MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli Iğdır'da İnci düğün salonunda partililere hitap etti. Yaycı köyü yakınlarında partililerce karşılanan bahçeli daha sonra Alican sınır kapısına geçti. Melekli beldesinde Ali Varol ve vatandaşlar tarafından durdurularak kurban kesildi. Alican sınır kapısın da bir konuşma yaptı. Ardından Taşburun beldesine geçerek MHP’li Belediye Başkanı Nesip Aksu’yu seçtikleri için Taşburunlulara teşekkür etti. İnci düğün salonunda yapılan toplantının açılışını il başkanı Cahit Erol yaptı ardından kürsüye gelen MHP Genel Başkanı Bahçeli şunları söyledi:
“Serhat Şehirlerimiz olan Kars, Ardahan sonra Iğdır‘ da olmaktan mutluluk duyuyorum. Türkiye bugün AKP iktidarı ile yönetilmektedir. AKP hiçbir siyasi partiye nasip olmayan bir sayısal çoğunlukla tek başına iktidar olmuştur.
8 yılını tamamladığı bir süreç içerisinde nerden bakarsak bakalım ülkemiz iyi yönetilememiştir, bir çok siyasi olaylar yaşanmış ama ekonomik ve sosyal yönden toplumumuzun temel sorunlarının çözümünde hiçbir adım atılmamıştır. Bu gün sizlerin ve Iğdırlı vatandaşlarımızın durumunu yakından incelediğimizde kimsenin mutlu huzurlu ve güven altında olmadığını rahatlıkla tespit edebiliriz. Nereden bakarsanız bakın 4 kişilik bir aile açlık sınırının altında, asgari ücreti esas alsanız asgari ücretle çalışan insanımızın tamamı açlık sınırının altında kalmaktadır.
8 yıllık iktidarlık döneminde ülkemizin yoksulluk sorunu çözülememiştir. 8 yıllık iktidar döneminde yoksulluk sorunu çözülememişse peki çözülen ne olmuştur sorusunu sorduğumuzda AKP yönetiminin yoldaşlarıyla, yandaşlarıyla, hanedanları zengin olmuştur.
Bugün bir aileye sorduğumuzda kaç evladınız var en az size vereceği cevap 5 olacaktır. Evin efendisi çalışıyor çocuklar boşta geziyor diyen bir ananın sesini duyabilirsiniz.
Bu ne demektir 8 yıllık bir dönem içerisinde büyük iddialarla gelmiş bir sayısal güce sahip olan iktidar maalesef işsizliği çözememiştir biz çözeriz demesine rağmen işsizlik bu iktidar döneminde katmer katmer artmış ve her evde bir işsiz kardeşimiz vardır. Üniversite mezunu Lise mezunu binlerce gencimiz bulunmaktadır. İşsizlik önemli bir sorundur. Sonuçları itibariyle çok derin bir sosyal hastalıktır. 2 Milyon 600 bin işsiz vardır.
Her evde bir sosyal dinamit var demektir. Eğer bunu art niyetli olanlar Türkiye üzerinde hesabı olanlar, Türkiye’yi bölmek isteyenler, istikrarsızlaştırmak isteyenler, işsizlik sorunundan faydalanarak her türlü terörü sosyal anarşiyi geliştirebilirler. 8 yıldan beri bir aldatma bir kandırma devam ediyor.
Köylüye, Çiftçiye, Emekliye bakın durum budur hele bu bölgede hayvancılık sektörü çöktüğüne göre geçim darlığının ne kadar arttığına şahit oluyoruz.
Bu kadar önemli ekonomik ve sosyal kriz varken Sayın Başbakan bizi teyit geçti, Bürokratlar krizden kurtulduk dese de hala bu ülkede ekonomik kriz var. Bu ülke krizi yaşıyor. Bir sosyal bunalıma doğru da ülkeyi sürükler hale gelmiştir.
Bu tabloya baktığımız zaman fukaralık artıyor, her türlü ahlaksızlık artıyor yaygınlaşıyor, sosyal yönden huzursuzluk başını almış gidiyor. Ama Türkiye’nin gündemi bu şekilde görünmüyor. Sadece Başbakan’ın oluşturduğu suni gündemlerle Türkiye oyalanıyor.
İşte bunlardan biri lüzumsuz bir yerde lüzumsuz zamanda kime ne söz vermişse neye mecbur neye mahkum kalmışsa Anayasa değişikliği ile Türkiye nin önemli sorunlarını çözmeye muktedir bir iktidar Anayasa değişikliliği diye tutturmuş, Devletin bütün imkanlarını kullanarak Anayasada evet oyu çıkarmıştır. Anayasada evet çıktı ne değişti. İşsizlik mi çözüldü, evet oyuyla kişilerin gelirlerimi arttı. Yoksulluk mu ortadan kalktı. Bunları göz önüne aldığımızda iki şey değişti birisi anayasa mahkemesinin yapısı ve diğeri hakimler ve savcılar yüksek kurulunun sayısı değiştirildi.
