Erol, “bir şehir düşünün ki, onuru ayaklar altına alınmış, şerefiyle oynanılmış, kimyası bozulmuş, insanları birbirine düşman edilmek istenilmiş, ekonomisi bilinçli olarak bazı ellere peşkeş çekilmiş. AKP hükümeti ve mensupları tarafından hülle şehir haline getirilmiştir.” dedi.
Iğdır’a kurulan Üniversitenin yerinin Suveren mevkiine kurulmasının yanlış olduğunu da dile getiren Erol, “buraya Üniversite kurulması yanlıştır. Çünkü su yok ayrıca zemin etüdü de yapılmamıştır. 2 metreden sonra altı ponzadır. Üniversite için en ideal yer Küllük köyüdür, ordada Küllük köyü halkı mezralarını tahsis etmişlerdir. Üniversite yönetiminin Suveren yanlışından geri dönmesini bekliyoruz” şeklinde konuştu.
Belediye çalışmalarına da değinen MHP il başkanı Cahit Erol, Şehrin bakımsız olduğunu Kışla Mahallesinde içme suyuna kanalizasyonun karıştığını, Belediyede bulunan Türk işçilere baskı yapılarak emekli olmalarının istendiğini iddia ederek, “Iğdır Belediyesi İmar Müdürü Adem Yaşa’nın bir rapor hazırladığı bu raporda şu görüşlere yer verdiğini esefle görmekteyiz. ”Azerileri de ürkütmeden Iğdır’ı Doğubayazıt istikametindeki yönde gelişmeyi ve ilave edilecek alanlara kontrollü nüfus artışını sağlamak gerekir” diyor Sayın Adem bey, Azerileri ürkütmeden ne demek ? Siz neyin ürktüğünü biliyor musunuz sözünüzün ne anlama geldiğini biliyor musunuz? 1971’e kadar Diyarbakır da yaşayan insanlarımızın % 83’ü Türk, % 17’si Kürt idi. Şimdi % 80 Kürt, % 20’si ise Türk’tür. Şunu çok iyi bil ki Iğdır’ı AKP’nin gücüyle de olsa o duruma getiremeyeceksiniz. Bunun olmasını siz istiyorsunuz ama unutmayın ki, 7 Kasımdaki, Konaklıdaki, 12 Eylüldeki ve Suveren’de ki Kürt istemiyor. O kardeşlerimiz bizimle beraber ağladı, bizimle beraber güldüler ve bundan sonrada böyle olacak“ dedi.
Erol basın açıklamasında şu görüşlere yer verdi. "Söze nereden başlayacağımı bilemiyorum. Çünkü: 31 Mayıs gecesi yapılan hain saldırıda İskenderun da şehit olan askerlerimizle yüreklerimize kor düştü. Yapılan hain saldırının yeri ve zamanı çok düşündürücüdür. Şehitlerimize Yüce Rabbimden rahmet kederli ailesine, Genelkurmay Başkanlığına ve tüm Türk milletine başsağlığı diliyorum. Son zamanlarda gerek ülke genelinde gerekse yerelde iktidarın izlediği politikalar, göçük altında kalarak vefat eden işçilere “çok güzel ölmüşlerdi” diye hitap eden bakanlar… Hangi yanlış politikayı hangi gafları dile getireyim bilemiyorum. Yerele dönecek olursak; bir şehir düşününki, onuru ayaklar altına alınmış, şerefiyle oynanılmış, kimyası bozulmuş, insanları birbirine düşman edilmek istenilmiş, ekonomisi bilinçli olarak bazı ellere peşkeş çekilmiş. AKP hükümeti ve mensupları tarafından hülle şehir haline getirilmiş özellikle valisi kılı kırk yararak seçilip Iğdır’a gönderilmiş Iğdır’ın kültürü, folkloru, yemeği, giyim, milli manevi değerleri ve Iğdır’a has medeniyeti üzerinde özellikle oynanılmış ve Iğdır’ın asıl sahipleri, kültür ve medeniyetiyle beraber azınlık durumuna düşürülmeye çalışılmıştır. Fakat o zihniyetin sahipleri Allah’ında bir hesabının olacağını hiç düşünmemişlerdir. O hesabında ne olduğunu zamanla görmekte ve görme ye de devam edeceğiz. AKP hükümeti tarafındın her ile bir üniversite kararı meclisten çıkınca Iğdır’a da Ziraat Fakültesi, İlahiyat Fakültesi birde Mühendislik Fakültesi olmakla beraber 3 fakülte verildi ve Iğdır’lı sevindi ve üniversite nereye kurulsun diye halkla beraber milletvekili, belediye