Parti il binasında basın açıklaması yapan MHP Iğdır İl Başkanı Cahit Erol, Iğdır Belediyesi tarından geçtiğimiz hafta yapılan son Belediye Meclis Toplantısında oy birliği ile alının karar doğrultusunda; ‘Belediyenin Mücavir Alanının Genişletilmesi’ ile Erhacı Köyü, Karakuyu, Suveren ve Gürpınar köylerinin Iğdır merkeze bağlanmasının kabul edilmez olduğunu savundu.
Erol, “5 Ekim 2012 tarihinde belediye meclis toplantısına getirilen 9 maddelik gündemin son dokuzuncu maddesi aynen şöyledir. Belediye meclisini 2012-164 tarih ve sayılı kararı ile imar komisyonuna havale edilen imar plan tadilatlarının komisyon görüşü doğrultusunda görüşülmesine demiş ve hiçbir açıklık getirmemiştir bir fazla üyeyle meclisten geçirerek gerekçesinin ne olduğunu bilmemekle beraber meclis üyelerimizden sorup öğrendiğim kadarı ile “Erhacı Köyü, Karakuyu, Suveren ve Gürpınar köylerinin ‘Belediyenin Mücavir Alanı’ içerisine alınıp, bu köylere belediye hizmetlerinin getirilmesini sağlamaktır” denilmiştir. Fakat, bu arada söz konusu kararı belediye encümenlerimizden iki arkadaşımızı yollayarak dilekçe ile başvurup istedikleri halde maalesef kararı belediyenin yetkili kişileri encümenlerimize bile vermemişlerdir. 4 köyün arazisi 130 bin dönüme tekabül ediyormuş.
Öğrendiğimiz kadarı ile söz konusu 4 köyün arasında bulunan 130 bin dönüm mera-hazine ve belediyeye ait yerler varmış ve mücavir alanın genişletilmesi bahane edilerek, Belediye Başkan Yardımcısı Adem Yaşa’nın 2010 yılında söylediğini hayata geçirme projesidir. Esas olan yani yerleşim alanı açmak ve birçok yerden mensuplarını getirerek Iğdır’a yerleştirmektir. Geçmiş siyasilerin Üniversiteyi Suveren mevkiine çekmelerinin asıl sebebi o günde bu günde anlaşılmıştır ve bunların kimlerle iş birliği yaptıkları bilerek veya bilmeyerek ortaya çıkmıştır” dedi.
“HANGİ GEREKÇEYLE MÜCAVİR ALANI GENİŞLETİYORUZ”
Şimdi Iğdır’ın yerleşim alanına bakıp ona göre bir değerlendirme yapalım diyen başkan Erol; “ Iğdır’ın belediye sınırları içerisinde olan nüfusunu dikkate almış olursak bir mahallenin sığabileceği kadardır. Ama yayılma ve dağılmasını göz önüne alırsak 30 mahalleye bedel bir dağılma içerisindedir. Mevcut mahallelerdeki pislik ve leş kokusundan insanların neredeyse burunlarının direği çatlayacak derecede iken bu yayılmaya hizmet yetmez iken şimdide bahse konu köylerin hizmeti yüklenecek, benim belediyem Alikamerli ve Hakveyis Mahallelerine yağmur yağdığında geçilmez durumda iken, Baharlı, Söğütlü ve Karaağaç Mahallelerinde sokak köpekleri yüzünden dışarı çıkılmaz iken, Atatürk Mahallesi, Kışla Yolu, Melekli Caddesi köstebek yuvasıyken, şu belediyemiz hangi mantıkla mücavir alanı genişleterek ve buralara hizmet götürmek istiyor. Acaba kendileri inanıyorlar mı buralara hizmet götüreceklerine? Burada soruyorum hangi mantık ile mücavir alanı genişletiyorsunuz? Sanayi yolundan arabaların geçmesi mümkün olamayacak derecede köstebek yuvasını andıran çukurlar araçlara büyük zayiat verirken ve sanayi sitesine 2009 yılından beri hiçbir hizmet gitmemiş iken, esnaflar gayrı-sıhhi durumda çalışırken merkezin durumu yürekler acısı iken şimdi Gürpınar Erhacı’ya, Karakuyu’ya ve Suveren’e hizmeti nasıl götüreceksiniz? Bunu hiçbir mantık kabul etmiyor ve etmesi de mümkün değildir.” şeklinde konuştu.
“ASIL MESELE DİYARBAKIR PROJESİDİR”
Başkan Erol, “Asıl mesele Diyarbakır projesidir. Suveren bölgesine doğru yerleşim yerlerini açmak, daha sonra bu bölgeyi imara sevk etmek ondan sonrada düşündükleri gibi Türkiye’nin muayyen yerlerinden mensuplarını getirerek, bu bölgelere yerleştirip, sözde dengeyi kuracaklarmış gibi imaj verirken Iğdır’ın demografik yapısını bozmak, huzurlu Iğdır’ı huzursuz, terörsüz Iğdır’ı terörlü hale getirerek halkı birbirine düşürmekten başka bir proje değildir bu düşündükleri. Iğdır halkının yüzde 95’i bu belediyenin bu düşüncesini ve bu kararını asla kabul etmeyeceğine adım gibi eminim, ne Karakuyu, ne Erhacı, ne Gürpınar, nede Suveren bir karış toprağını ve merasını kimseye vermeyecektir ve vermezlerde” dedi.
