre için yarattığın tehlike önemlidir'. Yalnız verem için özel bir alt başlık açılmıştır. Madde 124'e göre " ilerlemiş bulaşıcı vereme hastası olanların nikahı altı ay ertelenir . Bu zaman içerisinde iyiliğe doğru gidiş görülmezse bu zaman altı ay daha uzatılır. Bu zamanın sonunda konuyla ilgili doktorlar her iki tarafa bu
hastalığın tehlikesini ve evlenmenin yaratacağı zararları bildirmeğe mecburdur." Yani tedavi edilemeyen bulaşıcı hastalıklar için evlilik ancak iki kere altı ay ertelenebilir, fakat sonsuza kadar engellenemez. Taraflar hastalık risklerini biliyor ve kabul ediyorlar ise evlenmelerine izin verilir. Aynı hüküm o dönem söz konusu olmayan ama günümüzde tehlike yaratan kronik viral hastalıklar için de uygulanabilir. Yani mutlaka evlenmek isteyenin önünde kanun durmamaktadır.
Evlenebilmek için sağlığa dair bazı şartlar da gerektiğini. Hıfzısıhha Kanunu'nun 122-124 maddeleri ve Evlenme Muayenesi Hakkında Nizamname ile belirlenmiş usuller çerçevesinde sağlıklı olduğu tespit edilen çiftlerin evlenmesine izin verildiğini ifade eden Kum, "Bu kanuna göre evlenebilmek için başta akıl sağlığının yerinde olması şarttır. Bu şart tamam ise bu sefer bulaşıcı hastalıklar var mı diye bakılır. Kanun 1931 yılında düzenlendiği için sizin endişe duyduğunuz HIV, Hepatit B ve Hepatit C'nin adı geçmediğini belirterek şunları söyledi: "Bunların yerine verem, belsoğukluğu, frengi, yumuşak şankr ve cüzzam baş rol oyuncularıdır. Kanuna göre bulaşıcı hastalığı bulunanların etrafına bulaştırma riski geçene kadar evlenme izinleri ertelenir. Tedaviden sonra alınacak sağlam raporu ile ancak tekrar izin için başvurulabilir. Yani kanun der ki 'senin ne olduğundan çok çevre için yarattığın tehlike önemlidir'. Yalnız verem için özel bir alt başlık açılmıştır. Madde 124'e göre " ilerlemiş bulaşıcı vereme hastası olanların nikahı altı ay ertelenir . Bu zaman içerisinde iyiliğe doğru gidiş görülmezse bu zaman altı ay daha uzatılır. Bu zamanın sonunda konuyla ilgili doktorlar her iki tarafa bu
hastalığın tehlikesini ve evlenmenin yaratacağı zararları bildirmeğe mecburdur." Yani tedavi edilemeyen bulaşıcı hastalıklar için evlilik ancak iki kere altı ay ertelenebilir, fakat sonsuza kadar engellenemez. Taraflar hastalık risklerini biliyor ve kabul ediyorlar ise evlenmelerine izin verilir. Aynı hüküm o dönem söz konusu olmayan ama günümüzde tehlike yaratan kronik viral hastalıklar için de uygulanabilir. Yani mutlaka evlenmek isteyenin önünde kanun durmamaktadır.