AKP Genel başkan yardımcılarından birisinin verdiği demeçte anayasa mahkemesinin korkusundan kurtulduk diyor. Demekki anayasa değişikliğindeki 22 maddelik anayasa değişikliği AKP nin bu güne kadar yaptığı yanlışlarla, açılım adı altındaki zırvalarla Türkiye’yi sürükleyeceği felaketlerde anayasa mahkemesi tarafından kapatılma korkusu ve ceza alma korkularını aşmış oluyorlar.
Gelinen nokta burası böyle rezillik olurmu. Hakimler ve Savcılar yüksek kurulu seçimi yapılıyor. Adliyelerde aynı siyasi partiler gibi bir seçilme ortamı yaşanıyor. Hakimin biri diyor beni seçin öbürü diyor beni seçin diyor. Adalet dağıtan Hakim ve Savcılar kıran kırana mücadele veriyor. Herkes seçilmek için bir birinin önünü kesiyor. Kendisi seçimi kazanıp ya iktidara yandaşlık yapmaya yada karşısındaki dürüst bir hakimi karalayarak öncelik almanın kavgasını vermeye başladı.
Böyle bir rezil Türkiye olabilirmi Bütün bunlar olurken seçim sonuçları açıklanacağı gün Yüksek seçim kurulu geçici sonuçlar 21. 30 da açıklanacağını söylediği halde 19.30’da besleme bazı besleme köşe yazarları yandaş ve medya kuruluşlarına çıkarak haksız ve adaletsiz ve alçakça yorumlar yapmaya başladılar. Bazı köşe yazarları her 15 dakikada birisi çıkıyor, MHP İç Anadolu da darbe aldı. MHP kaleleri yıkıldı. MHP Barajı aşamayacak yalanlarını söylemeye başladılar. Bunları niye söylüyorlar. Çünki % 42 hayır’ ın mimarı sahibi olduğu için. İşte kale burada işte gerçek ülkücüler burada 2011 yılında yapılacak olan Millet vekilliği seçiminin startını Kars, Ardahan, ve Iğdır’dan başlatıyorum. Iğdır Türkiye için çok önemlidir. Iğdır ortaasyayla Azarbaycan üzerinde bağını kuran bir yerdir. Iğdır mutlaka ve mutlaka MHP nin olmalıdır. Birbirinizi sevin birbirinizi sevin hangi kökenden hangi mezhepten olursu olsun yeterki bölücü olmasın, kucaklayın Iğdır’a Türk bayrağını ve Üç hilali dikin. Şimdi önümüzdeki dönemlerde Iğdır’lılara sesleniyorum diyorum ki ayağa kalk Belediyeyi ve Millet vekilliğini geri alın Iğdır’ı geri istiyorum.” Coşkulu kalabalık ayağa kalkarak alkışlarla Bahçeliyi ve yanında olan Genel Başkan yardımcıları ve Milletvekillerini ilimizden uğurladılar.
“Serhat Şehirlerimiz olan Kars, Ardahan sonra Iğdır‘ da olmaktan mutluluk duyuyorum. Türkiye bugün AKP iktidarı ile yönetilmektedir. AKP hiçbir siyasi partiye nasip olmayan bir sayısal çoğunlukla tek başına iktidar olmuştur.
8 yılını tamamladığı bir süreç içerisinde nerden bakarsak bakalım ülkemiz iyi yönetilememiştir, bir çok siyasi olaylar yaşanmış ama ekonomik ve sosyal yönden toplumumuzun temel sorunlarının çözümünde hiçbir adım atılmamıştır. Bu gün sizlerin ve Iğdırlı vatandaşlarımızın durumunu yakından incelediğimizde kimsenin mutlu huzurlu ve güven altında olmadığını rahatlıkla tespit edebiliriz. Nereden bakarsanız bakın 4 kişilik bir aile açlık sınırının altında, asgari ücreti esas alsanız asgari ücretle çalışan insanımızın tamamı açlık sınırının altında kalmaktadır.
8 yıllık iktidarlık döneminde ülkemizin yoksulluk sorunu çözülememiştir. 8 yıllık iktidar döneminde yoksulluk sorunu çözülememişse peki çözülen ne olmuştur sorusunu sorduğumuzda AKP yönetiminin yoldaşlarıyla, yandaşlarıyla, hanedanları zengin olmuştur.
Bugün bir aileye sorduğumuzda kaç evladınız var en az size vereceği cevap 5 olacaktır. Evin efendisi çalışıyor çocuklar boşta geziyor diyen bir ananın sesini duyabilirsiniz.
Bu ne demektir 8 yıllık bir dönem içerisinde büyük iddialarla gelmiş bir sayısal güce sahip olan iktidar maalesef işsizliği çözememiştir biz çözeriz demesine rağmen işsizlik bu iktidar döneminde katmer katmer artmış ve her evde bir işsiz kardeşimiz vardır. Üniversite mezunu Lise mezunu binlerce gencimiz bulunmaktadır. İşsizlik önemli bir sorundur. Sonuçları itibariyle çok derin bir sosyal hastalıktır. 2 Milyon 600 bin işsiz vardır.