Erol, “5 Ekim 2012 tarihinde belediye meclis toplantısına getirilen 9 maddelik gündemin son dokuzuncu maddesi aynen şöyledir. Belediye meclisini 2012-164 tarih ve sayılı kararı ile imar komisyonuna havale edilen imar plan tadilatlarının komisyon görüşü doğrultusunda görüşülmesine demiş ve hiçbir açıklık getirmemiştir bir fazla üyeyle meclisten geçirerek gerekçesinin ne olduğunu bilmemekle beraber meclis üyelerimizden sorup öğrendiğim kadarı ile “Erhacı Köyü, Karakuyu, Suveren ve Gürpınar köylerinin ‘Belediyenin Mücavir Alanı’ içerisine alınıp, bu köylere belediye hizmetlerinin getirilmesini sağlamaktır” denilmiştir. Fakat, bu arada söz konusu kararı belediye encümenlerimizden iki arkadaşımızı yollayarak dilekçe ile başvurup istedikleri halde maalesef kararı belediyenin yetkili kişileri encümenlerimize bile vermemişlerdir. 4 köyün arazisi 130 bin dönüme tekabül ediyormuş.
Öğrendiğimiz kadarı ile söz konusu 4 köyün arasında bulunan 130 bin dönüm mera-hazine ve belediyeye ait yerler varmış ve mücavir alanın genişletilmesi bahane edilerek, Belediye Başkan Yardımcısı Adem Yaşa’nın 2010 yılında söylediğini hayata geçirme projesidir. Esas olan yani yerleşim alanı açmak ve birçok yerden mensuplarını getirerek Iğdır’a yerleştirmektir. Geçmiş siyasilerin Üniversiteyi Suveren mevkiine çekmelerinin asıl sebebi o günde bu günde anlaşılmıştır ve bunların kimlerle iş birliği yaptıkları bilerek veya bilmeyerek ortaya çıkmıştır” dedi.
“HANGİ GEREKÇEYLE MÜCAVİR ALANI GENİŞLETİYORUZ”
Şimdi Iğdır’ın yerleşim alanına bakıp ona göre bir değerlendirme yapalım diyen başkan Erol; “ Iğdır’ın belediye sınırları içerisinde olan nüfusunu dikkate almış olursak bir mahallenin sığabileceği kadardır. Ama yayılma ve dağılmasını göz önüne alırsak 30 mahalleye bedel bir dağılma içerisindedir. Mevcut mahallelerdeki pislik ve leş kokusundan insanların neredeyse burunlarının direği çatlayacak derecede iken bu yayılmaya hizmet yetmez iken şimdide bahse konu köylerin hizmeti yüklenecek, benim belediyem Alikamerli ve Hakveyis Mahallelerine yağmur yağdığında geçilmez durumda iken, Baharlı, Söğütlü ve Karaağaç Mahallelerinde sokak köpekleri yüzünden dışarı çıkılmaz iken, Atatürk Mahallesi, Kışla Yolu, Melekli Caddesi köstebek yuvasıyken, şu belediyemiz hangi mantıkla mücavir alanı genişleterek ve buralara hizmet götürmek istiyor. Acaba kendileri inanıyorlar mı buralara hizmet götüreceklerine? Burada soruyorum hangi mantık ile mücavir alanı genişletiyorsunuz? Sanayi yolundan arabaların geçmesi mümkün olamayacak derecede köstebek yuvasını andıran çukurlar araçlara büyük zayiat verirken ve sanayi sitesine 2009 yılından beri hiçbir hizmet gitmemiş iken, esnaflar gayrı-sıhhi durumda çalışırken merkezin durumu yürekler acısı iken şimdi Gürpınar Erhacı’ya, Karakuyu’ya ve Suveren’e hizmeti nasıl götüreceksiniz? Bunu hiçbir mantık kabul etmiyor ve etmesi de mümkün değildir.” şeklinde konuştu.
“ASIL MESELE DİYARBAKIR PROJESİDİR”
Başkan Erol, “Asıl mesele Diyarbakır projesidir. Suveren bölgesine doğru yerleşim yerlerini açmak, daha sonra bu bölgeyi imara sevk etmek ondan sonrada düşündükleri gibi Türkiye’nin muayyen yerlerinden mensuplarını getirerek, bu bölgelere yerleştirip, sözde dengeyi kuracaklarmış gibi imaj verirken Iğdır’ın demografik yapısını bozmak, huzurlu Iğdır’ı huzursuz, terörsüz Iğdır’ı terörlü hale getirerek halkı birbirine düşürmekten başka bir proje değildir bu düşündükleri. Iğdır halkının yüzde 95’i bu belediyenin bu düşüncesini ve bu kararını asla kabul etmeyeceğine adım gibi eminim, ne Karakuyu, ne Erhacı, ne Gürpınar, nede Suveren bir karış toprağını ve merasını kimseye vermeyecektir ve vermezlerde” dedi.