başkanı, vali ve milli eğitim müdürü yer düşünürken; Ali GÜNER bey ve milli eğitim müdürünün özel diretmesiyle Suveren bölgesini öne sürdüler. Tabi sayın valimiz Karahisarlı(eski valimiz) büyük şehir hülyasına dalmış Iğdır’ı bin defa satar, derhal evet tabi olur dedi. Ya Iğdırlı olup 2 dönemde MHP’den belediye başkanı olan Nurettin Aras ? Tabii kendi hatası yüzünden MHP’den ihraç edilince vali beyin ağına düştü. AKP’ye geçeceğim diye vali beyin millet vekilinin ve milli eğitim müdürünün sözlerini bir ayet kabul ederek oda derhal evet dedi. Bu arada küllük köyünün merasının vali beyle, Selahattin Şimşek, Batmanlı ve Memet İMECE’ye peşkeş çekmeye kalktılar. Ne kadar mera yeri biliyor musunuz 5250 dönüm yani her dönüme bir ev kurulsa 5250 ev eder. Her evde beş kişi olsa yaklaşık 26 bin insan eder. Tabi bu yoğurt maya tutmadı. Halkımız dirayet gösterdi olmadı. Küllüklüler meralarına ya üniversite kurulsun diyorlar ya da meralarını geriye istiyorlar. Öylede kalmış. Şimdi bakın bu günlerde Iğdır belediyesinin imar müdürü Adem YAŞA bir rapor hazırlamış. Bu raporu tüm basına dağıtacağım ama en önemli olan yeri şurasıdır. Azerileri de ürkütmeden Iğdır’ın Doğubeyazıt istikametindeki yönde gelişmeyi ve ilave edilecek alanlara kontrollü nüfus artışını sağlamak gerekir diyor.Sayın Adem bey Azerileri ürkütmeden ne demek ? Siz neyin ürktüğünü biliyor musunuz sözünüzün ne anlama geldiğini biliyor musunuz ? sizi saygıya davet ediyorum akıllı onul!... Adem YAŞA bey şunu size hatırlatayım, 1971’e kadar Diyarbakır da yaşayan insanlarımızın % 83’ü Türk, % 17’si Kürt idi. Şimdi % 80 Kürt, % 20’si ise Türk’tür. Şunu çok iyi bil ki Iğdır’ı AKP’nin gücüyle de olsa o duruma getiremeyeceksiniz. Bunun olmasını siz istiyorsunuz ama unutmayın ki, 7 Kasımdaki, Konaklıdaki, 12 Eylüldeki ve Suverende ki kürt istemiyor. O kardeşlerimiz bizimle beraber ağladı, bizimle beraber güldüler ve bundan sonrada böyle olacak. Bunu böyle bil ve raporunu düzgün tut.
Sayın Iğdır’lı hemşerilerim şimdi anladınız mı vali Karahisarlı, Belediye Başkanı Aras, Milli Eğitim Müdürü Şimşek, ve milletvekili Güner ne için Suveren bölgesine üniversitenin gitmesini istiyorlardı. Bunların hizmeti Iğdır’a mı yoksa BDP’ye midir? Yalandan BDP’yi suçlayarak açılımı falan diyerek milleti biri birine düşürmeyin. Şu AKP’nin 5-6 aylık ömrü kaldı. Şu açılımlar ocağı dağılsında ondan sonra Türkiye ve Iğdır düzene girer ve inşallah şu ihanet şebekelerinden de hesap sorulur..
Şimdi gelelim Suveren bölgesindeki üniversitenin yerine Karahisarlı Bey, Milli Eğitim Müdürüyle beraber Suveren bölgesine bir tahta çakmışlar Iğdır Üniversitesi Suveren Kampüsü diyerek. O bölgeye müteahhit girdiğinde soracak bu bölgenin etütü yapıldığına dair bir etüt raporu varmıdır? Şunu şimdi sayın Rektörümüze soralım etüt var mı yok mu? Tabi ki yoktur. Öyle ise şu kampüs oyunu nedir? O bölgenin 2 metresi çakıl, ondan sonrası ponzadır. Ayrıca sel yatağı ve heyelanlı bölgedir. Bu milletin alın terini göz nurunu çarçur etmeyin. Birde sayın rektörüm şunu çok iyi bilin iktidarlar ve hükümetler geçicidir. Yaptığınız her işi Allah rızası için yapın. Müdür alımlarını, daire başkanı alımlarını, işçi alımlarında da adil olun. Unutmayın ki yüreği dolu olanın dili lal olur. Her konuyu takip ediyoruz. Bu Iğdır sahipsiz değildir. Üniversitemizin yerini Iğdır halkı tayin etmiştir. Küllük köyü bölgesidir ve orası da olacak göreceksiniz. Kimse merak etmesin.
Şimdi gelelim Toki Polis Lojmanlarının arkasındaki mera üzerinde 4 ev yapılmış ama halen içine tanışılmamış. Sayın Defterdarım o bölgede yani mera üzerinde bir inceleme yapsanız çok iyi olacağı kanaatindeyim. Sayın Belediye Başkan Yardımcıları Bağlar Mahallesi, Kışla Mahallesinin içme suyuna lağım suyu karışıyor bir iki yeri kazıp kapattınız, insanlarımızı belediye olarak şu pislikten kurtarın. Birde belediye çalışanları üzerinde baskı kurarak emekli olmalarını istiyorsunuz.Bu yıldırma politikanızıda terk edin kimsenin ekmeğiyle oynamayın. Biz hiç sizin ekmeğinizle oynadık mı? Bakın MHP’nin belediye başkanı Sayın ARAS Mal Meydanını, mezbahaneyi, sebze pazarlarını hep size tahsis etmişti. Sizde biraz sabırlı olun asıl sahipleri gelip sizden alacaklar. Kimsenin ekmeğini elinden almakla siyaset yapılmaz. Belediye olarak yolları, tıkanan kanalizasyonları, su şebekesini… biraz dikkate alın. Size yolda gösteririz şehrimizin ve milletimizin menfaati için.
Son söz olarak, Hüseyin ÇAPKIN beyden sonra AKP tarafından Iğdır Valiliğine seçilip gönderilen Yozgat’ın eski Iğdır’ın yeni Valisi Sayın Amir ÇİÇEK beyede hoş geldin der, tarafsız, adil, memleket sever, milli birlikten yana, devletin ebedi müddetliği için tavizsiz, ermeni, kürt, alevi, caferi vs gibi açılımların bir oyun olduğunu, ayrıştırıcı bir politika olduğunu dikkate alacaklarını umarak hürmetlerimi bildirir, kamu oyuna saygılarımı sunarım.”
Iğdır’a kurulan Üniversitenin yerinin Suveren mevkiine kurulmasının yanlış olduğunu da dile getiren Erol, “buraya Üniversite kurulması yanlıştır. Çünkü su yok ayrıca zemin etüdü de yapılmamıştır. 2 metreden sonra altı ponzadır. Üniversite için en ideal yer Küllük köyüdür, ordada Küllük köyü halkı mezralarını tahsis etmişlerdir. Üniversite yönetiminin Suveren yanlışından geri dönmesini bekliyoruz” şeklinde konuştu.
Belediye çalışmalarına da değinen MHP il başkanı Cahit Erol, Şehrin bakımsız olduğunu Kışla Mahallesinde içme suyuna kanalizasyonun karıştığını, Belediyede bulunan Türk işçilere baskı yapılarak emekli olmalarının istendiğini iddia ederek, “Iğdır Belediyesi İmar Müdürü Adem Yaşa’nın bir rapor hazırladığı bu raporda şu görüşlere yer verdiğini esefle görmekteyiz. ”Azerileri de ürkütmeden Iğdır’ı Doğubayazıt istikametindeki yönde gelişmeyi ve ilave edilecek alanlara kontrollü nüfus artışını sağlamak gerekir” diyor Sayın Adem bey, Azerileri ürkütmeden ne demek ? Siz neyin ürktüğünü biliyor musunuz sözünüzün ne anlama geldiğini biliyor musunuz? 1971’e kadar Diyarbakır da yaşayan insanlarımızın % 83’ü Türk, % 17’si Kürt idi. Şimdi % 80 Kürt, % 20’si ise Türk’tür. Şunu çok iyi bil ki Iğdır’ı AKP’nin gücüyle de olsa o duruma getiremeyeceksiniz. Bunun olmasını siz istiyorsunuz ama unutmayın ki, 7 Kasımdaki, Konaklıdaki, 12 Eylüldeki ve Suveren’de ki Kürt istemiyor. O kardeşlerimiz bizimle beraber ağladı, bizimle beraber güldüler ve bundan sonrada böyle olacak“ dedi.
Erol basın açıklamasında şu görüşlere yer verdi. "Söze nereden başlayacağımı bilemiyorum. Çünkü: 31 Mayıs gecesi yapılan hain saldırıda İskenderun da şehit olan askerlerimizle yüreklerimize kor düştü. Yapılan hain saldırının yeri ve zamanı çok düşündürücüdür. Şehitlerimize Yüce Rabbimden rahmet kederli ailesine, Genelkurmay Başkanlığına ve tüm Türk milletine başsağlığı diliyorum. Son zamanlarda gerek ülke genelinde gerekse yerelde iktidarın izlediği politikalar, göçük altında kalarak vefat eden işçilere “çok güzel ölmüşlerdi” diye hitap eden bakanlar… Hangi yanlış politikayı hangi gafları dile getireyim bilemiyorum. Yerele dönecek olursak; bir şehir düşününki, onuru ayaklar altına alınmış, şerefiyle oynanılmış, kimyası bozulmuş, insanları birbirine düşman edilmek istenilmiş, ekonomisi bilinçli olarak bazı ellere peşkeş çekilmiş. AKP hükümeti ve mensupları tarafından hülle şehir haline getirilmiş özellikle valisi kılı kırk yararak seçilip Iğdır’a gönderilmiş Iğdır’ın kültürü, folkloru, yemeği, giyim, milli manevi değerleri ve Iğdır’a has medeniyeti üzerinde özellikle oynanılmış ve Iğdır’ın asıl sahipleri, kültür ve medeniyetiyle beraber azınlık durumuna düşürülmeye çalışılmıştır. Fakat o zihniyetin sahipleri Allah’ında bir hesabının olacağını hiç düşünmemişlerdir. O hesabında ne olduğunu zamanla görmekte ve görme ye de devam edeceğiz. AKP hükümeti tarafındın her ile bir üniversite kararı meclisten çıkınca Iğdır’a da Ziraat Fakültesi, İlahiyat Fakültesi birde Mühendislik Fakültesi olmakla beraber 3 fakülte verildi ve Iğdır’lı sevindi ve üniversite nereye kurulsun diye halkla beraber milletvekili, belediye başkanı, vali ve milli eğitim müdürü yer düşünürken; Ali GÜNER bey ve milli eğitim müdürünün özel diretmesiyle Suveren bölgesini öne sürdüler. Tabi sayın valimiz Karahisarlı(eski valimiz) büyük şehir hülyasına dalmış Iğdır’ı bin defa satar, derhal evet tabi olur dedi. Ya Iğdırlı olup 2 dönemde MHP’den belediye başkanı olan Nurettin Aras ? Tabii kendi hatası yüzünden MHP’den ihraç edilince vali beyin ağına düştü. AKP’ye geçeceğim diye vali beyin millet vekilinin ve milli eğitim müdürünün sözlerini bir ayet kabul ederek oda derhal evet dedi. Bu arada küllük köyünün merasının vali beyle, Selahattin Şimşek, Batmanlı ve Memet İMECE’ye peşkeş çekmeye kalktılar. Ne kadar mera yeri biliyor musunuz 5250 dönüm yani her dönüme bir ev kurulsa 5250 ev eder. Her evde beş kişi olsa yaklaşık 26 bin insan eder. Tabi bu yoğurt maya tutmadı. Halkımız dirayet gösterdi olmadı. Küllüklüler meralarına ya üniversite kurulsun diyorlar ya da meralarını geriye istiyorlar. Öylede kalmış. Şimdi bakın bu günlerde Iğdır belediyesinin imar müdürü Adem YAŞA bir rapor hazırlamış. Bu raporu tüm basına dağıtacağım ama en önemli olan yeri şurasıdır. Azerileri de ürkütmeden Iğdır’ın Doğubeyazıt istikametindeki yönde gelişmeyi ve ilave edilecek alanlara kontrollü nüfus artışını sağlamak gerekir diyor.Sayın Adem bey Azerileri ürkütmeden ne demek ? Siz neyin ürktüğünü biliyor musunuz sözünüzün ne anlama geldiğini biliyor musunuz ? sizi saygıya davet ediyorum akıllı onul!... Adem YAŞA bey şunu size hatırlatayım, 1971’e kadar Diyarbakır da yaşayan insanlarımızın % 83’ü Türk, % 17’si Kürt idi. Şimdi % 80 Kürt, % 20’si ise Türk’tür. Şunu çok iyi bil ki Iğdır’ı AKP’nin gücüyle de olsa o duruma getiremeyeceksiniz. Bunun olmasını siz istiyorsunuz ama unutmayın ki, 7 Kasımdaki, Konaklıdaki, 12 Eylüldeki ve Suverende ki kürt istemiyor. O kardeşlerimiz bizimle beraber ağladı, bizimle beraber güldüler ve bundan sonrada böyle olacak. Bunu böyle bil ve raporunu düzgün tut.
Sayın Iğdır’lı hemşerilerim şimdi anladınız mı vali Karahisarlı, Belediye Başkanı Aras, Milli Eğitim Müdürü Şimşek, ve milletvekili Güner ne için Suveren bölgesine üniversitenin gitmesini istiyorlardı. Bunların hizmeti Iğdır’a mı yoksa BDP’ye midir? Yalandan BDP’yi suçlayarak açılımı falan diyerek milleti biri birine düşürmeyin. Şu AKP’nin 5-6 aylık ömrü kaldı. Şu açılımlar ocağı dağılsında ondan sonra Türkiye ve Iğdır düzene girer ve inşallah şu ihanet şebekelerinden de hesap sorulur..
Şimdi gelelim Suveren bölgesindeki üniversitenin yerine Karahisarlı Bey, Milli Eğitim Müdürüyle beraber Suveren bölgesine bir tahta çakmışlar Iğdır Üniversitesi Suveren Kampüsü diyerek. O bölgeye müteahhit girdiğinde soracak bu bölgenin etütü yapıldığına dair bir etüt raporu varmıdır? Şunu şimdi sayın Rektörümüze soralım etüt var mı yok mu? Tabi ki yoktur. Öyle ise şu kampüs oyunu nedir? O bölgenin 2 metresi çakıl, ondan sonrası ponzadır. Ayrıca sel yatağı ve heyelanlı bölgedir. Bu milletin alın terini göz nurunu çarçur etmeyin. Birde sayın rektörüm şunu çok iyi bilin iktidarlar ve hükümetler geçicidir. Yaptığınız her işi Allah rızası için yapın. Müdür alımlarını, daire başkanı alımlarını, işçi alımlarında da adil olun. Unutmayın ki yüreği dolu olanın dili lal olur. Her konuyu takip ediyoruz. Bu Iğdır sahipsiz değildir. Üniversitemizin yerini Iğdır halkı tayin etmiştir. Küllük köyü bölgesidir ve orası da olacak göreceksiniz. Kimse merak etmesin.
Şimdi gelelim Toki Polis Lojmanlarının arkasındaki mera üzerinde 4 ev yapılmış ama halen içine tanışılmamış. Sayın Defterdarım o bölgede yani mera üzerinde bir inceleme yapsanız çok iyi olacağı kanaatindeyim. Sayın Belediye Başkan Yardımcıları Bağlar Mahallesi, Kışla Mahallesinin içme suyuna lağım suyu karışıyor bir iki yeri kazıp kapattınız, insanlarımızı belediye olarak şu pislikten kurtarın. Birde belediye çalışanları üzerinde baskı kurarak emekli olmalarını istiyorsunuz.Bu yıldırma politikanızıda terk edin kimsenin ekmeğiyle oynamayın. Biz hiç sizin ekmeğinizle oynadık mı? Bakın MHP’nin belediye başkanı Sayın ARAS Mal Meydanını, mezbahaneyi, sebze pazarlarını hep size tahsis etmişti. Sizde biraz sabırlı olun asıl sahipleri gelip sizden alacaklar. Kimsenin ekmeğini elinden almakla siyaset yapılmaz. Belediye olarak yolları, tıkanan kanalizasyonları, su şebekesini… biraz dikkate alın. Size yolda gösteririz şehrimizin ve milletimizin menfaati için.
Son söz olarak, Hüseyin ÇAPKIN beyden sonra AKP tarafından Iğdır Valiliğine seçilip gönderilen Yozgat’ın eski Iğdır’ın yeni Valisi Sayın Amir ÇİÇEK beyede hoş geldin der, tarafsız, adil, memleket sever, milli birlikten yana, devletin ebedi müddetliği için tavizsiz, ermeni, kürt, alevi, caferi vs gibi açılımların bir oyun olduğunu, ayrıştırıcı bir politika olduğunu dikkate alacaklarını umarak hürmetlerimi bildirir, kamu oyuna saygılarımı sunarım.”