Her evde bir sosyal dinamit var demektir. Eğer bunu art niyetli olanlar Türkiye üzerinde hesabı olanlar, Türkiye’yi bölmek isteyenler, istikrarsızlaştırmak isteyenler, işsizlik sorunundan faydalanarak her türlü terörü sosyal anarşiyi geliştirebilirler. 8 yıldan beri bir aldatma bir kandırma devam ediyor.
Köylüye, Çiftçiye, Emekliye bakın durum budur hele bu bölgede hayvancılık sektörü çöktüğüne göre geçim darlığının ne kadar arttığına şahit oluyoruz.
Bu kadar önemli ekonomik ve sosyal kriz varken Sayın Başbakan bizi teyit geçti, Bürokratlar krizden kurtulduk dese de hala bu ülkede ekonomik kriz var. Bu ülke krizi yaşıyor. Bir sosyal bunalıma doğru da ülkeyi sürükler hale gelmiştir.
Bu tabloya baktığımız zaman fukaralık artıyor, her türlü ahlaksızlık artıyor yaygınlaşıyor, sosyal yönden huzursuzluk başını almış gidiyor. Ama Türkiye’nin gündemi bu şekilde görünmüyor. Sadece Başbakan’ın oluşturduğu suni gündemlerle Türkiye oyalanıyor.
İşte bunlardan biri lüzumsuz bir yerde lüzumsuz zamanda kime ne söz vermişse neye mecbur neye mahkum kalmışsa Anayasa değişikliği ile Türkiye nin önemli sorunlarını çözmeye muktedir bir iktidar Anayasa değişikliliği diye tutturmuş, Devletin bütün imkanlarını kullanarak Anayasada evet oyu çıkarmıştır. Anayasada evet çıktı ne değişti. İşsizlik mi çözüldü, evet oyuyla kişilerin gelirlerimi arttı. Yoksulluk mu ortadan kalktı. Bunları göz önüne aldığımızda iki şey değişti birisi anayasa mahkemesinin yapısı ve diğeri hakimler ve savcılar yüksek kurulunun sayısı değiştirildi.
AKP Genel başkan yardımcılarından birisinin verdiği demeçte anayasa mahkemesinin korkusundan kurtulduk diyor. Demekki anayasa değişikliğindeki 22 maddelik anayasa değişikliği AKP nin bu güne kadar yaptığı yanlışlarla, açılım adı altındaki zırvalarla Türkiye’yi sürükleyeceği felaketlerde anayasa mahkemesi tarafından kapatılma korkusu ve ceza alma korkularını aşmış oluyorlar.
Gelinen nokta burası böyle rezillik olurmu. Hakimler ve Savcılar yüksek kurulu seçimi yapılıyor. Adliyelerde aynı siyasi partiler gibi bir seçilme ortamı yaşanıyor. Hakimin biri diyor beni seçin öbürü diyor beni seçin diyor. Adalet dağıtan Hakim ve Savcılar kıran kırana mücadele veriyor. Herkes seçilmek için bir birinin önünü kesiyor. Kendisi seçimi kazanıp ya iktidara yandaşlık yapmaya yada karşısındaki dürüst bir hakimi karalayarak öncelik almanın kavgasını vermeye başladı.
Böyle bir rezil Türkiye olabilirmi Bütün bunlar olurken seçim sonuçları açıklanacağı gün Yüksek seçim kurulu geçici sonuçlar 21. 30 da açıklanacağını söylediği halde 19.30’da besleme bazı besleme köşe yazarları yandaş ve medya kuruluşlarına çıkarak haksız ve adaletsiz ve alçakça yorumlar yapmaya başladılar. Bazı köşe yazarları her 15 dakikada birisi çıkıyor, MHP İç Anadolu da darbe aldı. MHP kaleleri yıkıldı. MHP Barajı aşamayacak yalanlarını söylemeye başladılar. Bunları niye söylüyorlar. Çünki % 42 hayır’ ın mimarı sahibi olduğu için. İşte kale burada işte gerçek ülkücüler burada 2011 yılında yapılacak olan Millet vekilliği seçiminin startını Kars, Ardahan, ve Iğdır’dan başlatıyorum. Iğdır Türkiye için çok önemlidir. Iğdır ortaasyayla Azarbaycan üzerinde bağını kuran bir yerdir. Iğdır mutlaka ve mutlaka MHP nin olmalıdır. Birbirinizi sevin birbirinizi sevin hangi kökenden hangi mezhepten olursu olsun yeterki bölücü olmasın, kucaklayın Iğdır’a Türk bayrağını ve Üç hilali dikin. Şimdi önümüzdeki dönemlerde Iğdır’lılara sesleniyorum diyorum ki ayağa kalk Belediyeyi ve Millet vekilliğini geri alın Iğdır’ı geri istiyorum.” Coşkulu kalabalık ayağa kalkarak alkışlarla Bahçeliyi ve yanında olan Genel Başkan yardımcıları ve Milletvekillerini ilimizden uğurladılar.
