İsrail'in okullara ve evlere yönelik düzenlediği saldırıda 350'in
üzerinde sivil halkın ölmesi ve 1500'nin üzerinde yaralının olması
milletimizi derinden üzmüştür. Ülke genelinde yapılan, daha önce
benzeri görülmemiş gösterilerde bunun göstergesidir.
Gazze'de yağdırdığı bombalarla çocuk, kadın, erkek demeden onlarca masum insanı katleden işgalci İsrail, İslam Aleminin nefretini kazanmıştır.
Siyonist İsrail'in masum Gazze halkına yönelik saldırısını lanetleyerek şiddetle kınıyoruz.
İsrail'in kadın ve çocuk demeden sivil halka yönelik olarak düzenlediği bu canice saldırıya Batılı ülkelerin sessiz kalmasını da anlamlı buluyor, onları bu tavırlarından dolayı suç ortağı ilan ediyoruz. Medeniyetler ittifakından bahseden, dünya barışı ve özgürlük çağrıları yapan batı dünyasının sahte yüzü, İsrail'in gerçekleştirdiği katliamlara sessiz kalmasıyla bir kez daha ortaya çıkmıştır. Siyonist rejimin kan içicileri, birkaç ay önce geçiş yollarını kapatarak Gazze’nin mazlum ve savunmasız halkına en zaruri ihtiyaç maddelerinin bile ulaşmasını engellemekle dünya kamuoyu nezdinde kendilerini rezil rüsva etmişlerdi, şimdi ise yüzlerce kadın, çocuk ve savunmasız erkeği katletmek suretiyle cinayetle dolu dosyalarını tamamlayarak insan haklarıiddiacılarının yüzlerine ebedi bir kara çalmış oldular.” Bir taraftan barış deyip diğer taraftan masum insanları katleden
İsrail'in terörist yüzünü artık bütün dünya görmelidir. Bir başka önemli konu ise İslam coğrafyasının merkezinde sayılan Filistin'de akan Müslüman kanından, Mısır, Ürdün, Suudi Arabistan’ın başı çektiği bazı Arap devletleri de sorumludur. Siyonist İsrail’e kendi makam ve saltanatları için her türlü desteği veren bu ülke liderlerini de lanetlemekteyiz.
Biz diyoruz ki; sabretmek, boyun eğmek değil, direnmektir. Bu direnme ruhu, inancımızın doğasında vardır. Ve bu ruhu harekete geçirmemek büyük bir vebaldir.
“İslam dünyasının idarecilerinin suskunluğu ve bazılarının kan içici siyonistlerle beraberliği son aylarda Müslümanların kalbini üzüntüye boğmuştur, şimdi şunu sormalıdır: Uluslararası kurumlar ve keyif peşindeki zelil Arap yöneticiler gözlerini bu apaçık kan dökme karşısında yummaya ne zamana kadar devam edecekler acaba?”
Başta Hükümetimiz olmak üzere Türkiye Cumhuriyetinin devleti ve milletiyle, İsrail'in terörist eylemlerine karşı her türlü eylemi ortaya koymalıdır. Bu düşüncelerle, hain saldırılarda şehit olan Filistinlilere Allah'tan rahmet, tüm İslam alemine baş sağlığı diliyoruz."
Gazze'de yağdırdığı bombalarla çocuk, kadın, erkek demeden onlarca masum insanı katleden işgalci İsrail, İslam Aleminin nefretini kazanmıştır.
Siyonist İsrail'in masum Gazze halkına yönelik saldırısını lanetleyerek şiddetle kınıyoruz.
İsrail'in kadın ve çocuk demeden sivil halka yönelik olarak düzenlediği bu canice saldırıya Batılı ülkelerin sessiz kalmasını da anlamlı buluyor, onları bu tavırlarından dolayı suç ortağı ilan ediyoruz. Medeniyetler ittifakından bahseden, dünya barışı ve özgürlük çağrıları yapan batı dünyasının sahte yüzü, İsrail'in gerçekleştirdiği katliamlara sessiz kalmasıyla bir kez daha ortaya çıkmıştır. Siyonist rejimin kan içicileri, birkaç ay önce geçiş yollarını kapatarak Gazze’nin mazlum ve savunmasız halkına en zaruri ihtiyaç maddelerinin bile ulaşmasını engellemekle dünya kamuoyu nezdinde kendilerini rezil rüsva etmişlerdi, şimdi ise yüzlerce kadın, çocuk ve savunmasız erkeği katletmek suretiyle cinayetle dolu dosyalarını tamamlayarak insan haklarıiddiacılarının yüzlerine ebedi bir kara çalmış oldular.” Bir taraftan barış deyip diğer taraftan masum insanları katleden
İsrail'in terörist yüzünü artık bütün dünya görmelidir. Bir başka önemli konu ise İslam coğrafyasının merkezinde sayılan Filistin'de akan Müslüman kanından, Mısır, Ürdün, Suudi Arabistan’ın başı çektiği bazı Arap devletleri de sorumludur. Siyonist İsrail’e kendi makam ve saltanatları için her türlü desteği veren bu ülke liderlerini de lanetlemekteyiz.
Biz diyoruz ki; sabretmek, boyun eğmek değil, direnmektir. Bu direnme ruhu, inancımızın doğasında vardır. Ve bu ruhu harekete geçirmemek büyük bir vebaldir.
“İslam dünyasının idarecilerinin suskunluğu ve bazılarının kan içici siyonistlerle beraberliği son aylarda Müslümanların kalbini üzüntüye boğmuştur, şimdi şunu sormalıdır: Uluslararası kurumlar ve keyif peşindeki zelil Arap yöneticiler gözlerini bu apaçık kan dökme karşısında yummaya ne zamana kadar devam edecekler acaba?”
Başta Hükümetimiz olmak üzere Türkiye Cumhuriyetinin devleti ve milletiyle, İsrail'in terörist eylemlerine karşı her türlü eylemi ortaya koymalıdır. Bu düşüncelerle, hain saldırılarda şehit olan Filistinlilere Allah'tan rahmet, tüm İslam alemine baş sağlığı diliyoruz."