Memleketim
Neşe SOFUOĞLU Yaşamaya mecbur olduğun yeri ne kadar sevmeye çalışsan da, Nazım Hikmet’in dediği gibi “alnımın çizgilerindesin memleketim”. Iğdır’a uzaktan bakmak yazım ile ilgili Gazeteye yapılan yorumlardan biri, kimin yazdığını bilmiyorum ama çok etkilendim. Bunun üzerine; hadi gelin köyümüze geri dönelim dedim ve aklıma gelenleri sıraladım. Her ne kadar çocukluğumuzdaki Iğdır’ı bulamasak da olsun, yeni Iğdır’ı KEŞFEDERİZ. Sokakta yürürken çoğu kişiyi tanımasak da olsun, zamanla TANIŞIRIZ. Yaşam tarzımız, özgür davranışlarımız, bakış açımız yadırganabilir, olsun zamanla ALIŞTIRIRIZ. Yaşamımıza müdahaleler olabilir, eleştirilebiliriz olsun, dik duruşumuz, samimiyetimiz, iyi niyetimizle MÜCADELE EDERİZ. Tiyatroya gidemeyebiliriz olsun, hayatımızın başrolünü OYNARIZ. Yeni vizyona giren filmleri seyredemeyebiliriz, olsun DVD SEYREDERİZ ( Iğdır’da bir sinemanın olmamasına çok içerliyorum o ayrı bir konu.) Aradığımız her şeyi bulamayabiliriz olsun, internetten alışveriş YAPARIZ. Gidilecek yeni mekanlar olmayabilir olsun, gittiğimiz mekanların sıcaklığı ile ISINIRIZ. Bununla birlikte orada; Sabahları güneşi ilk biz karşılarız. Bahçeden sebze, ağaçlardan meyve toplarız. (Üstelik hepsi organik.) Kahvaltı masamızda şor, kere, kaymak, patlıcan reçeli, Iğdır peyniri, mis gibi kokan domates, salatalık, biber en önemlisi taze kişniş ve lavaş olur. Daha küçük, daha az masraflı, ama bir o kadar zengin hayatlarımız olur. Her yerde bağıra bağıra öz dilimizi konuşuruz. O içimizi titreten, başka dilde bu kadar anlamlı sözlerin olmadığı öz müziğimizi dinleriz Hayattaki en yakınımız olan bizi koşulsuz seven, kucaklayan aile büyüklerimiz, kardeşlerimiz, canlarımızla birlikte yaşlanırız. En masum arkadaşlar çocukluk arkadaşlarıdır, çocukluk arkadaşlarımızla masumiyetimize döneriz. Havalimanımız var, sıkıldığımızda istediğimiz yere bir uçuş mesafesinde oluruz. İllaki özel eğitim diyorsak çocuklarımızı yapımına başlanan Hazar Koleji’nde okuturuz. Hele birde düğünlerimiz var ki, değme gece kulüplerine şapka çıkartır.Daha ne olsun, farklı şeyler istiyorsak da elimizi taşın altına sokup bi zahmet biz yaparız.Hayatta her şeyi daha mutlu olmak için yapmıyor muyuz, o halde nerede mutlu olacaksak her şeye rağmen orada yaşamak daha anlamlı değil mi? En azında benim için öyle.Çok hayalperest yaklaştığımı söylediğinizi duyar gibiyim.Albert Einstein ne demiş ‘’Zekanın gerçek göstergesi hayal gücüdür, bilgi değil. ‘’Eeee şimdi yazıyı, esin kaynağım okuyucumuz için ‘’Memleketim’’şiiri ile bitirmek boynumun borcu.Sevgiyle daimaMEMLEKETİMMemleketim, memleketim,Ne kasketim kaldısenin ora işi, Ne yollarını taşımış ayakkabım,Son mintanım da sırtımda paralandı çoktaaan,Şile bezinden. Sen şimdi yalnızSaçımın akında,Enfarkında yüreğimin,Alnımın çizgilerindesin memleketim Memleketim, memleketim.N. Hikmet
Yayınlanma :
10.12.2012 06:07
Güncelleme :
29.07.2025 22:55
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: