OLASI BİR ZİYARETİN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ

  Bu nedenle grubumuzdaki ilk maçımızı bu ülke ile 6 Eylül 2008 tarihinde  oynayacağız. Ermenistan’ın yeni devlet başkanı Sarkisyan, bilindiği  üzere  milli maçı birlikte izlemek üzere  Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı sayın Abdullah Gül’ü ülkesine davet etmiş bulunuyor.
  Ne var ki bu güne kadar bu ülke ile diplomatik ilişki kurulmuş değil ve uluslar arası hukuktan doğan hiçbir  bağ yok.
  Durum bununla da kalsa iyi. Denilebilir ki günümüzde Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne karşı en hasımane, en düşmanca  tutumu bu ülke izlemekte.  Ulusal sınırlarımızı tanımıyor ve Doğu Anadolu’nun çok büyük bir bölümünü “Batı Ermenistan” olarak tanımlıyor. Ağrı Dağı’nı kendi sınırları içinde gösterme cüret ve küstahlığını sergiliyor.
    Dahası var!..
 Bu ülke ecdadımızı ve Türk Ulusu’nu kendilerine karşı bir soykırım (Genocıde) uygulamakla suçluyor. Bu nedenle diplomatlarımızı öldürüyor. Bu güne kadar 40 a yakın diplomatımızı, kurdurdukları “Asala” denilen katil çetesi marifetiyle öldürttüler. O kadardan fazlasını da yaraladılar. Sergiledikleri propaganda gücüyle bir çok ülkenin ulusal parlamentolarını etkileyerek, guya 1915 yılında kendilerine karşı gerçekleştirilen “Soykırım”ı tanıttılar ve böylece ülkemizi uluslar arası arenada zor durumda bıraktılar. Amaçları “ 3 T ”,  yani “Tanıma,Tazminat ve Toprak” konularında Türkiye’den tavizler  koparmak. Oysa bütün  cihan artık bilmektedir ki  bunların ataları, 1915 yılında Osmanlı vatandaşı idi ve Osmanlı Devleti’nin 4 cephede birden ölüm kalım savaşı verdiği bir sırada kendi vatanlarına ve devletlerine ihanet ederek düşmana hizmet etmişler, isyanlar çıkararak masum halkı katletmişlerdi. Osmanlı Devleti de, tıpkı ABD nin, 2. Dünya Savaşında Amerikalı Japonları Havai adasına yığması  gibi, Devletler Hukukundan doğan hakkını kullanarak “Tehcir” (zorunlu göç) tedbiri uygulamıştı.
  Bu ülkenin aynı zamanda Azerbaycan’ın ulusal sınırları içinde bulunan Yukarı Karabağ (Nagorni Karabağ) ile Şuşa, Ağdam, Laçin, Zengilan, Fuzuli, Kelbecer ve daha nice Azerbaycan topraklarını yaklaşık 15 yıldan beri işgali altında tuttuğu ve böylece Azerbaycan topraklarının yaklaşık beşte birini sahiplendiği  de herkesin bildiği bir husustur. İşgal edilen bu yerlerden göç eden yaklaşık  1.000.000 kişiyi bulan “kaçkınlar”ın halen vagon kentlerde yaşadıkları ve o kadar ki buralarda doğan bebeklerin 15-16 yaşına gelmiş birer genç haline dönüştükleri de keza bilinmektedir.
  Şimdi tüm bu trajedik gerçekler karşısında Sayın Cumhurbaşkanı’nın, böyle bir davete icabet ederek bu ülke devlet başkanıyla maç izlemesi ne kadar doğru olur ? Tarihimizin, kültürümüzün, edebiyatımızın, folklorümüzün, dilimizin, dinimizin, etimizin ve kanımızın bir olduğu kardeş Azerbaycan Türkleri bu ziyareti nasıl karşılarlar? Bunlar düşünüldü mü. Böyle bir ziyaret, işgal edilen Azerbaycan topraklarına meşruluk kazandırmayacak  mıdır?... Ermenistan’ı ülkemize yönelik taleplerinde bir adım öne geçirmeyecek  midir? Hani bizler “Milliyetçi-Maneviyatçı-Mukaddesatçı “ idik?...Böyle bir ziyaret, bu kavramlarla ne kadar örtüşmektedir?...Bu gün “Bir  Millet, İki Devlet” olduğumuz kardeş Azerbaycan Devleti ve Halkının ulusal davalarının, aynı zamanda T.C Devleti’nin de ulusal davaları olduğunu kabul etmek zamanı gelmiştir. Aksi halde gelecekte kurulabilecek bir Türk Birliği hususunda hiçbir iddianız kalmayacaktır. Tabi böyle bir ideali ne kadar önemsediğinize bağlı...
Av.Cafer ZOR                                                                                                                          
Iğdır,1.Dünya Harbinde Ermeni Çetecilerin Katliamına Uğramış  Mağdurlar Derneği Başkanı